"بطائرته" - Translation from Arabic to Turkish

    • Uçağını
        
    • jetiyle
        
    • uçağı
        
    • uçağıyla
        
    O küçük Uçağını her uçuruşunda kaza yapmayarak hayat kurtarıyor. Open Subtitles حسناً، بكل مرة يحلق بطائرته الصغيرة ينقذ أرواحاً بعدم تحطيمها
    Ona Uçağını hiç kimsenin göremeyeceği çöle indirmesini söyle. Open Subtitles اخبره ان يهبط بطائرته فى الصحراء حيث لا يمكن رؤيته
    Deniz Uçağını kasabanın göbeğine indirdi. Open Subtitles لقد هبط بطائرته المائيّة في ساحة البلدة.
    Beni özel jetiyle gelip alacakmış. - Evet de. Open Subtitles يقول بأنه يريد أن يقلّني بطائرته الخاصة.
    Yakın olsun, uzak olsun, özel jetiyle gidiyor. Open Subtitles بطائرته الخاصة الى أماكن قريبة وبعيدة...
    Francis Gary Powers'ın U-2 keşif uçağı Rusya'da... yere çakılıyor. Open Subtitles فرانسيس غاري باور طيار التجسس تم أجبر على الهبوط بطائرته يو2 في روسيا والطائرة سليمة لم تمس
    Her hafta kendi uçağıyla Mexico City'ye gidiyor. Open Subtitles يطير بطائرته الخاصة الى مكسيكو سيتي مرة في كل أسبوع.
    Ondan birkaç ay önce de Teksas Austin'de beyaz bir Amerikalı Uçağını IRS binasına doğru uçurmuştu, o gün de tesadüfen Austin'de komedi şovum vardı. TED وقبل بضعة اشهر من ذلك ، كان هناك ذلك الرجل الأبيض الأميركي في أوستن ، تكساس الذي دخل بطائرته في مبنى مصلحة الضرائب، وحدث أنّي كنت في ذلك اليوم في أوستن أقوم ببروفة لعرض كوميدي.
    Uçağını pistin kenarına doğru götürmek istemiş. Open Subtitles كان يحاول الهبوط بطائرته على حافة
    Gece boyu ortalıkta dolanıp Uçağını uçuran eleman. Open Subtitles -الرجل الذي يسير طوال الليل طائراً بطائرته
    Uçağını indirecek bir yere ihtiyacı var. Open Subtitles يحتاج إلى مكان ما للهبوط بطائرته
    Uçağını yerel hava alanına indirdi. Open Subtitles هبط بطائرته في مطار محلي
    (Gülüşmeler) Olan şu, beyaz adam Uçağını bir binaya doğru uçururken, Amerika'da ekran başındaki tüm Orta Doğulu ve Müslüman arkadaşlarım "Lütfen, Orta Doğulu olmasın. Hasan olmasın. Hüseyin olmasın." diye söyleniyordu. TED (ضحك) ولكن ما حدث كان، عندما دخل ذلك الرجل الأبيض بطائرته في المبنى ، أعرف أنّ كلّ أصدقائي من منطقة الشرق الأوسط والمسلمين في الولايات المتّحدة كانوا يشاهدون التلفاز ، ويقولون ، "رجاءا ، لا تكن شرق أوسطيّ. لا تكن حسن. لا تكن حسين ".
    Şu anda bütün bildiğimiz Dahl'ın Cumartesi günü Atlantik üstünde hız rekoru kırmak üzere jetiyle Teterboro'dan havalandığı. Open Subtitles كل ما نعرفه الان أنّ (دول) أقلع من "تيتربورو" بعد ظهر يوم السبت يعتزم عبور الأطلسي بسرعة قياسية بطائرته
    Ayrıca Ulusal Güvenlik, Montalban'ı, özel jetiyle Morocco'ya kaçarken yakaladı. Open Subtitles "ووكالة الأمن الداخلي" قبضت على (مونتيلبان) وهو يحاول الهرب بطائرته الخاصة إلى (المغرب).
    Joe Newell'i tehdit olarak görüp uçağı sabote edebilecek teknik bilgiye kim sahip olabilir? Open Subtitles من هو الذي يرى جو نيول كتهديد وكان يملك الخبرة التقنية للعبث بطائرته
    Ben ne dersem diyeyim, ...bizi onun uçağı ile buraya getiren kişi sensin. Open Subtitles مهما سأقوله، تظل أنت الرجل الذي طار بنا بطائرته الخاصة.
    Özel uçağı ile bu sabah ayrıldı. Open Subtitles وصل صباح اليوم بطائرته الخاصة
    Jason Cutler Van Nuys, Kaliforniya'da, üç gün önce özel uçağıyla ülkeyi baştanbaşa uçtu. Open Subtitles "جايسون كالتر) من مدينة "فان أيز" "كاليفورنيا) حلق بطائرته الخاصة عبر المدينة منذ 3 أيام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more