"بطريقة معينة" - Translation from Arabic to Turkish

• belli bir şekilde
• bir yolla
• belli şekilde
• özel bir şekilde
• belli bir biçimde
• stratejik olarak

Ama belli bir şekilde birleştiğinde, hala üç boyutlu görünen bir şey yaratabilirler, varolabilirmiş gibi.
لكنها مجمعة بطريقة معينة لتشكل ما يبدو وكأنه ثلاثي الأبعاد وكأنه محتمل الوجود

Başka bir ifadeyle, araştırmalar OKB'li hastaların beyinlerinin gerçekten de belli bir şekilde davranmaya programlı olduğunu gösteriyor.
بعبارة أخرى ، تشير الأبحاث إلى أن أدمغة المصابين باضطراب الوسواس القهري في الحقيقة مثبتة لتتصرف بطريقة معينة.

Kabloları değişik bir yolla bağlarlar, devreyi farklı bir açıyla takarlar.
عقد الاسلاك بطريقة معينة ضبط المفاتيح بطريقة معينة

Siz bazı şeyleri belli şekilde yapmaya alışkınsınız.
لأنكما أعتدتما على القيام بالأمور بطريقة معينة

Çünkü onları özel bir şekilde yaptırıyorum ve eğer işler kötü giderse o zaman herşey mahvolur.
لإني أحبها بطريقة معينة وإذا أصبحت مستوية ثم هذا الشيء يصبح بالكامل منتفخ

Havacılık belli bir biçimde gelişti, kara taşımacılığı belli bir biçimde gelişti.
تطورت الطيران بطريقة معينة، والقيادة على الأرض تطورت بطريقة معينة.

Ve öyleyse, bu renkli topları masanın çevresine stratejik olarak yaymanın amacı ne?
ما هدف اللعبة أن تبعثر الكرات الملونة بطريقة معينة على الطاولة؟

Bir ev, insanların kesinkes hakkı olduğuna inandığımız bir şeydir, tabii kişi fakir değilse ve ev belli bir mahallede, belli bir şekilde inşa edilmemişse.
نحن نؤمن أن البيت هو شيء للشخص الحق المطلق فيه، إلا إذا كان الشخص فقيراً وقد تم بناء المنزل بطريقة معينة وفي حي معين.

Kurbanın hareketine göre belli bir şekilde düşerler.
إنها تسقط بطريقة معينة تعتمد على حركة الضحية

Bazen insanlar belli bir şekilde davranırlar çünkü buna sebep olan başka bir şey vardır.
أحيانأً يتصرف الناس بطريقة معينة بسبب شيء آخر يحدث في الخفاء

Halımın belli bir şekilde süpürülmesi gerekiyor yoksa...
إنها لن تفعل ذلك على أي حال, أنت ستقومين بسد الفراغ لسجادتي بالتأكيد بطريقة معينة

Sana belli bir şekilde bakıyorlar ve sonra aniden, aklına koruyucu annenin duvarlara siyah kalemle yazı yazdığın için sana diş fırçasıyla zorla tuvaleti temizletmesi geliyor.
انهم ينظرون لك بطريقة معينة و ثم فجأة لديك ذكرى عن والدتك بالتبنى تُجبرك على تنظيف المرحاض بفرشة أسنان

Seni bekliyorum Kendini idare etmek Bu dünyada belli bir şekilde.
أتوقع منك أن تدير نفسك بطريقة معينة في هذا العالم.

Ve okumak zorunda olmadığım bir yolla öğrenmek istiyorum, çünkü bunu yapamıyacağım. Birkaç çeşit alfabe olduğunu bildiğim sürece .
واريد ان اقوم ذلك بطريقة معينة بحيث لا يتوجب علي معرفة اللغة لانني متيقن انني لن استطيع قراءتها على حد علمي يوجد هُناك أبجدية

Tamam, ama Jenna özel bir yolla yapılmasını istiyor.
حسناً، ولكن (جينا) تريد هذه بطريقة معينة

İşler belli şekilde olsun istiyorsun.
تحبين الأشياء بطريقة معينة

Hayvanlarla çok özel bir şekilde konuşmak gerekir.
التحدث إلى الحيوانات يجب أن يتم بطريقة معينة فائقة

Kesinlikle, tahmin edersin ki, birçok kişi bana, sadece geçmişte belli bir biçimde yaşadık diye bugün de aynı biçimde yaşamamız gerekmediğini söylüyor ve buna katılıyorum.
بكل تأكيد, كما تعلمون, الكثير من الناس يقولون لي فقط لأننا عشنا بطريقة معينة في الماضي لا يعني أننا ينبغي أن نعيش بنفس الطريقة الآن، وأنا اتفق مع ذلك.

Hayatım boyunca belli bir biçimde yaşamaya çalıştım.
طوال حياتي حاولت العيش بطريقة معينة.