"بطريقه ما" - Translation from Arabic to Turkish

• bir şekilde
• her nasılsa
• Nasıl olduysa

Bir dokudaki tüm hücreleri lekelemek yerine, bir şekilde sadece bir yüzdesini lekeliyor.
بدلاً من تلوين كافة الخلايا داخل نسيج، فإنها بطريقه ما تلوّن واحد بالمئه من هذه الخلايا.

Buna mecburum. Kaçıp durmaktan bıktım. Bu işi bir şekilde temizlemeliyim.
انامضطر،لقدتعبتمنالفرار، يجب ان اصفى هذا بطريقه ما

- Çalışma belgemi bir şekilde evde unutmuşum.
بطريقه ما أو بأخرى ,تركت أوراق عملي في المنزل

Leviathan, nasıl olduğunu bilmiyorum, ama her nasılsa bütün her şeyi kontrol ediliyor.
لا اعرف كيف اوقف التنين ولكن بطريقه ما كنت تسيطر علي كل الوضع

Açıklayamam. her nasılsa benim bunları görmemi sağladığını düşünüyorum.
لا يمكننى التوضيح , بطريقه ما أعتقد انه سمح لى بأن أرى هذه الأشياء المدهشه

Nasıl olduysa iyileşip, bana karşı çok sadık bir adam oldu, komik, minik arkadaşım.
و بطريقه ما استرد عافيته و صحته و اصبح مخلص جدا لى رفيقى المضحك الصغير الذى تذكرونه

İki olay da bir şekilde bağlantılı.
المؤسستين يجب ان يكونو على ارتباط بطريقه ما

Jack Bauer'ın Palmer'a yönelik tehditle bir şekilde ilişkisi var.
بطريقه ما "جاك باور" يرتبط بذلك التهديد على حياه "بالمير"

Sanki bunu bilmeliydim diye düşünüyorum bir şekilde hissetmeliydim.
. أشعر مثل أننا يجب أن أعرف , مثل أنا يجب ان أحس بطريقه ما

Her neyse, açıkça, o zamandan beri bir şekilde insan görünümü almışsın.
على اى حال , من انه منذ ذلك الوقت أستعدت شكلك البشرى بطريقه ما

bir şekilde telefon numaramı buldun ve sürekli aramaya başladın.
بطريقه ما حصلتى على رقمى وظللتى تتصلى بى

Ama, eminim ki bundan bir şekilde kurtulabiliriz.
لكن انا متأكد .. نحن نستطيع ان نخرج من هذا بطريقه ما

Ben bir şekilde düzeleceğini düşündüm.
أعتقد بطريقه ما أن كل شىء سيكون على مايرام

Sanatçıların büyük çoğunluğunun psikolojik anlamda, bir şekilde zayıf olduklarını, ...ilk söyleyenin, ben olduğumu sanmıyorum.
أَعتقدُ انه من غير المحتمل انا الاول في تحديد ان الغالبيه العظمي من الفانين , هل نقول بطريقه ما غير مكتمل فسيولوجيا

bir şekilde yeni bir genetik enformasyon yüklendiler, ve bu insanlardan birçoğu kendi evlatlarını öldürmüş.
بطريقه ما حصلوا على معلومات جينيه جديده والكثير من هؤلاء الناس قتلوا أولادهم

Tutukladı, ama bir şekilde kaçmış, ve şimdi peşimizden gelebileceğine endişeleniyor.
ولكنه خرج بطريقه ما والأن كل هم أباكِ بأن سيأتى في إثرنا

Garip bir şekilde... Arkadaşlar birbirleriyle zaten uyuşur, değil mi?
بطريقه ما الأصدقاء ، الأصدقاء عادتاً يتواصلوان.

her nasılsa Mars ile bağlantı kurmayı başarmıştı.
هذا العالم بطريقه ما كان قادراً على الأتصال بالمريخ

her nasılsa bunun aklından zoru olduğunu düşünüyorum.
بطريقه ما لا اظن ان هذا ما كان يخطر في باله

Esirlerden biri, her nasılsa esirlerin hücrelerinin şifresini kırmış, ve... yaralılar var efendim, ...iki gemi kayıp.
أحد المساجين الهاينريان الملكى بطريقه ما أمن زنزانات المساجين و... كان هناك ضحايا يا سيدى...

O çocuk Nasıl olduysa bana da bulaştırdı.
هذه الطفله لابد من إنها قد إصابتنى بالعدوه بطريقه ما