İnşallah öğleden sonra dört civarında orada olurum." | Open Subtitles | حيث يمكنك أن تتوقع حضورى بمشيئة الله فى الرابعة بعد العصر |
On ikinci evlilik yıIdönümümüzü kutluyoruz, bu yüzden öğleden sonra izin aldım. | Open Subtitles | بذكرى زواجنا الـ 12 وقد أخذت بعد العصر عُطلة |
Görünen o ki öğleden sonra çok meşgul olacaksınız. | Open Subtitles | يبدو وكأنك ستكون مشغول في وقت بعد العصر القادم |
Bakalım öğleden sonranın geri kalanı nasıl? | Open Subtitles | , إستراحة ما بعد العصر تبدو |
Bakalım öğleden sonranın geri kalanı nasıl? | Open Subtitles | , إستراحة ما بعد العصر تبدو |
Sabahın köründe beni uyandırdın. Saat öğleden sonra dört, aptal fahişe. | Open Subtitles | إنها الرابعة بعد العصر , أيتها العاهرة الغبية |
Cumartesi günü hayvanat bahçesine gideriz diye düşündüm. öğleden sonra da annemlere çay içmeye gideriz, ...sonra bütün gece evde oturup... | Open Subtitles | لذا يوم الأحد أعتقد أنه يمكننا الذهاب لحديقة الحيوانات ثم لإحتساء الشاي مع والدتك بعد العصر |
Yarın öğleden sonra yapmayı düşünüyordum bu da 31 saat demek.. | Open Subtitles | ستكون بعد العصر إنها بعد 31 تقريباً |
Ya da bir öğleden sonra mini şortlu bir çocuk doktoruna. | Open Subtitles | او بعد العصر فى فستان قصير |
Eğer onu uzaklaştırırsak, bir şeyler çevirdiğimizi anlar. Hem Avery hem de diğer dalgıçların yarısı, öğleden sonra başımıza üşüşür. | Open Subtitles | إذا حصل وطاردناه سيعلم بأننا نعمل على شيء وسنجد (أيفري) ونصف الغواصين في هذا المكان بعد العصر |
...öğleden sonra derslerini iptal ediyoruz. | Open Subtitles | قررنا أن نلغي درس بعد العصر |
Bak, öğleden sonra için onu ben alayım. | Open Subtitles | إسمعي، سآخذه بعد العصر. |
- Uçağın öğleden sonra değil miydi? | Open Subtitles | ظننت طائرتك ستقلع بعد العصر |
Ben, Richie, çocuğumun annesi ve avukatıyla birlikte dün öğleden sonra buluşacaktık. | Open Subtitles | كان من المفترض بي و (ريتشي) أن نتقابل مع والدة طفلي و محاميها البارحة بعد العصر |