İzleme ekibimiz Yarın öğleden sonra zırhlı bir araçla bir teslimatın yapılacağını öğrendi. | Open Subtitles | مراقبة معترضة عمليات تسجّل إشارة إلى نقل مسلّح حدّد للإلتقاط بعد ظهر الغد. |
Yarın öğleden sonra ikinizin de müsait olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد كلاكما أن يجعل أنفسكم المتوفر بعد ظهر الغد. |
Hemen uçak bulabilirsem Yarın öğleden sonra orada oluruz. | Open Subtitles | حسناً ، بعد ظهر الغد إذا استطعت الحصول على رحلة من تقلني ن هنا |
- Ne zaman? - Yarın öğleden sonra, tam 3:00. | Open Subtitles | متى الموعد - بعد ظهر الغد فى الثالثه تماماً - |
Yarın öğleden sonra da bir yemekte çalışıyorlarmış. | Open Subtitles | و كان محدداً أن يعملوا في حدث لديه بعد ظهر الغد |
Yarın öğleden sonra. Umarım, uçak bulabilirsin. | Open Subtitles | أنه بعد ظهر الغد, أتمنى أن تستيطع اللحاق بطائره |
Ama Yarın öğleden sonra beraber takılacağız sanıyordum. | Open Subtitles | لا، لَكنِّي إعتقدتُ بأنّنا كُنّا تَدلّي بعد ظهر الغد. |
Bugün ve Yarın öğleden sonra ya da cuma arayabilirsiniz. | Open Subtitles | لذا فإنه بإمكانك الاتصال بي بعد ظهر الغد أو يوم الجمعة بأكمله |
Prens bu günü kutlamak istiyor. Yarın öğleden sonra bir parti veriyor. | Open Subtitles | لذا يود الأمير أن يحتفل به، ويقيم حفلاً بعد ظهر الغد |
Ayrıca Yarın öğleden sonra evleniyor olacağım. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن بعد ظهر الغد سأتزوج |
Yarın öğleden sonra orada olabilirim. | Open Subtitles | يُمكنُ أَنْ أكُونَ هناك بعد ظهر الغد. |
Annem tüm işlerle güzelce ilgilendi, ...ve bu mutlu etkinlik Yarın öğleden sonra gerçekleşecekti. | Open Subtitles | شرعت أمّي في كلّ شيء بشكل جميل ! والحدث السعيد سيقع بعد ظهر الغد |
Jack'in karavanıyla geleceğiz, yani yarın gece değil Yarın öğleden sonra. | Open Subtitles | سنأتى بشاحنة "جاك" الآن, لذا سنصل بعد ظهر الغد. ليس ليلة الغد. |
Jack'in karavanıyla geleceğiz, yani yarın gece değil Yarın öğleden sonra. | Open Subtitles | سنأتى بشاحنة "جاك" الآن, لذا سنصل بعد ظهر الغد. ليس ليلة الغد. |
Yarın öğleden sonra kadar oradayım, sonra paralı veya parasız gideceğim. | Open Subtitles | ...إنه بالقرب من المطار حتى بعد ظهر الغد ثم سأرحل بعدها بالنقود أو دونها |
- Disiplin komitesi Yarın öğleden sonra toplanıyor. | Open Subtitles | ستجتمع اللجنة التأديبية بعد ظهر الغد |
Telefon seninle kalsın. Yarın öğleden sonra saat dörtte, Central Park'da Yarım Kubbe'nin orada buluşacağız. | Open Subtitles | "ستقابلني لديّ نصب "سنترال بارك بعد ظهر الغد بالرابعة مساء |
"Yarın öğleden sonra hiçbir işim yok, seninle dışarı çıkalım." | Open Subtitles | "لَيْسَ لِي شيء بشكل حرفي ليَعمَلُ بعد ظهر الغد. الولد، أَحبُّ للذِهاب خارج." |
Birisi benim, diğeri ise Yarın öğleden sonra gerçekleşecek olan sunum. | Open Subtitles | انا واحد والاخر... هو أن احتياجات كشف النقاب أن يحدث بعد ظهر الغد |
Elbette. Belki Yarın öğleden sonra... | Open Subtitles | بالطبع ربما بعد ظهر الغد |