Muhteşem barbarlar, yarı çıplak halde yerde kıvranırlarken birbirlerinin vücutlarını mı pençeliyorlar? | Open Subtitles | البربر اللذيذون، مَسْك بعضهم البعضِ لأجسام الشبه متعرية بينما تَلوّي على الأرضيةِ؟ |
Çocukluktan beri çok yakın oldukları ve parkta birbirlerinin popolarını kokladıkları düşünülürse, bu o kadar da garip değil. | Open Subtitles | هو لَيسَ ذلك السخيفِ، منذ هم كَانتْ أحبّةَ منذ طفولةِ. هم يَشْمّونَ أردافَ بعضهم البعضِ. |
Kardeşler birbirlerinin eşleriyle yatmazlar. | Open Subtitles | الإخوة لا يَنَامونَ مَع زوجاتِ بعضهم البعضِ. |
birbirinizin kıyafetini parçalayıp üstüne atlayamadan aynı odada yalnız kalamayacağınız biri. | Open Subtitles | بدون تَمزيق ملابسِ بعضهم البعضِ مِنْ وقفز بعضهم البعض. |
Oh.Ve buda sen ve Kelso'nun birbirinizin kıçını ellediği resimlerin negatifleri. | Open Subtitles | أوه. وهنا نيجاتيفُ الصور منك وحمير بعضهم البعضِ مَسْك كيلسو. |
Yarın aynı pijamadan giyip birbirimizin saçını yıkarız. | Open Subtitles | غداً، نحن نَلْبسُ بيجامةَ مماثلةَ وغسيل شَعرِ بعضهم البعضِ. |
Annen ve babam birbirlerinin boğazına sarılmış durumdalar. | Open Subtitles | أمّكَ وأَبّي في حناجرِ بعضهم البعضِ. |
birbirlerinin isimlerini bilmeyen ve birinci defa internet'te buluşanlardanız. | Open Subtitles | اناس لا يعرفون أسماء بعضهم البعضِ... وإلتقينا في غرفة دردشة حيث كلانا إدعينا بأننا لم نكن قبل ذلك. |
Arkadaşlar birbirlerinin kız arkadaşlarıyla yatmazlar! | Open Subtitles | الأصدقاء لا يَنَامونَ مَع صديقاتِ بعضهم البعضِ! |
Netleştirilmemiş duygularınız yüzünden birbirinizin boğazını gırtlaklıycaksınız. | Open Subtitles | أنت في حناجرِ بعضهم البعضِ بسبب هذه المشاعرِ العالقةِ. |
Hani birbirimizin eski erkek arkadaşlarıyla çıkmayacaktık? | Open Subtitles | الذي حَدثَ إلى الحلفِ بإِنَّنا ألا يُواعدَ أخلاءُ بعضهم البعضِ السابقينِ؟ |
Dinlersek birbirimizin kalbini | Open Subtitles | - سوية حيث كلانا نَعُودُ - ماكس؟ إذا نَستمعُ إلى قلوبِ بعضهم البعضِ |