"بعضهم بعضاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • birbirlerine
        
    • birbirini
        
    • birbirlerini
        
    Dostlar birbirlerine isimleriyle hitap edebilmelidir. Open Subtitles يجب أن يتمكن الأصدقاء من أن ينادوا بعضهم بعضاً بالاسم.
    Esir alınmış bir düşman askerine virüsü bulaştırıp serbest bırakacaklar, birbirlerine bulaştırıp kendilerini öldürmelerine izin verecekelrdi. Open Subtitles وللإفراج عن أسير من العدو مصاب بالفايروس وجعله يصيب أصدقاءه الجنود حتى يقتلوا بعضهم بعضاً
    Frizbi, insanların birbirlerine fırlattıkları plastik bir yuvarlak disktir. Open Subtitles وذلك قرص بلاستيكي دائري يلقي به الناس بعضهم بعضاً
    Yalanlar çok güçlü ve Hristiyanlar birbirini öldürüyor. Open Subtitles الأكاذيب سيطرت علينا المسيحيون يقتلون بعضهم بعضاً
    İnsanların birbirini tanıması için bir yöntem sadece. Open Subtitles وإنما مجرد طريقة لكي يتعارف الناس على بعضهم بعضاً.
    New York'ta sekiz milyon kişi yaşar ama herkes birbirini tanıyor gibidir. Open Subtitles هنالك ثمانية ملايين نسمة في "نيويورك ويبدو أن الجميع يعرف بعضهم بعضاً
    birbirlerini rota dışına itmeye başlayınca Güneş Sistemi başıboş toplarla dolmaya başladı. Open Subtitles فبالطبع بدأوا يشدون بعضهم بعضاً النظام الشمسي كان على شفا الأنفجار كالمدفع
    Evet, şövalyelerin at üstünde dolaşıp hiçbir amaç olmadan birbirlerine kör silahlarla vurdukları şu turnuva. Open Subtitles أوه نعم,البطولة حيث يركب الفرسان ضاربين بعضهم بعضاً بأسلحة غير حادة لغير سبب جيد
    Sıkışıklık nedeniyle birbirlerine çarpıyorlar. Open Subtitles كونهم حشد، يتصادمون، يتصادم بعضهم بعضاً.
    birbirlerine tek yaptıkları şey bu değilmiş. Başka ne var? Open Subtitles -لقد قال أنّ ذلك ما فعلوه في بعضهم بعضاً .
    İnsanlar birbirlerine yardım etmeli. Open Subtitles يجب أن يساعد الناس بعضهم بعضاً.
    İki--tüm Pleasantville sakinleri birbirlerine karşı nazik ve hoş biçimde davranacaklardır. Open Subtitles ...(إثنان... جميع مواطني (بلزنت فيل" ...يعاملوا بعضهم بعضاً...
    İnsanlar bu hap için birbirini öldürüyor. Open Subtitles يقتل الناس بعضهم بعضاً في سبيل هذا العقار
    Bilmelisiniz ki, bu tür bir savaşta; kocalar karılarını öldürür, karılar kocalarını öldürür, komşular ve arkadaşlar birbirini öldürür. TED عليكم أن تعلموا، أنه في هذا النوع من الحروب، الرجال يقتلون نساءهم، والنساء تقتلن رجالهنَّ، الجيران والأصدقاء يقتلون بعضهم بعضاً.
    Sivillerin birbirini öldürmelerini, kaba kuvvete başvurmadan ve tehlikeli durumlara girmeden sağlamak. Open Subtitles أرجح أنها قضية بسيطة لوقف أبناء البلد و منعهم من قتل بعضهم بعضاً مع فرق أننا لا نستطيع استعمال القوة أو أن نتدخل في مواقف خطيرة
    Bu işin, insanlar birbirini kandırmadan, birbirlerini öldürmeden aynı diğer köpekler gibi birbirlerini s. kmeden yapılabileceğini söyleme. Open Subtitles لا يمكنك إقناعي بأنه لا يمكن بيع تلك البضاعة من غير أن يضرب الناس بعضهم بعضاً ويقتل أحدهم الآخر وأن يعامل أحدهم الآخر مثل الحيوانات
    İnsanlar birbirini kesecek.. Open Subtitles حينها سيذبح الناس بعضهم بعضاً...
    Yani o bir kurucudur. Kurucular birbirlerini gözetmeyi sever bilirsin. Open Subtitles أقصد أنّها كانت مؤسسة، كانوا يتحرّون الحذر من بعضهم بعضاً.
    İnsanların birbirine düşman olup birbirlerini öldürdükleri tek ülke Ruanda değil. TED رواندا ليست البلد الوحيد الذي تصارع فيه أفراد الشعب فيما بينهم وقتل بعضهم بعضاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more