"بعضهم بعضًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • birbirlerini
        
    • birbirleri
        
    Evet, şimdi de birbirlerini parçalamamaları için onları tutabilsem çok iyi olacak. Open Subtitles أجل، وهذا إن أمكنني منعهم من تمزيق بعضهم بعضًا إربًا
    Ama, bugün birbirlerini korumak için çok çaba harcadılar ve ben buna saygı duyuyorum. Open Subtitles لكنهم قاتلوا بضراوة حقّة لحماية بعضهم بعضًا اليوم، وإنّي أحترم هذا.
    Kafanı allak bullak eder. Eninde sonunda birbirlerini öldürecekler zaten. Open Subtitles الوضع مربك وسينهتي الحال بأن يقتلوا بعضهم بعضًا
    Ne yazık ki , dünyadaki diğer vampirler gibi efendi bağlarının birbirleri arasında ...savaş ilan ettiğini düşünürsek sonradan dönüşen kaç kişinin ...aynı sonuca varacağını hayal edebilirsiniz. Open Subtitles وللأسف، علم كلّ مصّاص دماء في العالم ذلك أيضًا. وبما أن سلاسل التحوُّل أعلنت الحرب ضد بعضهم بعضًا لك أن تتصوّر كم مصاص دماء شاب مبتدئ وصل لتلك النتيجة
    Ne yazık ki , dünyadaki diğer vampirler gibi efendi bağlarının birbirleri arasında ...savaş ilan ettiğini düşünürsek sonradan dönüşen kaç kişinin ...aynı sonuca varacağını hayal edebilirsiniz. Open Subtitles وللأسف، علم كلّ مصّاص دماء في العالم ذلك أيضًا. وبما أن سلاسل التحوُّل أعلنت الحرب ضد بعضهم بعضًا لك أن تتصوّر كم مصاص دماء شاب مبتدئ وصل لتلك النتيجة
    Önsezin insanların birbirlerini tahrik etmesi ile ilgili sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنّ هاجسكِ كان بشأن انقلاب الناس على بعضهم بعضًا.
    birbirlerini öldürmeden durdurmalıyız. Open Subtitles علينا إيقافهم قبلما يقتلون بعضهم بعضًا.
    Birbirlerine herkesten daha çok zarar verdiler ama konu birbirlerini korumaya geldiği zaman çok acımasızlaşırlar. Open Subtitles كلّ منهما يؤذي الآخر أكثر من أيّ أحد، لكن... لكنهما يصيران ضاريين لأجل حماية بعضهم بعضًا.
    Hikayeye gibi, o sadece öldürmez. O zorlayacaktır. Onun kurbanları birbirlerini öldürmeye. Open Subtitles "وفق القصّة، فلم يعتَد القتل وحسب، بل أجبَر ضحاياه على قتل بعضهم بعضًا"
    Samaritan sırlarını açığa çıkardı. Şimdi ise birbirlerini yiyorlar. Open Subtitles قام (السامري) بكشف أسرارهم والآن يأكلون بعضهم بعضًا
    birbirlerini öldürüyorlardı. Open Subtitles كانوا يقتلون بعضهم بعضًا.
    Başka seçeneğim yok, Matt. Buradaki çocuklar birbirlerini öldürecekler. Open Subtitles لا حيلة بيدي يا (مات)، هؤلاء الأطفال سيقتلون بعضهم بعضًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more