{\1c00FFFF}Bize birlikte zaman geçirme şansı verecek. | Open Subtitles | سيعطينا هذا الفرصة لقضاء بعض الوقت معاً, تعلم؟ |
Zaten birlikte zaman geçirmeliyiz. Seni beladan uzak tutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | و علينا إمضاء بعض الوقت معاً فأنا أحاول إبعادك عن المشاكل |
Böylece seçimler bittiğinde Beraber zaman geçiririz. | Open Subtitles | عندما تنتهي الإنتخابات سنقضي بعض الوقت معاً. |
Düşündüm ki... sen ve ben Beraber zaman geçirebiliriz... o yüzden sana okuyabileceğim bir kaç kitap getirdim. | Open Subtitles | أنت وأنا بإمكاننا قضاء بعض الوقت معاً لذا أحضرت عدة كتب بإمكاني قراءتها عليك |
Birlikte vakit geçirebileceğimiz bir yer biliyorum. | Open Subtitles | فكرت أن نخرج سوياً أعرف مكاناً يمكننا أن نمضى فية بعض الوقت معاً, موافق ؟ |
Sadece biraz beraber vakit geçirdik, hepsi o. | Open Subtitles | كنا فقط نقضي بعض الوقت معاً هذا كل مافي الأمر |
Dün gece birlikte biraz vakit geçirebildiğimize sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيد لأن الفرصة أتيحت لنا الليلة الماضية لنقضي بعض الوقت معاً |
İşlerin çok yoğun, beraber vakit geçirme şansımız olur. | Open Subtitles | لديك جدول أعمال مزدحم وسنقضي بعض الوقت معاً |
Harp akademisinde birlikte biraz zaman geçirdik diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقل فقط أننا قضينا بعض الوقت معاً أثناء الكلية الحربية. |
Öğleden sonra birlikte zaman geçiririz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لكن إعتقدت أنه يُمكننا الحصول على بعض الوقت معاً هذه الظهيرة |
Düşündüm ki birlikte zaman geçirmenin, güneşin altında oturmanın, biraz müzik dinlemenin onlara bir zararı olmaz. | Open Subtitles | حسبت... أن قضاء بعض الوقت معاً و الجلوس تحت أشعة الشمس و الإستماع إلى بعض الموسيقى لا يمكن أن يسبب لهم أي أذى |
Yeniden bir araya gelip birlikte zaman geçirmeliyiz... | Open Subtitles | -نحتاج إلى ان نقضي بعض الوقت معاً ونعيد الروابط -وأنا اريد ذلك ايضاً |
Bu, birlikte zaman geçirmemiz için bir fırsat olacak. | Open Subtitles | إنها فرصة لقضاء بعض الوقت معاً |
Sadece biraz daha Beraber zaman geçirebiliriz diye umuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتمنى فقط أن نقضي بعض الوقت معاً |
Beraber zaman geçirmek için ara sıra düzenlemeler yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نجري ترتيبات أحياناً لقضاء بعض الوقت معاً |
Bunun ne olduğunu anlamak için Beraber zaman geçirmemizi istiyor. | Open Subtitles | يريد أن نقضي بعض الوقت معاً لنرى ما يجري |
Bunun bizim için önemli olduğunu düşünüyorum bilirsin işte, Birlikte vakit geçirmemizin. | Open Subtitles | إنني حقاً فقط أفكر بأن ذلك مهماً بالنسبة لنا حتى نتمكن كما تعلمين من قضاء بعض الوقت معاً |
Şimdi eski hâline döndüğüne göre belki biraz beraber vakit geçirebiliriz. | Open Subtitles | الآن و بعد عودتك إلى سابق عهدك ربّما نستطيع تمضية بعض الوقت معاً |
Haftaya ev ve bahçe şeyi olmadan önce, birlikte biraz vakit geçirebileceğiz. | Open Subtitles | سنتمكن من قضاء بعض الوقت معاً قبل موضوع المنزل و الحديقة الأسبوع القادم |
İşlerin çok yoğun, beraber vakit geçirme şansımız olur. | Open Subtitles | لديك جدول أعمال مزدحم وسنقضي بعض الوقت معاً |