"بعلاقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilişki
        
    • ilişkisi
        
    • ilişkiye
        
    • ilişkim
        
    • ilişkimiz
        
    • ilişkin
        
    • seks
        
    • ilişkiniz
        
    • birlikte
        
    • aşk
        
    • ilişkiyi
        
    • ilişkisini
        
    • ilişkide
        
    • sevişmek
        
    • ilişkileri
        
    Bak, ben senden bir ilişki talep etmiyorum sadece hep seninle olmak istiyorum. Open Subtitles لا أريد الإلتزام بعلاقة معك أنا فقط أريد أن أكون معك كل الوقت
    Ben sadece seninle aynı eve taşınıp, normal bir ilişki yaşamak istedim. Open Subtitles كل ماكنت اريده ان اكون معك وان احاول ان احظى بعلاقة طبيعية
    Sanırım benim neslimin sizinkine oranla teknolojiyle biraz daha farklı bir ilişkisi var. Open Subtitles أعتقد أن جيلي يحظى بعلاقة مختلفة قليلاً مع التقنية من علاقة جيلك بها
    Bana sakso çekmeyi mi yoksa gerçekten cinsel ilişkiye girmeyi mi tercih edersin? Open Subtitles إذا هل تودين ان تمصي لي, أم تودين ان نقوم بعلاقة جنسية كاملة؟
    Son birkaç yıldır, ciddi bir ilişkim olsun diye olabildiğince çabalıyorum. Open Subtitles في السنتين الأخيرتين كنت أحاول بجدية أن أحظى بعلاقة ذات معنى
    - Yani şu lezbiyen şeyleri- - Bağlılığımız sürdükçe seksiz bir ilişkimiz oldu. Open Subtitles إذاَ هذه غرابة السحاقيات حيث نبقى بعلاقة حميمة
    Her zaman tatillerde seninle olacak bir ilişkin olmalı. Open Subtitles يجب أن تحظوا بعلاقة دائماً خلال العطلات.
    Ve dürüst olmak gerekirse yasak ilişki yaşamadığın için rahatladım. Open Subtitles و لأكون صادقا لقد ارتحت انك لا تحظين بعلاقة غرامية
    Hiç birbirinize gerçekten düşkün olduğunuz ama seks konusunda olması gerekenin altında kaldığınız bir ilişki yaşadın mı hiç? Open Subtitles هل سبق لكَ وأن كنت بعلاقة أين تكونان مقرّبين جداً، ولكن الجنس ليس كلّ شيءٍ من الممكن أن يكون؟
    Şimdi de oğlunun evli bir adamla eş cinsel ilişki yaşadığını öğrenirlerse. Open Subtitles والآن سيكتشف الشعب أن ابنه مرتبط بعلاقة جنسية مثلية مع رجل متزوج
    O gün takımımla çok ama çok anlamlı bir ilişki kurduk, ve o günden beri de öyle sürdü. TED لقد مررت, بعلاقة مجدية للغاية مع فريقي في ذلك اليوم, و لقد بقيت على هذا الوضع للأبد.
    Eğer bir ilişkisi varsa bunu kullanabiliriz ama önce kanıt lazım. Open Subtitles إن كانت تحظى بعلاقة غرامية، يمكننا إستخدام ذلك، لكننا بحاجة لدليل
    Ne olduğunu size anlatayım. Bayan Welles'in bir başka adamla ilişkisi olduğunu işittim ve ben de doğruca buraya geldim, çünkü belki sen bir şeyler işitmissindir diye düşündüm. Open Subtitles سأخبرك ما حدث سمعت أنها كانت بعلاقة مع شخص آخر
    Başka bir kadınla ilişkisi varmış karısı da bunu öğrenmiş diye duydum. Open Subtitles سمعت انه بعلاقة مع امرأة اخرى وزوجته كشفته
    Bu çok şey söylüyor, kadınların arzu haricinde birçok farklı nedenle bir ilişkiye başlayabilecekleri gibi, örneğin merakla. TED وهذا النموذج يبوح بالكثير، وهو أن النساء قد يبدأن بعلاقة لكثيرٍ من الأسباب التي لا تتضمن الشهوة، كالفضول.
    Halk arasında, ruhları gören medyumların bir erkekle ilişkiye girdikten sonra güçlerini kaybedip kovuldukları söylenir. Open Subtitles في الفولكلور، هناك مقولة أنكِ لو تريدين طرد الأرواح الشريرة يجب أن تدخلي بعلاقة مع رجل
    Benin evimde kalmanı teklif ederdim ama güzel bir ilişkim var. Open Subtitles كُنت لأعرض عليكِ مكانى للبقاء به لكننى مُلتزم بعلاقة قوية جداً
    Eğer bizi ilişkimiz olduğu için tutuklamak istiyorsanız, buyurun. Open Subtitles كلنا نعلم ان ايا من هذا لن يصل للمحكمة ان اردت اعتقالنا لقيامنا بعلاقة, فتفضل
    Siz ne anlarsınız bu işlerden. Senin hiç ilişkin olmadı. Open Subtitles أنتما لا تعرفان تراهة لم تحضيا أبداً بعلاقة
    Öncelikle, bir ilişkiniz olduğunu inkar ediyor musunuz? Open Subtitles أولاً، لا ينكر أحدكما بأنكما بعلاقة جسدية
    Jessa tanıştığımız ilk gece arkadaşın Marnie'yle birlikte üçlü yapacağımızı düşünmüştüm. Open Subtitles جيسا أول ليلة التقينا بها بأمانة ظننتُ أننا سنحظى بعلاقة ثلاثية
    Bir süre önce mutsuz biçimde sona eren bir aşk ilişkim olmuştu biliyorsunuz. Open Subtitles منذ زمن ، قمت بعلاقة غرامية انتهت بصورة غير سعيدة
    Bence yürümemiş bir ilişkiyi unutmanın en iyi yolu başka birinin yürüyen ilişkisine sevinmektir. Open Subtitles كما تعرفي .. كنت دائماً اجد افضل طريقة للخروج من علاقة فاشلة هي الاحتفال بعلاقة شخص ثاني ناجحة
    Noel ağacı sanki bir sevgi ve nefret ilişkisini tetikliyor. Open Subtitles توحي شجرة عيد الميلاد بعلاقة محبة وكراهية.
    Bir ilişkide iki baskın taraf olması çok zor olmalı. Open Subtitles ربما من الصعب إلتزام شخصان بعلاقة طوال الوقت
    Mesela sen, ben ve Travis Barker birlikte takılsak ve aniden ikimizle birden sevişmek isteseydi kabul eder miydin? Open Subtitles إذا أنت و انا و واحد مثل ، ترافيرز باركر خارجين نتمشى و فجأة طلب أن يقوم بعلاقة جنسية بيننا الإثنين
    O zaman, alınma ama gelmeyeyim. Öğrenci-öğretmen ilişkileri nedeniyle. Vay be. Open Subtitles إذا، بدون إهانة، لا أعتقد ذلك فيما يتعلق بعلاقة الأستاذ بالطلاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more