"بعمل جيّد" - Translation from Arabic to Turkish

• iyi iş
• iyi işler
• işini iyi
• İyi bir iş

Kliniğimi görmezden gelerek iyi iş çıkarıyorlar hakikaten.
هم هم يقومون بعمل جيّد جداً باهمالُ ممارستَي

FBI detayları gizlemekte iyi iş çıkardı ama evet, basında hatırı sayılır bir yer buldu.
لقد قام المكتب الفدرالي بعمل جيّد في تقليل التّفاصيل لكن أجل، أخذ الإعلام يلعب دوره

Senin dinlenmeni istiyorum. Bugün çok iyi iş çıkardın.
،أريدك أن تحظى ببعض الراحة قمت بعمل جيّد الليلة

Hep böyle yapıyorsun. Burası öyle bir yer değil. - Burada iyi işler yapıyoruz.
أنت تذكر هذا دوماً، هذا ليس منزل أخوية، نحن نقوم بعمل جيّد هنا.

Squid bu cesetle iyi iş yapmış, değil mi?
سكويد قام بعمل جيّد بهذا الجسد

İyi iş çıkardın ve kanıtları aldın ama buraya ait değilsin.
الآن، أنت قمت بعمل جيّد. حصلت على الدليل... لكنّك لا تعود هنا، يذهب إلى البيت لذا.

Ben bu takımdayım ve iyi iş çıkarıyorsun. - Gerçekten adamım.
انا اوافقهم الرأي انّك تقوم بعمل جيّد

İyi iş çıkarıyorsun, Gavin. Ama hedefe saldıramazsın.
أنت تقوم بعمل جيّد "جافن" لكن لا يمكنك الإعتداء على الهدف

Onu da çözeceğiz. Ama bugün iyi iş çıkardın.
سنفهم ما جرى لكنّكِ قمت بعمل جيّد اليوم

Styles davasında benimle çalıştın ve iyi iş başardın.
لقد قمتِ بعمل جيّد معي أثناء مرافعتنا ضد (ستايلز)

Çok iyi iş başarmak sen.
أنت تقوم بعمل جيّد.

Çok iyi iş becerdin.
لقد قمت بعمل جيّد.

Lütfen iyi iş çıkar.
أرجوك، قُم بعمل جيّد.

Görünen o ki Westies uyuşturucu savaşlarında son birkaç yılda iyi iş çıkarmış. Sıfır toleranstan bahsediyoruz.
إتّضح أنّ عصابة (الويستي) قامت بعمل جيّد في الحرب على المُخدرات خلال السنوات الماضية.

Tebrikler. Belli ki iyi iş çıkarmışsın.
لا بد أنك قمت بعمل جيّد.

Demek ki iyi iş çıkartıyordu.
يعني أنّها تقوم بعمل جيّد

Beraber iyi işler yaptık. Bunu korumak istemenin nesi yanlış?
قمنا بعمل جيّد مع بعض ما الخطأ بالرغبة في الحفاظ على ذلك

Ama Dan ve ben bir yılda bazı iyi işler yaptık.
ولكنّي أنا و(دان) قد قمنا بعمل جيّد على مدار العام الماضي

- Bu arada iyi işler çıkarıyorsun burada.
بالمناسبة ظللتِ تقومين بعمل جيّد هُنا.

Zayıflar da var burada. İşini iyi yapıyorsun demek.
لديكِ بعض النحفاء هنا تقومين بعمل جيّد مع هذه المجموعة

Son zamanlarda pek iyi bir iş çıkardığım söylenemez, değil mi?
لا أستطيع القول إنّني قمت بعمل جيّد منه مؤخـــــراً، أليس كذلك؟