"بعيدة جداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok uzak
        
    • çok uzakta
        
    • çok uzaklarda
        
    • uzağına
        
    • kadar uzak
        
    • kadar uzakta
        
    • uzun yol
        
    • ¢ İ Çok uzakta ¢ İ
        
    Ama bu uzun zaman önceydi. Uzak, çok uzak bir galakside. Open Subtitles و لكن هذا كان منذ زمن طويل في مجرة بعيدة جداً
    Uzun zaman önce ayrıldın bizden. çok uzak bir galaksiye gittin. Open Subtitles لقد كنت خارج الثلاثي لمدة طويلة مضت في مجرة بعيدة جداً
    Çok güzel bir teklif ancak Arnavutluk evime çok uzak bir yer. Open Subtitles انة عرض رائع لكننى قررت ان البانيا فقط بعيدة جداً عن وطنى
    Ama yasal oluşumlar bile yanlış yerlerde, şehir merkezlerinden çok uzakta, düşük maliyetli, yüksek frekanslı halk taşımacılığı sağlamanın zor olduğu yerlerde yerleştirilmişti. TED وحتى التوسعات القانونية، تقع في المناطق الغير مناسبة، بعيدة جداً عن مركز المدينة أين يكون من المستحيل توفير نقل عام مستمر، بسعر منخفض.
    Belki başka sefere sayın başkan, Panama çok uzakta. Open Subtitles . ربما فى وق لاحق سيدى الرئيس . بنما بعيدة جداً
    Bir varmış bir yokmuş, çok uzaklarda bir kız ve bir oğlan birbirlerine âşık olmuş. Open Subtitles لا ، كان يا مكان ، فى أرض بعيدة جداً جداً ، ولد و فتاة
    1,3 milyar yıl önce çok uzak bir galakside iki kara delik, spiral hâlinde kenetlendiler ve engellenemez bir şekilde birbirlerine doğru düştüler ve çarpıştılar, onda bir saniyede üç güneşe değer miktarda maddeyi saf enerjiye dönüştürerek. TED منذ 1.3 مليار عاماً في مجرة بعيدة جداً إثنان من الثقوب السوداء قد حُبسوا في دوامة ساقطين بلا هوادة كل منهم فى اتجاه الآخر و اصطدما محولة بقيمة تعادل ثلاثة شموس إلى طاقة نقية في عُشر من الثانية
    Yakınlarda bir ev tutmalısınız. Brentwood çok uzak. Open Subtitles يجب أن تحصل على شقة قريبة إن برنتوود بعيدة جداً
    Fakat İbn-i Heysem göz açıp kapayıncaya kadar bir şeyin o kadar yolu gidip dönmesi için yıldızların çok uzak olduğunu çıkarsadı. Open Subtitles لكن الحسن فكر بأن النجوم بعيدة جداً لشيء في أعيننا كي يقطع كل هذا الطريق إليها و يعود في لمح البصر
    Şimdi kalkıp gitmek ona zulüm olur. Devonshire çok uzak. Open Subtitles سيكون قاسٍ مني أن آخذها مبكراً ديفونشاير بعيدة جداً
    Montana çok uzak. Open Subtitles أجل أبي عليك أن تذهب اه مونتانا بعيدة جداً
    Yani İtalya çok uzak değil mi? Open Subtitles أعني فقط أن إيطاليا بعيدة جداً بشكل لا يصدق.
    Uzun zaman önce uzak, çok uzak bir galakside... Open Subtitles منذ زمن بعيد ، وفي مجرة بعيدة بعيدة جداً
    Hayır, şu anda kimse oraya gidemez, çok uzak. Open Subtitles لا، لا أحد يمكن أن يذهب هناك الآن، وهي بعيدة جداً.
    Keşke sizi anne babanıza götürebilsem. Ama Sado çok uzakta. Open Subtitles أريد أن أُعيدكم إلى أهاليكم ولكن سادو بعيدة جداً
    Fakat klinik çok uzakta ve ben hep geç kalıyorum. Open Subtitles لكن, العيادة بعيدة جداً وأنا أصل إلى هناك متأخرة جداً دائماً
    Yalnızca, nadir bulunan ve çok uzakta oldukları anlaşılan çok parlak yıldızları görürsünüz. Open Subtitles بالكاد تستطيع رؤية النجوم النادرة وهي الأكثر سطوعا والتي إتضح أنها بعيدة جداً جداً
    Ama Geçit çok uzakta. Open Subtitles ولكن المسافة بعيدة جداً للعودة إلى البوابة
    Asıl eğitimimin milyonlarca kilometre uzağına. Open Subtitles أنا بعيدة جداً عن الجامعة التي التحقت بها.
    Pekala o kadar uzun değil. Ayrıca o kadar uzak bir karallıkta Open Subtitles حسناً لم يكن ذلك منذ زمن بعيد ولم تكن حقيقة مملكة بعيدة جداً
    Gelecek hakkında gerçekten bilgi edinmenin bir yolu göremediğimiz kadar uzakta olan gezegenlerdir. TED لذلك في الواقع، إحدى الطرق لاستشراف المستقبل هي عن طريق كواكب بعيدة جداً لدرجة لا نستطيع رؤيتها.
    Mesafe çok uzak ve ses su altında çok uzun yol alır. Open Subtitles إنه بعيد جداً وينتقل الصوت لمسافات بعيدة جداً تحت الماء
    ¢İ çok uzakta ¢İ Open Subtitles بعيدة جداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more