"بعيد الشكر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Şükran Günü
        
    • Şükran Gününde
        
    • Şükran Gününü
        
    • Şükran Günlerini
        
    İşte Kızılderililer, bize Şükran Günü nasıl kutlanırı öğretenler selam veriyor. Open Subtitles وهذه عربة تحيي الامريكيين الأصليين الذي علمونا كيف نحتفل بعيد الشكر
    Aranızdan onun Şükran Günü partilerine giden oldu mu hiç? Open Subtitles هل سبق و أن كنت في واحدة من حفلاته الخاصة بعيد الشكر
    Şükran Günü yediklerinin hepsini çıkartınca, unutulmuyor. Open Subtitles يصعب الاستمتاع بعيد الشكر عندما تراه مرارا وتكرارا
    Belki bu Şükran Gününde büyük bir hindi almaktan vazgeçmeliyiz. Open Subtitles من الممكن بعيد الشكر هذا ان نبتاع ديك رومي اصغر
    Bak, ikimizde Lux'a ilk gerçek Şükran Gününü vermek istiyoruz. Open Subtitles اسمع.. كلانا يريد أن تحظى "لوكس" بعيد الشكر الحقيقي الأول
    Şükran Günü'nü ve Kolomb Günü'nü bu yüzden kutlamaz. Open Subtitles لهذا لم تكن تحتفل بعيد الشكر أو ما يسمى بيوم كولومبوس
    Ailem orada. Şükran Günü'nü büyük babamların evinde kutlarız. Huxley yakınlarında küçük bir çiftlik. Open Subtitles أنا و أصدقائى دائما نحتفل بعيد الشكر مع جدى و جدتى، مزرعة بالقرب من هكسلى
    - Sadece Şükran Günü yemeği vermek istiyorum. Open Subtitles نحن لا نريد قتال أى شخص فقط نريد الاحتفال بعيد الشكر
    Bu, Hintliler ve Hacıların yemeğe beraber oturdukları zamanki ilk Şükran Günü gibi. Open Subtitles على العكس, هذا شبيه بأول احتفال بعيد الشكر عندما جلس الهنود مع المهاجرين و تناولوا العشاء
    Haydi çocuklar, kendi Şükran Günü'müzü kutlayalım. Open Subtitles هيا يا رفاق، دعونا فقط نقوم بعيد الشكر الخاص بنا.
    Şükran Günü'nü düşlediğimde aklıma ne geliyor biliyor musun? Ki bu çok sık oluyor. Open Subtitles هل تعرفى ما أحلم به عندما أحلم بعيد الشكر , فى أغلب الأحيان ؟
    Ailenin önünde kendimi utandırdım ve şimdi Şükran Günü'nü hayatımdaki en depresif yerde kutluyorum. Open Subtitles لقد احرجت نفسي امام عائلتك و انا الان احتفل بعيد الشكر في اكثر الاماكن كآبة
    Gelmiyor. Şükran Günü'nü artık burada kutlamıyoruz. Open Subtitles لن تأتي لأننا لن نتحتفل بعيد الشكر هنا بعد الآن
    Geçen Şükran Günü'nde, bir müşterinize bu fili ve birkaç sigara sattığınızı hatırlıyor musunuz? Open Subtitles حسناً , بعيد الشكر الماضي , هل تتذكر زبوناً قام بشراء هذا الفيل و بعض السجائر ؟
    Ve ben insanların Şükran Günü planlarımı bozmalarından hiç hoşlanmam. Open Subtitles و لا أحبذ ذلك عندما يعبث الناس بعيد الشكر
    Konusu açılmışken, neden kızımı Şükran Günü'nde çalıştırdığını öğrenmeyi çok isterim. Open Subtitles على ذكر ذلك، أود معرفة لمَ أجبر إبنتي على العمل بعيد الشكر
    İstediğin Şükran Günü'nü yaşayabilirsin. Open Subtitles عذراً؟ بوسعنا الإحتفاء بعيد الشكر كما تتمنّي، ما رأيك؟
    Bu Şükran Gününde elbisesine domuz eti zımbalayanla aynı büyükanne Josie mi? Open Subtitles جدتك جوزي ؟ جدتك جوزي الذي قامت بربط لحم الخنزير على ملابسها بعيد الشكر
    Sen ve annem, Şükran Gününde başbaşasınız, birlikte,kızlar gecesi yaparsınız, nasıl? Open Subtitles تعرفين ذلك انتي وامي تتسعكان مع بعضكم بعيد الشكر فتاتين عزباوات , ليله الفتيات
    Ayrıca Şükran Gününü 20 yıldır annenle birlikte kutluyormuş. Open Subtitles تقول أنّها كانت تحظى بعيد الشكر مع والدتك لآخر .عشرون سنة الماضية
    Hey, evlat, annen Şükran Gününü hatırlatmak için aradı. Open Subtitles انت يا ولد ،أمك أتصلت لتذكرك بعيد الشكر
    Bu yüzden Şükran Günlerini birlikte kutlamıyoruz. Open Subtitles أتعلم؟ لهذا السبب امتنعنا عن الاحتفال بعيد الشكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more