"بعيد جدا" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok uzak
        
    • çok uzakta
        
    • Uzun
        
    • kadar uzak
        
    • çok uzaktan
        
    • çok uzaklarda
        
    Şu andan çok uzak olmayan bir gelecek düşünüyorum -- annem bilgisayarına gidiyor, internet tarayıcısını açıyor ve küçük bir robota bağlanıyor. TED هكذا انا اتخيل في زمن ليس بعيد جدا من الان تستطيع امي الذهاب الى حاسوبها تفتح متصفح وتدخل الى روبوت صغير
    Durun, durun, Havaalanına gidemem. çok uzak. Open Subtitles أنتظر أنتظر, لا أستطيع الذهاب إلى المطار إنه بعيد جدا
    Eğer çok uzak bir yere kadar yüzersek bizi izleyemeyecekler. Open Subtitles إذا هم لم يتبعوننا هو بعيد جدا لنقطعه سباحة
    Cesur Leonidas ve 300 askerinin evlerinden çok uzakta hayatlarını verdikleri, sadece Sparta için değil, tüm Yunanistan için. Open Subtitles الكلمة انتشرت حول ليونايدس الشجاع و الثلاثمائة من رجاله بعيد جدا عن الموطن عرض حياتهم للخطر، ليس فقط لسبارتا
    Mars çok uzakta, Ay’ın uzaklığından binlerce kat daha uzakta. TED المريخ بعيد جدا عنا، يبعد عنا ألف مرة مقارنة ببعدنا عن القمر.
    Uzun yıllar önce 1855 yılında Thailand'da Ok Menzili Antlaşması yapıldı. Open Subtitles منذ زمن بعيد , بعيد جدا في عام 1855 بعد الميلاد
    Bizim yaşamımızda bir gemi gelmesini bekleyemeyecek kadar uzak. Open Subtitles بعيد جدا حتى نتمنى ان نصله بسفينة في حياتنا
    Ya da şöyle; bizim gezegenimiz ama başka bir yerden, çok uzaktan gelen biri için. Open Subtitles لا، دعها تكون لنا بالنسبة لشخص أتى من مكان بعيد جدا
    Evvel zaman içinde çok, çok uzaklarda, bir İngiliz Şatosunda Prens adında, son derece şımarık bir şahsiyet yaşarmış. Open Subtitles في قديم الزمان في قلعة إنجليزية في مكان بعيد جدا عاشت هناك شخصية بارزة ومدللة تدعى
    Eğer çok uzak bir yere kadar yüzersek bizi izleyemeyecekler. Open Subtitles إذا هم لم يتبعوننا هو بعيد جدا لنقطعه سباحة
    Eğer buraya çok ama çok uzak bir yerden gelmek istiyor olsaydınız... belki bir uzay aracına ihtiyacınız olmayabilirdi. Open Subtitles إذا أردت المجيء هنا من مكان بعيد جدا ربما لست بحاجة للانتقال في سفينة فضاء
    Normalde çok uzak bir yere gidecekti fakat benim için gitmekten vazgeçti. Open Subtitles اترين هو كان من المفترض ان يذهب الى مكان بعيد جدا لكنه تخلى عن ذلك من اجلي
    Ama şu anda çok uzak bir diyarda ve birden uyandı. Open Subtitles لكنه سافر الآن إلى مكان بعيد جدا وفجأة استيقظ
    Kahretsin! Mesafe çok uzak! Open Subtitles اللعنة انه بعيد جدا الى هنا في الأسفل
    Ama görünüşe bakılırsa o gün hala çok uzak gibi. Open Subtitles لكن والحال كذلك، فإن هذا اليوم بعيد جدا
    Ticaret Merkezi'ne giden başlangıçtaki kortej yolu... çok uzakta kalıyor. Open Subtitles المسار الأصلي للموكب على الطريق إلى مارت للتجارة أنه بعيد جدا , أليس كذلك؟
    Olmaz ben alışverişe gidiyorum. çok uzakta. Open Subtitles لا يا عزيزي أنا ذاهبة للتسوق إنه بعيد جدا..
    Orası bir maden gezegeni, çok uzakta. Orada yakıt almak için durmuştur. Open Subtitles إنه عالم تعدين، و بعيد جدا ربما توقف هناك للتزود بالوقود
    Ama bence küçük iş diye bir şey yoktur, küçük insanlar vardır, çocuklar ya da senden çok uzakta olan devler gibi. Open Subtitles لكنني لا أعتقد أن هناك أى وظائف صغيرة فقط أناس صغار مثل الأطفال, أو عملاق بعيد جدا عنك
    Uzun zaman önce, çok uzaklardaki bir marketin önünde... Open Subtitles منذ وقت بعيد , امام متجر مناسب بعيد , بعيد جدا
    O kadar uzak ki, Idaho bile olabilir. Kırık kalpler şakaya gelmez. Open Subtitles هذا بعيد جدا , قد تكون حتي في ولاية ايداهوا القلوب المكسورة ليست نزهة
    Sessiz, görünmez... ve kesinlikle takip edilemez bir partner seni çok çok uzaktan destekleyen. Open Subtitles شريكة صامتة خفية وغير قابلة للتعقب ايضا والتي تدعمك من مكان بعيد جدا
    Kuzeyde, çok ama çok uzaklarda bir yer vardır. Open Subtitles في مكان بعيد جدا عند ارض الظلم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more