belki buraya çok uzak olmayan plajdaki yosunlardan gelen biraz oksijen var. | TED | ربما يحتوي قليلا من الأوكسجين من بعض الطحالب على الشاطئ غير بعيد من هنا. |
çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. | Open Subtitles | في مستقبل غير بعيد من الآن في عالم محطم ، مطاردة بواسطة ماضيها |
çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. | Open Subtitles | في مستقبل غير بعيد من الآن في عالم محطم ، مطاردة بواسطة ماضيها |
Bu, şeytani yöneticiler tarafından uzak bir gezegenden nasıl getirildiklerini anlatıyor. | Open Subtitles | يقول بأنهم جلبوا هنا من كوكب بعيد من قبل الحكام الشريرين |
Sadece seni buradan uzak bir yere gönderirsem rahat ederim. | Open Subtitles | سأتوقف عن القلق إذا أرسلتك إلى مكان بعيد من هنا |
Evet. Anavatanımız çok ama çok uzaklarda, her zaman karşıklık içinde olan bir yerdir. | Open Subtitles | نعم فموطننا بعيد من هنا وهو دائما في صراع |
Bu gece evinden ve huzurlu olduğun yerden çok uzaklarda olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّك بعيد من البيت اللّيلة... والذي أين أنت سلمي. |
Biliyorum çok uzak... . ..ama yapar mısın? | Open Subtitles | انا اعلم انه بعيد من هنا لاكن يجب ان ارسله حسنا راج انا سأذهب |
Şansımıza buradan çok uzak olmayan bir sokak arasında. | Open Subtitles | إنّه في زقاق غير بعيد من هُنا. يا لِحُسن حظنا. |
Bir doktora, çok ama çok uzak bir yere gitmeliyiz. | Open Subtitles | علينا الذهاب الى الطبيب بمكان بعيد من هنا |
Tam da şu anda buradan çok uzak bir sistemde Direniş serserilerinin ihanetine gizlice destek veren.. | Open Subtitles | في هذه اللحظه في نظام بعيد من هنا الجمهوريه الجديده تكذب على المجره |
Buraya çok uzak. Hayır, hayır, teşekkürler. | Open Subtitles | ذلك ليس بعيد من هنا لا، شكرا |
Kusursuz olmaktan çok uzak biriydi. | Open Subtitles | انه بعيد من الكمال |
çok uzak bir yerden. | Open Subtitles | من مكان ما بعيد من هنا |
Buradan çok uzak bir yer. | Open Subtitles | بعيد من هنا |
Komutan Thor galaksinin uzak bir yerinde ve şu an ulaşılamaz. | Open Subtitles | القائد "ثور" فى جزء بعيد من المجرة غير متاح الأتصال به |
Klanımdan birisi. Kuzeydoğu Atlantik sürüsünden uzak bir akrabam oluyor. | Open Subtitles | إنّه من عشيرتي، نسيب بعيد من قطيع شمال الأطلسيّ. |
"Senin o sağır halenden çok uzaklarda bile olsa..." | Open Subtitles | "حتى بعيد من هالتك الصمّاء" |