"بغيضة" - Translation from Arabic to Turkish

• iğrenç
• çirkin
• sevimsiz
• berbat
• hoş
• nahoş
• kaba
• nefret dolu
• sıkıcı
• korkunç
• tiksindirici
• İtici
• ucubeyse
• kötü bir

Yaşlıydı ve torunun ona iğrenç demesinden ... dolayı şoktaydı, ben öldürdüm.
...لقد كانت كبيرة وصدمتها من أن حفيدها يخبرها أنها بغيضة قد قتلها

Sana yardım etmeye çalıştım, sense kardeşinden faydalanan, en iyi arkadaşını eken, iğrenç, bencil bir salağa dönüştün!
ولكن تحول إلى هزة أنانية بغيضة إستغل أخته وترك صديقه المفضل يا رجل لقد إنتهينا

Sen kimsin ki oturduğun yerden hakkımda çirkin yargılarda bulunuyorsun?
من تكون لتتدخّل في شؤوني وتقوم بإصدار أحكام بغيضة حيالي؟

Biliyorum biraz sevimsiz biri ama o kadar da kötü değil.
أنظري، أعلم بأنّها بغيضة لكن، تعرفين، أنها ليست بذلك السوء

Bence bu yüzden sana böyle berbat davrandım.
اعتقد انى لهذا اصبحت بغيضة جدا بالنسبة لكى

Ne yazık ki, bazen hayat kurtarmak için hoş olmayan şeyler yapmak zorundasın.
نضطر أحيانًا إلى القيام بأعمال بغيضة لإنقاذ الآخرين

Ahlakımın kusursuz olduğunu biliyorsun hatta bu, sana bir bebek hediyesi vermek için nahoş yerlere gelmek demek olsa bile.
انتي تعرفين كم انا مهذبة حتى لو كان هذا يعني ان اعبر عبر مناطق بغيضة لاحضر هدية للمولود الجديد

Sizler bazı kaba sözler söylediniz.
الآن انتم يا رفاق قد قلتم أشياء بغيضة للغاية

Birinin başka birine nefret dolu tweetler atması ve bunun çoğunlukla sanatçılar hakkında olması hiç adil değil.
ليس من العادل بأن يقوم أي شخص بإرسال تويته بغيضة لأي شخص و تصل للفنانيين

Sanki iğrenç bir aynaya bakıyorsun, değil mi?
يبدو الأمر كالنظر إلى مرآة بغيضة صغيرة أليس كذلك ؟

Bu çok iğrenç bir fikir ama senin pozisyonundaki bir kişi bunu düşünmek zorunda sanırım.
حسناً , هذه فكرة بغيضة لكن أظن بأنّ رجلاً بموقعك عليه التفكير بذلك الأمر

Bu iğrenç bir kelime ve götverenleri incitebilir.
هذه كلمة بغيضة و هي غير حساسة لنطح القراصنة.

Onu görenlerden sadece... birkaç kişi hayatta, ve anlatıkları çok iğrenç şeyler.
و القلّة الذي رأوه و نجوا يقولون عنه أموراً بغيضة

Sendikanızın takındığı saldırganca tavır çok çirkin.
اللهجة العدائية التي اعتمدها إتحادك بغيضة

Bu videocu heriflerin çirkin bağlantıları var.
لان فتيان الفيديو هؤلاء لديهم اتصالات بغيضة غير اخلاقية بالمرة

Bu gerçekler ben sıkıcı veya sevimsiz olduğum için gözarda edilemez veya reddedilemez.
هذه الحقائق لا يمكن تجاهلها أو رفضها لأنك تظن بانني مملة أو بغيضة. لأنني لا قيمة لي

O kadar berbat biri olduğum için mi o pasaklı kadına gidiyorsun?
هل أنا بغيضة لتهرب منّي و تذهب لتلك المرأة الرديئة ؟

Bazı görevlerin hiç hoş olmadığını biliyorum.
إنظري، أعلم أن هذه المهمة بغيضة لكن فى بعض الأحيان علينا القيام بها

Birbirimize kızdığımızda Paris Review dergisine nahoş mektuplar göndeririz.
نكتب رسائل بغيضة حين نغضب من بعضنا البعض

ve neden bu kadar nefret dolu olduğunu anlamıyorum.
ولا أعلم لما عليكي أن تكوني بغيضة

Birden bire sırada bekleyen müşterinin parlak turuncu saçlı... korkunç çirkin bir kadın olduğunu fark ediyorum.
أُلاحظُ فجأة بأنّ الزبونَ القادمَ فظيعِ إمرأة بغيضة شَعرِها برتقاليِ فاقع

Hayır, "hayır" kelimesini hızlı söylemek için mücadele ettiğini düşünüyorum çünkü bilinçaltın bu fikri tiksindirici buluyor.
لا , أظن انك تقاتل الحاجة لقول لا بصوت عال لأن اللاوعي لديك يجد تلك الفكرة بغيضة

Tanrım, kusurlarımı gösterim, beni itici bulmanı sağlamalıydım.
مثالي. الله، أنا لا بدَّ وأنْ أردتُك أَنْ تَرى عيوبي وتَجِدُني بغيضة.

Güven bana, Helena ucubeyse ben daha da beterim.
ثقي بي، إن كانت (هيلينا) بغيضة فأنا أسوأ منها

Üstelik, çok kötü bir oyuncusunuz. İyi günler bayım.
,و أيضاً أنت تلعب لعبة بغيضة فى الهويست طاب يومك, سيدى