Will, bunu o kundakçının yanına kalmasına izin veremeyiz! | Open Subtitles | حسنا لايمكننا ترك مضرم النيران ذلك يقلت بفعلته هذه |
Ama, işte dönüşüm. Yaptığı orospu çocuğunun yanına kalır. | Open Subtitles | لكن هنا نقطة التحوّل، اللعين يفلت بفعلته |
Bu işten paçayı sıyırmasının imkânsız olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | لأن كلتينا تعرف أنه يستحيل أن يفلت بفعلته هذه. |
Mahallemde kimse yaşlı bir adamı kesip... paçayı kurtaramaz. | Open Subtitles | لا أحد يقتل رجلاً عجوزاً في حيّي وينجو بفعلته |
Torunum öldü, ve o piç onu öldürdü, ve bundan kurtuldu. | Open Subtitles | قتلت حفيدتي، و قتلها ذلك الوغد و فر بفعلته دون عقاب |
Amapaniklemezseniz, bundan paçayı sıyırabilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن إن لم يهلع المرء يمكنه أن ينجو بفعلته |
Eh bu yanına kar kalmayacak. Ben bir avukatım. | Open Subtitles | هو لن يهرب بفعلته انا محامية وسوف اتظاهر انه متهم |
Fakat en endişe verici olan mantıksal hokkabazlık, buradan paçasını kurtarması ancak sermayedarların çıkarlarına uyması. | Open Subtitles | إنها سلسلة من النتائج الغير المنطقية. أكثر الحيل الفكرية دهاءً وهو هنا ينجو بفعلته هذه |
Bu durum beni kötü gösterecek ve bu da onun yanına kâr mı kalacak? | Open Subtitles | هي تجْعلُني أَبدو بموقف سيئ وهو ينجو بفعلته ؟ نعم |
Ortalıkta masum kızları öldüren ve bunun yanına kâr kalacağını düşünen hayvanlara katlanamıyorum, George. | Open Subtitles | لا يمكنني السماح لمتوحشين مثله بالتجول وقتل فتيات بريئات معتقداً أنَّهُ سينجو بفعلته |
Eğer katilimiz daha önce öldürmüş ve yaptığı yanına kalmışsa, yaşlı Binbaşı Palgrave'i öldürmek için bu kadar ileri gitmesi gerekmezdi. | Open Subtitles | لو ان قاتلنا قد قتل سابقا وفرّ بفعلته سالما, فلن يكون هناك داعيا ليمضى فى هذا الطريق لأسكات الميجور بالجريف |
En büyük zararı kendine verdi bence çünkü bu yanına kâr kalmadı. | Open Subtitles | أعتقد بأنه عرّض نفسه لأذي كبير لأنه لن يفلت بفعلته هذه |
Umarım o şerefsiz bundan paçayı sıyıramaz. | Open Subtitles | أتمنى ألا تنوى ترك ذلك الوغد يهرب بفعلته |
Kimse kilo verdiren diş macunumu çalıp da paçayı kurtaramaz. | Open Subtitles | لا أحد يقوم بسرقة معجون أسناني لتخفيف الوزن و ينجو بفعلته |
Beni gözetim altında tutuyor, gerçi bundan paçayı kurtardığını düşünüyor, daha önce onlarca kez kurtardığı gibi. | Open Subtitles | و قام بوضعي تحت المراقبة على الرغم من أنه يظن أنه أفلت بفعلته تماماً مثلما حدث عشرات المرات من قبل |
Peki onun bundan kurtulmasına izin vermeyeğimle ilgili verdiğim söze ne oldu? | Open Subtitles | ماذا عن وعدي لها بأنني لن أدعه يفلت بفعلته ؟ |
Bak, Naomi onun bundan böyle kurtulmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | اسمعي نايومي, لايمكنك أن تدعيه يفلت بفعلته |
O da kahrolsun. Dediğim gibi, bu onun yanına kar kalmayacak. | Open Subtitles | لكن اسمعها مني لن أتركه يفلت بفعلته |
Aslına bakarsan bu işten kolayca yakayı sıyırabilirdi... | Open Subtitles | و اندفع مغادرا بسرعة كان من الممكن أن ينجو بفعلته |
Yaptıklarından paçasını kurtaramayacak. | Open Subtitles | ونأكلهما ذلك الوغد لن ينجو بفعلته |