Ben küçükken sürekli çalışmak zorunda olduğun için yanımda olmadığını sanırdım ama büyüyünce fark ettim ki yanımda olamadığın için çalışmak zorundaydın. | Open Subtitles | أتعلم ، حين كنت صغيرا إعتقدت أن عدم تواجدك بقربي بسسب إنشغالك بالعمل طوال الوقت، و لكن لما إشتد عودي إكتشفت أنك |
Bir hemşire üniforması edinip, her gece yanımda oturmak için gizlice odama gelirdi. | TED | وحصلت على زي الممرضات، وكانت تتسلل كل ليلة لتجلس بقربي. |
Ama yanımda olduğunu bildiğim halde onsuz yapabilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | لكن لا اعلم ان كنت قادرة على عدم الالتصاق به عندما يكون بقربي |
Şimdi, dışarı çıkınca bana yakın durun ve cüzdanlarınıza dikkat edin | Open Subtitles | الأن سنخرج ابقوا بقربي وتمسكوا بمحفظاتكم |
yanıma gel. Sana yakın olmak istiyorum. | Open Subtitles | تعالي وأجلسي بقربي يا صغيرتي هيّا، أريدكِ أن تكوني قريبة مني |
Şu an tehlikeli bir durumun içindeyim o yüzden pek yakınımda durmasan iyi olur. | Open Subtitles | كما أنّي في وضع خطير الآن، لذا أنصحك أن لا تكوني بقربي. |
Dün gece köye doğru giden beş kişi yanımdan geçmişti. | Open Subtitles | لقد مر بقربي خمسة منهم على الطريق للقرية ليلة أمس |
yanımda olduğun sürece başka hiç bir şeye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | إنني لا أتمنى أكثر من أن تكون بقربي دائما |
Artık yanımda olmak istemediğin için işyerinde o kadar çok zaman geçiriyorsun. | Open Subtitles | أفكر بأنك قضيت هذا الوقت الطويل بالعمل لأنك لم تعد تحب التواجد بقربي |
Ve bazen de bilerek geç kalkıyorum, ...çünkü uyandığımda biliyorum ki sen yanımda olmayacaksın. | Open Subtitles | وأحياناً، أطيل في النوم لأني أعلم بأني عندما استيقظ لن تكوني بقربي |
Ona güvenip yanımda kalmasını isterdim. | Open Subtitles | كنت سأنحني أمامها أطَلبَ مِنْها البَقاء بقربي |
Bana, benim yanımda olacağını, evrenimdeki küçük bir toz tanesi olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت لي أنا هي النجمة. وأنك ستكون بقربي مثل الغبار في مدايي. |
Sana, annemin hiçbir zaman benim yanımda olmadığını ve babamın her zaman olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أقول لك أن أمي لم تتواجد بقربي أبداً وكان أبي بقربي دائماً |
Ve geçen gün kanepede otururken benim yanımda uyudu. | Open Subtitles | والبارحةَ نامت بقربي حينَ كنتُ جالسةً على الأريكة |
Uzun bir zamandır beraberiz ve her zaman kendimi sana yakın hissettim. | Open Subtitles | نحن نعرف بعضنا لفترة طويلة ولطالما شعرت بقربي لك |
Belki gece bir iki tane daha çıkabilir ama bana yakın olursan, güvende olursun. | Open Subtitles | ,قد تظهر في ساعة متأخرة من الليل لكن ابقي بقربي وستكونين بخير |
yanıma geldiğinde bana haber vermeliydin. | Open Subtitles | أبعده من هناك عليك أن تحذرني عندما يكون بقربي |
Elimde dolu bir silah varken yanıma gelmek istediğine emin misin? | Open Subtitles | أتريدين حقاً أن تكوني بقربي بينما أضع الذخيرة في بندقيتي؟ |
Böyle bir şey olursa yakınımda olmayı istemezsin. | Open Subtitles | ثق بي لن تريد أن تكون بقربي عندما يحدث ذلك |
İçimde benim peşimden geleceğine dair bir his var ve öyle olursa ikinizi de yakınımda istemiyorum. | Open Subtitles | لدي شعور أنه سيلاحقني مُجددًا وإذا حدث ذلك, لا أريد أن يكون بقربي أحدٌ منكما |
Bu gece yanımdan ayrılma. | Open Subtitles | جيد , لانه يجب عليك البقاء بقربي الليلة .. |
Beni yakınında hissetmedin mi hiç? | Open Subtitles | وإني لأتساءل ، ألم تشعر بقربي منك؟ |
Etrafta dolanamazsın ve benimle gelemezsin. | Open Subtitles | إنظر أنت لاتستطيع أنت تكون بقربي ولا تستطيع أن تأتي معي |
İstediğin yere gidebilirsin sadece bana yaklaşma. | Open Subtitles | يمكنك الذهاب إلى أي مكان لكن ليس بقربي |