| Hep merak ettim orada kardeş olduğumuz için mi kaldın yoksa seni gitmeye çalışırsan seni döveceğimi düşündüğün için mi kaldın? | Open Subtitles | لطالما تسائَلت هَل بقيتَ معي لأننا أُخوَة أم بقيتَ لأنكَ ظننتَ أني سأضربكَ إن حاولتَ الذهاب؟ |
| O yüzden sen de onu serbest bırakıp acı çekişimin keyfini sürebilmek için burada kaldın öyle mi? | Open Subtitles | لذا حرّرتها، و بقيتَ لإشباع رغبتك في رؤيتي أعاني؟ |
| Yeterince ayakta kaldın zaten. Git biraz uyu. | Open Subtitles | لا، لقد بقيتَ مستيقظاً لوقتٍ طويل، أحصل على بعض النوم. |
| Onunla kalırsan, bu sadece senin değil, onun hayallerini de yıkacak. | Open Subtitles | إذا بقيتَ معها فلن تقتل أحلامكَ فحسب, بل ستقتل أحلامها أيضاً |
| Şimdi, dışarı çıkarsan bunu görme şansın olur ama burada kalırsan... | Open Subtitles | الآن، إذا خرجتَ، فهناك فرصة أنّكَ سترى ذلك ولكن إذا بقيتَ هنا |
| Yeterince uzun evli kalırsan onuncu yıldan sonra orijinal bir şey bulmanın zor olduğunu görürsün. | Open Subtitles | إذا بقيتَ متزوّجاً لفترة طويلة كافية، فستعرف أنّه من الصعب البقاء تقليديّاً بعد العشرة الأولى |
| Başta neden bir şey söylemediğini anlayamadım. Yani neden sessiz kaldığını. | Open Subtitles | بالبداية لم أعي لمَ لم تقلّ شيء، أتعلم، أقصد لمَ بقيتَ متكتماً عن ذلك؟ |
| Ama sen... Diğer ezikler etrafta koşuşurken, sen sahada kaldın. | Open Subtitles | لكنك بقيتَ في الملعب بينما ركض بقية الفشلة هولاء إلى الداخل. |
| İki gündür oraya tıkılıp kaldın. | Open Subtitles | لقد بقيتَ هنالك لحوالي اليومين الماضيين |
| Yeterince kaldın orada. | Open Subtitles | لقد بقيتَ هناكَ طويلاً |
| Sen ise orada öylece kaldın. | Open Subtitles | و أنتَ بقيتَ هناك |
| Hapiste ne kadar kaldın? | Open Subtitles | كم بقيتَ في السجن؟ |
| Peki, sen neden kaldın? | Open Subtitles | و لماذا بقيتَ هنا ؟ |
| Burada kalırsan, ya seni MC bulur ya da polisler. | Open Subtitles | لو بقيتَ ستعثرُ عليكَ العصابة أو الشرطة. |
| Orada daha fazla kalırsan, büyük belaya girersin. | Open Subtitles | ستكونُ في مشكلةٍ كبيرة .إذا بقيتَ هناك أطول من ذلك |
| - Yeterince uzun kalırsan, bu huyun değişir. | Open Subtitles | -إنْ بقيتَ لمدة أطول، ستتبدّل تلك الأسئلة . -حقًا؟ |
| Burada biraz daha uzun kalırsan ölü bir adam olacaksın. | Open Subtitles | لو بقيتَ هنا أكثر من ذلك ستموت |
| Eğer burada kalırsan casusluğun tehlikeye girer. | Open Subtitles | ستضع الوكالة في خطرٍ لو بقيتَ هنا |
| Ne olduğunu biliyor musun Fillory'de kalırsan. | Open Subtitles | أنت تعرف ماذا يحدث إذا بقيتَ في فليوري |
| Banshee'de benim için kaldığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنكَ بقيتَ في "بانشي" بسببي؟ |
| Banshee'de benim için kaldığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنكَ بقيتَ في "بانشي" بسببي؟ |
| Banshee'de benim için kaldığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنكَ بقيتَ في "بانشي" بسببي. |