"بكتابتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • yazdığı
        
    • yazmış
        
    • yazmaya
        
    • yazdığım
        
    • yazdı
        
    • kağıda
        
    • yazdığını
        
    • kitabı yazmaktan
        
    Birinin e-postada yazdığı şeyin ya da telefonda konuşurken söylediği kelimenin gerçek olmasına gerek yok. TED هي في الاساس ليست الكلمات الحقيقيه التي قام شخص ما بكتابتها في رساله او قالها في مكالمه,
    Yanmış kağıt, yazdığı mektupmuş. Open Subtitles حسناً ، تلكَ الورقة المحروقة هي رسالة قامت بكتابتها
    Yani yazıyı başka birisi de yazmış olabilir. Open Subtitles اذا يبدو ان شخصا اخر قام بكتابتها
    Ve size burada göstereceğim şey, bunlar gerçek örnekler kuzenlerime yazmaya başladığım şeyler. TED ما أعرضه عليكم هنا هذه واجبات حقيقية بدأت بكتابتها إلى أبناء عمومتي
    Bulduğun o notlar yazdığım bir romanın parçalarıydı. Open Subtitles هذه الملاحظات التي وجدتيها .هي قصاصات من راوية أقوم بكتابتها
    "Seattle ve üstte", yazdı geçti. - Beni seçmekle zaten doğru tahmin yapmış. Open Subtitles سياتل في المقدمة قام بكتابتها فقط أقصد
    Kendisi boş bir kağıda yazıp size postalamış. Open Subtitles قامت بكتابتها على ورقة عادية ثم قامت بإرسالها لك
    Ancak Hans'ın odasında delil bulasıya kadar onları kimin yazdığını fark etmemişti. TED ولكن هذا لم يكن إلا بعد اكتشافها أدلّة في غرفة هانز لتُدرك من قام بكتابتها.
    Her neyse, yani kitabı yazmaktan keyif duydum. Kitabın hikâyesi böyle işte. Umarım kitabı beğenirsiniz, veya beğenmişsinizdir. Open Subtitles استمتعت بكتابتها وكانت هذه مقدمه تاريخيه عن الكتب وآمل أن تستمتعوا بقراءتها أو استمتعتوا بقراءتها
    Kampta yazdığı bir mektuptan alıntı yaptım. Open Subtitles لقد قمت بنسخها من رسالة قام بكتابتها عندما كان في رحلة تخييم
    Kızınızın yazdığı bir makale bir adamın blogunda yer almış. Open Subtitles قامت ابنتكَ بكتابتها حول بعض مدونات رجال.
    Elinde gitarıyla verandada dikildi ve benim için yazdığı şarkıyı söyledi. Open Subtitles وبدأ يغنّي تلك الأغنية التي قام بكتابتها لي
    Beni görmeye ilk geldiğinde, kendi yazdığı birkaç parçayı ve başkalarının birkaç parçasını çaldı. Open Subtitles عندما جاء أول مرة لرؤيتي، عزف بعض الأغاني التي قام بكتابتها وبعض المقطوعات الخاصة بزملائه.
    Ted Hawkins adlı bir halk müziği şarkıcısı yazmış. Open Subtitles " مغنى شعبى يُدعى " تيد هوكنز هو من قام بكتابتها
    Ve sos, bizim bu bambaşka teknoloji parçalarını biraraya getirmesi ve bir bütün olarak çalıştırmasını sağlaması için yazmış olduğumuz bilgisayar yazılımındaki kod idi. TED وهذه الصلصة عبارة عن رموز برمجية قمنا بكتابتها للسماح لهذه الأجزاء المنفصلة من التكنولوجيا للعمل معا والعمل بشكل موحد .
    Bütün öyküler ilgimi çeker ve bazıları onları yazmaya başlayana kadar hiç aklımdan çıkmaz. TED جميع القصص تعجبني، وبعضها تطاردني حتى أنتهي بكتابتها
    Telefonunda... not defterinde yazmaya başlar. Open Subtitles سوف يدوّنها قليلاً أو يقوم بكتابتها على التليفون. فى مفكرته.
    Ona yazdığım mektupları almak istedi. Open Subtitles لقد أرادت أن تأخذ الرسائل التي قمت بكتابتها لها
    Biliyorum, biliyorum ama o yazdığım on rapordan kırıntıları ve parçaları topluyor. Open Subtitles اعلم , اعلم ولكنه يستخدم قصاصات من اكثر من عشر ابحاث قمت بكتابتها
    "Seattle ve üstte", yazdı geçti. - Beni seçmekle zaten doğru tahmin yapmış. Open Subtitles سياتل في المقدمة قام بكتابتها فقط أقصد
    Eğer bir polis hakkında kesin bir suçlama olursa... kağıda geçir ve İç Soruşturmaya gönder. Open Subtitles خاصة لو كانت الشكاوى ضد ضباط الشرطه قم بكتابتها أولا وسلمها للمختصين
    Bakalım bu raporu kimin yazdığını bulabilir miyiz? Open Subtitles لنرى إن كنا نستطيع اكتشاف من قام بكتابتها.
    Her neyse, yani kitabı yazmaktan keyif duydum. Kitabın hikâyesi böyle işte. Umarım kitabı beğenirsiniz, veya beğenmişsinizdir. Open Subtitles إستمتعت بكتابتها وكانت هذه مقدمه تاريخيه عن الكتب وآمل أن تستمتعوا بقرائتها أو إستمتعتوا بقرائتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more