"بكره" - Translation from Arabic to Turkish

• nefret etmeye
• nefret ediyorum
• duyduğu inişli

Birbirimizden nefret etmeye başlayacağız ve işler çirkinleşecek.
.وسنبدأ بكره بعضنا البعض .وسيصبح الأمر.. سيكون بشعاً

Birbirimizden nefret etmeye ne zaman başlardık?
كم كان ذلك قريبا قبل أن نبدأ بكره بعض؟

Ben de kendimden nefret etmeye başladım, ama gerçekten nefret ettim.
وبدأت حينها بكره نفسي حقاً كرهت نفسي بشدّة!

- Gittiğini sanıyorum. - Bu şeylerden nefret ediyorum.
شكلوا راح شو بكره هل الشغلات المقرفة

Bunlardan nefret ediyorum.
شيك بتيابك الداخلية بكره هل الشغلات

Bazen Gargamel'e duyduğu inişli çıkışlı sevgisi ve göz tembelliğiyle bunaltırlar insanı.
أحياناً ، هو أحمق يملك عين كسولة ولديه مشكلة بكره (شرشبيل)

Ve bazıları da kendilerinden... nefret etmeye mahkumdur.
"وبعض الناس فقط محكوم عليهم بكره أنفسهم"

Bu hecelerden gerçekten nefret etmeye başlayacağım.
لقد بدأت بكره هذا التفاجؤ حقاً

Biz daha bitirmeden kendinden nefret etmeye başlamıştın.
انت بدأت بكره نفسك قبل حتى ان نكمل

Birbirimizden nefret etmeye başlamayi istemiyorum.
لا أريد أن نبدأ بكره بعضنا

Pizzadan nefret etmeye başlamıştım.
في الواقع بدأت بكره البيتزا.

Kendinden nefret etmeye başlarsın.
تبدأ حينها بكره نفسك

Birbirinizden nefret etmeye başlayacaksınız.
ستبدئان بكره بعضكما

- Her şey daha fena oluyor. - Yılanlardan nefret ediyorum.
كلمانا بتصير خطيرة اكتر بكره الحيايا

Bu işten nefret ediyorum!
أنا بكره الشغلانة دي

Avukatlardan nefret ediyorum.
أنا بكره المحامين

nefret ediyorum şu köpekten ya.
بكره الكلب ابن المتناكين ده

Sikeyim, bu işten nefret ediyorum.
احا، انا بكره كسم الشُغلانة دي!

Bazen Gargamel'e duyduğu inişli çıkışlı sevgisi ve göz tembelliğiyle bunaltırlar insanı.
أحياناً ، هو أحمق يملك عين كسولة ولديه مشكلة بكره (شرشبيل) شرشبيل :