"بكفالة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kefaletle
        
    • kefalet
        
    • kefaleti
        
    • kefaretle
        
    • tahliye
        
    • hapisten
        
    • serbest kaldı
        
    • iyi kefaletçisi
        
    • kefaletini ödeyip
        
    Şu anda iki maymun arkadaşın ve koruyucun kefaletle özgürler. Open Subtitles حتى اللحظة ، صديقاك القردين و كافليك سيفرج عنهما بكفالة
    Cezanızı belirleyene kadar sizi 100 rupi kefaletle serbest bırakıyorum. Open Subtitles سأفرج عنك بكفالة بمبلغ 100 روبية حتى أتوصل الى الحكم
    Böyle bir kanıt varken, kefaletle serbest bırakılmanızı sağlamamız çok zor. Open Subtitles بوجود أدلة من هذا القبيل، أشك في أنه يمكننا إخراجك بكفالة
    Sayın Yargıç, kefalet konusunu bir kez daha konuşmak istiyoruz. Open Subtitles حضرتك، نودّ أن يُتاح المجال ثانيةً لسماع دعوى الخروج بكفالة.
    Tutuklandı, 3.500 dolar kefalet belirlendi, bu miktarı ödemeye gücü yetmezdi ve hapiste tutuldu. TED لقد تم اعتقاله، و تم حبسه في السجن بكفالة مقدارها 3,500 دولار، مبلغ لم يمكن بمقدوره دفعه.
    Birlikte her şeyi deniyorlar. Manning bu hafta kefaletle çıkıyor. Open Subtitles إنهم يقومون بكل الأساليب معاً مانينج سيخرج بكفالة هذا الأسبوع
    Bayan Keating'in kefaletle serbest bırakılma talebini reddediyor ve onu Philadelphia Open Subtitles أنفي طلب السيدة كيتنغ للافراج عنه بكفالة والأمر أنها يمكن حبسه
    O iki sahtekâr kefaletle çıktı! Open Subtitles هؤلاء الإثنين المحتالون خرجا من السجن بكفالة
    Emniyet onun bu işte temiz olduğunu düşünüyor. kefaletle serbest bırakıldı. Open Subtitles ان القسم يعتقد انه نظيف من هذه الجريمة لقد اُطلق سراحه بكفالة
    Polis merkezine gitmeni ve Bayan Goodbody'i kefaletle çıkarmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تهرع الى سيتى هول و تخرج مسز جودبودى بكفالة
    Seni kefaletle çıkarabilir, veya şartlı tahliye. Open Subtitles ستكون إما استئناف بكفالة أو تقليص العقوبة
    ..barda bir kadına tecavüzden suçlananlar 1 0.000 dolar kefaletle... Open Subtitles المتهمين في قضية اغتصاب فتاة في البار اطلق سراحهم بكفالة مقدارها 10000 دولار.
    Şu hırsız kefaletle serbest kaldı ve sizin icabınıza bakmaya geleceğini söyledi. Open Subtitles حصلت على لص خارج بكفالة ويقول انه قادم لتحصل.
    Seni öldürdüğümü kimseye söyleme. Çünkü kefaletle salıverildim. Open Subtitles لا تخبر أحداًُ بأنني قتلتك فقد خرجت بكفالة
    - Nasıl gidiyor? Ortalığın sakinleşmesi aylar sürdü. Ama nihayet adamlarım kefaletle serbest kaldı. Open Subtitles بعد عدة شهور هدأت الأمور ,لكن أخيراً خرج رجالي بكفالة
    Ona kefalet garantisi veriyorum. Ama önce kasedi dinleyeceğiz. Open Subtitles قررت خروجه بكفالة لَكنَّنا سَنَسْمعُ إلى الشريطِ أولاً
    kefalet ödenmeden önce uyuşturucuyu getirtmez miydin? Open Subtitles ماذا كنت ستفعل؟ هل نقل تلك شحنة من مخدر قبل أدليت بكفالة.
    D.A. kefalet bedelinin 25,000 $ olmasını istiyor. 25,000 $! Open Subtitles القاضى قر ألا تخرج إلا بكفالة خمسة و عشرون ألف دولار خمسة و عشرون ألف دولار
    Ona hikâyeni anlattıktan sonra, kefaleti kabul edebilmesi mümkün. Open Subtitles من المحتمل انه بعد ان يسمع روايتك, انه قد يقبل على خروجك بكفالة
    Bu nedenle kefaretle serbest bırakıImasını saygılarımla arz ediyorum. Open Subtitles ولذا نطلب متسما" بالاحترام بأن يطلق سراحه بكفالة
    Diğeri onu kefaletle hapisten çıkaracak. Open Subtitles أحدكما يتسلل إلى الداخل والآخر يخرجه بكفالة
    Kardeşi bu gece kafeletle serbest kaldı. Ona da arama emri çıkarttım. Open Subtitles خرج أخوه بكفالة هذا الصباح، بلّغت جميع الوحدات عنه أيضاً
    Batı Teksas'ın en iyi kefaletçisi. Open Subtitles (الضامن بكفالة المُفضل لغرب ولاية (تيكساس
    Sen Sean'ın kefaletini ödeyip hapisten çıkardıktan sonra Clay Bennett'in koruması sizi yakaladı. Open Subtitles حارس كلاي بينيت الشخصي أمسك بكما بعدما قمت بكفالة شون من السجن مرحباً جاك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more