Sadece benim Sözüme inanıyor. Bu iş telefonla, ya da mektupla olmaz. | Open Subtitles | لن يقبل سوى بكلامي لن يقبل باتصالات منها أو رسائل |
Mike Campbell, onların savunma koordinatörü benim Sözüme güvenen biridir. | Open Subtitles | مايك كامبل، منسق الدفاعي، هو شخص يثق بكلامي. |
Tamam. Sözüme güvenmiyorsun. Seni suçlayamam. | Open Subtitles | لا بأس، لا تأخذي بكلامي فلا يمكن أنْ ألومك |
Bayan, yeminle söylüyorum o tohumların koyulmasıyla ilgili bir bilgim yok. | Open Subtitles | سيدتي، ثقي بكلامي لم يكن لديّ علم بأنه تمّ دسّ تلكَ البذور |
Bayan, yeminle söylüyorum o tohumların koyulmasıyla ilgili bir bilgim yok. | Open Subtitles | سيدتي، ثقي بكلامي لم يكن لديّ علم بأنه تمّ دسّ تلكَ البذور |
Ne istediğimi bilmiyorum. Bana güven olmaz. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا أريد , لا يمكن الوثوق بكلامي |
Evet, ve eğer sözlerime güvenmiyorsan birkaç döşemeyi değiştirmek seni nasıl ikna edecek? | Open Subtitles | أجل، واذا لا تستطيعين الثقة بكلامي اذا كيف سيكون تغيير البلاط كافياً لإقناعك؟ |
Gerçek adım Bond. James Bond. Sözüme inanmalısın. | Open Subtitles | إسمي الحقيقي هو "بوند"،"جيمس بوند يجب أن تثقي بكلامي |
Bunun için de Sözüme güvenmen gerekmiyor. Her şey burada. | Open Subtitles | ليس عليكِ، أن تأخذي بكلامي فكل شيء هنا |
Sonra ortaya çıkıp etrafta dolaşarak "Bakın, ben adam oldum "Sözüme güvenebilirsiniz Dediğimi yaparım." diyorsun. | Open Subtitles | ... لذا خرجت، و قلت " أنظر أنا رجل " " تستطيع أن تثق بكلامي ، لأنه سيحدث" ... أنت أيضاً سوف تتعلم شيئاً |
Tamam, bunun için benim Sözüme. | Open Subtitles | حسناً ، ثقي بكلامي |
Sırf benim Sözüme inanmayın. | Open Subtitles | لكنّك ليس لديك ثقة بكلامي |
Benim Sözüme güvenmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب أن تأخذ بكلامي |
Bu hariç, Jen. Ama sadece benim Sözüme bakma. | Open Subtitles | ليس هذه (جين)، لكن لا تأخذي بكلامي اخرجي بجولة فيها |
Çoktan ertelediğimi söylüyorum. | Open Subtitles | إنني أقصدُ بكلامي بأنني فعلتُ ذلك. |
Biliyorum. Ben gördüğümü söylüyorum. | Open Subtitles | . أعرف أني صريح بكلامي |
- Sana söylüyorum. | Open Subtitles | -أنا جاد بكلامي |
güven bana, önemli bir şey değil. | Open Subtitles | ثق بكلامي, هذا ليس بالأمر الهام |
Hey, hey, beni dinle. güven bana, bunu yapmak istemezsin. | Open Subtitles | مهلاً، لست بحاجة لفعل هذا ثق بكلامي. |
Benim sözlerime bakma. Git kendin konuş. | Open Subtitles | لا تقتنع بكلامي فقط إذهب وتحدث معها بنفسك |
İsa kendisine inanan Musevilere dedi ki "eğer sözlerime bağlı kalırsanız, benim gerçek müritlerim olursunuz." | Open Subtitles | فقال المسيح لليهود الذين يؤمنون به إذا إلتزمت بكلامي فأنت تلميذي |