| Anne, özür dilerim. Sana Tüm bu olanları anlatmak istememiştim. | Open Subtitles | أمي ، آسفة، لم أرغب في إخبارك بكل هذه الأشياء |
| Bir adam Tüm bu aksanları ve kimlikleri üstlenebilir mi? | Open Subtitles | شخص واحد يستطيع التظاهر بكل هذه اللهجات، وكل هذه الهويات؟ |
| Bütün bu maddeleri bana verdin, ve hiçbir sorunum yoktu. | Open Subtitles | لقد حشوتني بكل هذه الترهات و كانت صحتي على مايرام |
| Bütün bu buz, çatlak ve sırtlarla birazcık Kuzey Kutbunu andırıyor. | Open Subtitles | يبدو كل هذا الجليد وكأنه القطب الشمالي بكل هذه الشقوق والمرتفعات |
| Şimdi insan yüzünün bu kadar çok ifade oluşturabilmesinin sebebi tasarlanış biçiminden kaynaklanır. | Open Subtitles | السبب وراء قدرة وجه الإنسان على القيام بكل هذه التعبيرات هو طريقة تركيبه |
| Başında o kadar sıkıntı varken böyle bir şey sana ağır gelmiştir. | Open Subtitles | حسناً بكل هذه تريد أن تمر به أخمن بأن هذا الشيء صعباً |
| Bir kadının bunca şey yaşayıp kimseye söylemediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ التصديق إمرأة تمر بكل هذه الأشياء ولا تخبر احداً |
| Tüm bu eğlenceli şeyleri yapabilirsiniz. | TED | يمكنكم القيام بكل هذه الأشياء المسلية.. |
| Bu projeyi medyaya aslında ihtiyacımız olmayan Tüm bu beklentilerle yaklaştığımıza dikkat çektiği için de seviyorum. | TED | أحب هذا المشروع أيضًا لأنه ينبهنا لحقيقة أننا نستخدم كل وسائل المتعة هذه بكل هذه الإمكانيات التي لا نحتاجها بالضرورة. |
| Yazılımlar Tüm bu farklı etkileri, çocukların en kötü kâbuslarını otomatik olarak üretmek için kullanıyorlar. | TED | فليس لديك إلا برمجيات محاطة بكل هذه التأثيرات المختلفة. لتخلق تلقائيا أسوأ كوابيس الأطفال. |
| Neden devletin Tüm bu bilgileri tutması sorun değil? | TED | لماذا من العادي بالنسبة للحكومة أن تحتفظ بكل هذه المعلومات؟ |
| Hayır, aslında Bütün bu işlerle içli dışIı olan ablamdı. | Open Subtitles | كلا، أختي حقيقة كانت هي التي تهتم بكل هذه الأمور |
| Artık bir sıçrama yapıp Bütün bu işleri daha güzel bir şekilde yapmanın yolunu bulabilir miyiz diye düşünmeye başladım. | TED | وأتساءل ما إذا ينبغي القيام بقفزة وتجربة اختراع طرق أفضل للقيام بكل هذه الأشياء. |
| Bütün bu düğüm ve tuşlarla oynadığınızda ve elbette, kontrol cihazı bunları bir yazılımla yapıyor, harika pirzolalar yapabiliyorsunuz. | TED | لكن إذا تسني لك اللعب بكل هذه المقابض والأزرار و بالطبع، المُتحكم يمكنهُ فعل ذلك كله ببرمجية يمكنك عَمل أضلاع رائعة. |
| Bazen nasıl bu kadar güçlü olabildiğini çok merak ediyorum. | Open Subtitles | في بعض الأحيان أستعجب من أين أتيت بكل هذه الصلابه |
| bu kadar belaya girecek kadar önemli olan şey nedir? | Open Subtitles | أعني، ما الشيء الذي يستحق عناء المرور بكل هذه المصاعب؟ |
| Niye kendin olmamak için bu kadar uğraşıyorsun? | TED | لماذا تحاربين بكل هذه القوة لكي لا تكوني نفسك؟ |
| Yok. Babamın o kadar bürokrasiye dayanacağını sanmam. | Open Subtitles | كلا ، لا أتخيل قيام أبي بكل هذه الأعمال الورقية |
| Hapishaneye girdiğinde, bunca fedakârlıktan sonra, kendimi ona borçlu hissettim ve şimdi mimar olarak edindiğim tecrübeyle onu kurtarmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لذا عندما دخل السجن شعرتُ بإنني أدين له لإنه قام بكل هذه التضحيات وفضّلت أن أستخدم خبرتي التي حصلت عليها بفضله |
| Ne yapacaksın o kadar ıvır zıvırla Hortumumdaki Onca alet edevatla | Open Subtitles | ماذا ستفعل بكل هذه النفايات كل النفايات في سيارتي |
| Peki Tüm o hayvanları ne yapacaksınız? | Open Subtitles | انتهوا اذا ماذا ستفعل بكل هذه الحيوانات؟ |
| Charlie, Bütün o notları tutmak akıllıca mı? | Open Subtitles | تشارلي، هل تظن أنه من الذكاء أن تحتفظ بكل هذه المذكرات؟ |
| bütün bunları kazanmak yıllarınızı almış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنكِ استغرقتِ أعواماً للفوز بكل هذه الأشياء |
| O kızı boğup öldürdükten sonra nasıl Bunların hepsini yapmış olabilir ki? | Open Subtitles | كيف له القيام بكل هذه الاشياء بعد خنقه لفتاة حتى الموت ؟ |
| Bu harika. Ama bütün Bunlarla ne yapmam gerekiyor? | Open Subtitles | عظيم.ولكن ما المفترض ان افعله بكل هذه الكمية؟ |
| Evime gidip beni bulman tüm bunlara ikna etmen lazım. | Open Subtitles | عليك أن تذهب إلى منزلي وتجدني وتقنعني بكل هذه الأمور |