Ancak Masters ve Johnson, Playboy ve Hugh Hefner gibi artık yalnızca ölü toprağı ve mezar taşıyla ayrılabilir. | Open Subtitles | لكن ماسترز وجونسون، مثل بلاي بوي وهيو هيفنر، لا يُمكن أنْ ينفصلا إلا بستة أقدام من تراب وشاهد قبر. |
Yani, fiyatı bir dolar. Playboy sadece 75 sent. | Open Subtitles | أقصد انها تكلف دولاراً واحداً بلاي بوي تكلف فقط 75 سنت |
Kadınlar Playboy'dakiler gibi ama kol ve bacaklarını oynatabiliyorlar. | Open Subtitles | والنساء، يا ماكس، إنهن مثل نساء مجلة بلاي بوي ولكنهن يستطعن أن يحركن أذرعهن وسيقانهن |
Tek iyi tarafı oranın, Playboy'lara bakabilmen. | Open Subtitles | الشيء الوحيـد الجيّد فيهـا أنـه يمكنـك استعـارة مجلات بلاي بوي |
Bu bir Playboy. Bunun içinde en çılgın rüyalarının arkasındaki, sihirli muhteşem şeyler var. | Open Subtitles | هـذه بلاي بوي و داخلهـا أشيـاء تفوق أحلامـك الخـيـالية ، أشيـاء سحريـة خلابـة |
Acınakcak durumdasın, git bir Playboy alsana, ezik herif. | Open Subtitles | أنت مثيـر للشفقة ، إذهب واشتري مجلة بلاي بوي أيهـا الفـاشل |
Şimdi izin verirseniz bu ayki Playboy dergisindeki Alan Greenspan* röportajını okuyacağım. | Open Subtitles | ولو تسمح لي .. مجله بلاي بوي .ليها مقابله سخنه مع أليين جرينسبان |
Playboy hepimizi ortadan kaldırmayı düşünmüştü. | Open Subtitles | أطلق النار على شقيقه و مات عند وصوله للمشفى بلاي بوي تعهد أن يقتلنا جميعا |
Bu adamlar hala suçu Playboy adındaki çete üyesine yıkmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال ما زالوا يحاولون أن يثبتوا التهمة على رجل عصابة اسمه بلاي بوي |
Playboy'un haklı olduğunu ve olayla yeterince ilgilenmediğimizi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | و أنتم تظنون ان بلاي بوي محق اننا لم نولي القضية اهتماما كافيا |
Playboy, katilin hatıra aldığını söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك بلاي بوي ان قام القاتل بأخذ جائزة؟ |
Yanisi, Megan aynı anda hem kız kardeşiyle hem de büfeden kapılan Shakira kılıklı bir Playboy modeliyle çıkan birisiyle çıkmaz. | Open Subtitles | ميغن لن تقوم بالخروج مع نفس الشاب الذي يواعد اختها وعارضة بلاي بوي والتي تشبة شاكيرا |
Ben kız arkadaşımı bir Playboy tavşanına çevirmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | انا كنت عايز اخلي صاحبتي زي مزز بلاي بوي |
İlk seferin bir Playboy güzeliyle Playboy Malikanesi'nde mi olacak yani? | Open Subtitles | أول مرة تنيك هاتكون مع مزة بلاي بوي و في قصر بلاي بوي |
Playboy Kulübü'ne gitmek ister misin? Sence bizi içeri alırlar mı? | Open Subtitles | هل تريد الذهاب الى نادي بلاي بوي هل تظن أنهم سيدعوننا ندخل؟ |
Şimdi de Playboy dergisinin kapağına poz vermemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | والأن تريد مني أن أتعرى على غلاف بلاي بوي? |
Beni çalisirken görmeye Playboy Kulübü'ne gelecek hâli yok ya. | Open Subtitles | حسنآ,ليس وكأنه سيراني وأنا أعمل في نادي بلاي بوي |
Üç yıl önce mezun oldu. Playboy'un Pac-10 sayısında var. | Open Subtitles | إنها مُتخرجه منذ 3 سنوات و ظهرت بمجلة "بلاي بوي" |
1978 yılında, Playboy'a çıkmıştım, sadece bir kravat takıp siyahi bir kızla el ele tutuşuyordum. | Open Subtitles | في عام 1978 ظهرت في مجلة بلاي بوي مرتدية ربطة عنق مع فتاة سوداء |
Ben büyürken de Playboy dergileri falan yoktu. | Open Subtitles | وعندما كنت صغير لم يكن لدينا مجلات بلاي بوي |