"بلمح" - Translation from Arabic to Turkish

    • açıp kapayana kadar
        
    • çabucak
        
    • bir anda
        
    Hayır, olamaz, can dostum hayat arkadaşım göz açıp kapayana kadar gitti. Open Subtitles لا، لا، شريك حياتي وصديقي رحل ، خسرته بلمح البصر
    1987'de, Deli Saddam Kürtlere karşı kimyasal silah kullandı ve göz açıp kapayana kadar binlercesini öldürdü. Open Subtitles في عام 1987 استخدم صدام حسين الأسلحة الكيماوية ضد الأكراد و قتل الالاف بلمح البصر
    Göz açıp kapayana kadar kaybolmuştu. Open Subtitles و بلمح البصر هو في ميناء هوبكن
    Yaz çabucak geldi ve çırakların değirmen etrafındaki tarlalarda rahatça zaman geçirmelerini sağladı. Open Subtitles الصيف أنتهى بلمح البصر وجلب للأولاد ساعات من ضوء الشمس في الحقول حول الطاحونة
    Kubbe demişken, bu çürümüş pisliğin içinden çabucak geçeceğim. Open Subtitles بالحديث عن القبة ، سأتجاوز تلك البقايا الفاسدة بلمح البصر
    Hep uyumayacağız, fakat herşeyi değiştireceğiz son kozu bir göz kırpması kadar, bir anda. Open Subtitles نحن لن ننام كلنا لكننا سنتغير كلنا توا بلمح البصر في البوق الأخيرة
    Senin gencecik sinapsislerin tüm bilgiyi depolayıp bir anda hatırlatabiliyor. Open Subtitles أما بالنسبه لك,خلايا عقلك العصبيه الشبابيه تخزن المعلومات ثم تسترجعها بلمح البصر
    Almanya Avusturya'yı işgal ettiğinde göz açıp kapayana kadar memleketimizde olmuş olacağız. Open Subtitles عندما "ألمانيا" تضم إليها "النمسا"، حينها سنكون في الوطنّ بلمح البصر.
    Almanya Avusturya'yı işgal ettiğinde göz açıp kapayana kadar memleketimizde olmuş olacağız. Open Subtitles "عندما "ألمانيا"، تضم إليها "النمسا حينها سنكون في. الوطنّ بلمح البصر
    Senin için göz açıp kapayana kadar işime geri dönerdim. Open Subtitles أنت، كنت لأعود من أجلك بلمح البصر
    Dikkatli ol, çabucak ortadan kaybolabilir. Open Subtitles يمكن أن يختفي بلمح البصر.
    - Bazı şeyler çabucak değişebilir diyorum. Open Subtitles الأشياء تتغير بلمح البصر
    Yağmur çabucak dinecek! Open Subtitles إنه سيعبر بلمح البصر!
    Merak etme. çabucak döneceğim. Open Subtitles -لا تقلق، سأعود بلمح البصر
    Hem de çabucak. Open Subtitles بلمح البصر.
    Kırpma bana bir anda bir yerden diğer yere gitmeme imkan sağlıyor. Open Subtitles وأنا أنتقل من مكان لآخر خلال ثانية واحدة بلمح البصر كتطرفة العين الواحدة
    Bu adam sıcaktan soğuğa bir anda geçiyor, ortası yok. Open Subtitles لا لا لا ليس هكذا يا رجل هذا الشخص ينتقل من الهدوء للجنون بلمح البصر
    Yani bir anda oradan oraya gitti... Open Subtitles لقد ذهب من مكان لآخر بلمح البصر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more