Sadece makinenin nasıl çalıştığını değil, onlarla birlikte yaşamanın nasıl olduğunu da. | TED | ليس فقط عن كيفية عمل تلك الآلات، بل عن ماهية التعايش معهم. |
Artık insanların yaşamları hakkında değil de yaşamın kendisi hakkında yazacağım. | Open Subtitles | بعد الآن، ليس الكتابة عن حياة الناس، بل عن الحياة نفسها |
Duyduğun konuşmamız efsaneyle değil, çalıştığımız bir dava ile ilgiliydi. | Open Subtitles | لم نكن نتكلم عن أسطورة بل عن قضية نعمل بها |
Algılama ile ilgili hızlaca bir örnek daha verelim: bu insanlar ile ilgili değil, fakat kullandığımız ve tükettiğimiz eşyalarla ilgilidir. | TED | مثال سريع آخر حول الحسية المثال ليس عن الناس ، بل عن الأشياء التي نستخدمها و نستهلكها. |
Burada sadece insan vücuduyla değil kendinizle de ilgili şeyler öğreneceksiniz ve bunlar önünüzdeki dört yılın en değerli dersi olacak. | Open Subtitles | أريدكم أن تعلمو أن ماستتعلموه هنا ليس فقط عن الجسد البشرى بل عن أنفسكم |
Ve aynı zamanda bunların sadece bilgi yoluyla değil kalbin yönlendirmesiyle de olabileceğini gösterdi. | TED | وهي أيضاً تستطيع ان تصل الى المشاهد لا عن طريق الفكر فحسب .. بل عن طريق القلب أيضاً |
Benim hikayem bitkilerin üremesi değil, polenin kendisi hakkında. | TED | في الحقيقة لا اريد التحدث عن تكاثر النباتات بل عن حبة اللقاح نفسها |
Saçmasapan hayallere dalmak değil, becerikli ve faydalı olmak. | Open Subtitles | و لا نستطيع أن نفعل ذلك عن طريق الأحلام المضحكة , بل عن طريق العمل والجٌهد |
Anlayacağın, mesele onun kafasında olanlar değil. Benim kafamda olanlar. | Open Subtitles | كما ترين، إنه ليس عن ما يجول في رأسها بل عن ما يجول في رأسي |
Dün gece hakkında değil. Nike toplantısı hakkında. | Open Subtitles | هذا ليس عن ليلة الامس بل عن اللقاء بنايكي |
Isırarak değil iki sıra sivri dişi ete sürterek beslenirler. | Open Subtitles | إنها لا تأكل عن طريق القضم، بل عن طريق قشط اللحم بواسطة صفين من الأسنان الشوكية. |
Devamlı habersiz sınav yapardı, matematik hakkında değil, gazozlar hakkında. | Open Subtitles | كان يعطينا اختبارات مفاجئة ليست عن الرياضيات، بل عن المشروبات الغازية حرفياً |
Hayır, onun için değil; yanında olmadığım 17 yıl ve erkekleri, sizden üstün tuttuğum için. | Open Subtitles | ليس عن هذا بل عن ال 17 عاما التي لم اكن فيها هنا معكم |
Konu benim ne düşündüğüm değil. Şu anda senin tutarsız düşüncelerini tartışıyoruz. | Open Subtitles | لا نتحدّث عن موقفي بل عن موقفكِ والذي لا يبدو منطقيّاً |
Şu an silahların değil, kumun peşinde. | Open Subtitles | والآن هو لا يبحث عن الأسلحة، بل عن الرمل، |
Hayır, onunla ilgili değil. Bugün gittiği yerle ilgili. | Open Subtitles | كلاّ، ليس عن ذلك بل عن مكان ذهابها اليوم |
Bu o şey hakkında değil, Bu bizim hayatımızla ilgili şu an ve yüreğimizi takip etmekle ilgili. | Open Subtitles | انا لا اتكلم عن الأشياء بل عن أن نعيش حياتنا بلحظاتها وان نتبع قلوبنا. ما الذي حدث لك؟ |
Konu takip edilmesi zor olmakla ilgili değil takip edilmesi tehlikeli olmakla ilgili. | Open Subtitles | ليَس مُجرد كونه صعب المُتابعَة، بل عن كونه من الخَطر مُتابعتُه. |