Biraz var dedim. | Open Subtitles | انا لم اقل بأنه لدي الكثير بل قلت أنه لدي البعض |
Git bir yere otur demedim, kendi yerine otur dedim. | Open Subtitles | لم أقل اجلس بأي مقعد، بل قلت مقعدك أي المحدد لك |
Daha fazla zamana ihtiyacım var demedim. Deniyorum dedim. | Open Subtitles | لم أقل أني بحاجة مزيد من الوقت بل قلت أني أحاول |
- Ver şu lanet topu! Öyle birşey demedim! - dedin işte. | Open Subtitles | إعطني الكرة اللعينة ، فأنا لم أقل ذلك بل قلت |
Başkasının almasına karşı bir şeyler yapabilirsin diyorum. Ne demek istiyorsunuz? | Open Subtitles | بل قلت أنك ربما ستفعل شيئا يجعل شخصا آخر يأخذه ماذا تعني ؟ |
"E" ile başlayan kelimeyi kullanmadım. Sadece "çok yakın" olduğunuzu söyledim. | Open Subtitles | لم أقم باستخدام تلك الكلمة بل قلت بأنّكم مقرّبين بشكلٍ غريب |
Sevmediğimi söylemedim. Sadece havamda değilim dedim. | Open Subtitles | لم أقل أنّي لا أحبها بل قلت ليس لدي مزاج |
Sevmedim demedim, bazı bölümler beni sıktı dedim. | Open Subtitles | أنا لم أقل أنه لم يعجبني بل قلت أن بعض الأجزاء أزعجتني |
Sadece afet değil, dedim. | Open Subtitles | لم أقل إنها لم تعجبني بل قلت إنها ليست جذابة |
Ben "kafadan uydurulmuş" demedim, "egzotik" dedim. | Open Subtitles | . لم اقل إنها مختلقة . بل قلت إنها غريبه |
Kötü adamsın demedim. Suçlusun dedim. | Open Subtitles | .كلا، لم أقل تكون رجل سيء .بل قلت تكون مجرماً |
Kayıp olduğunu söylemedim ki. Burada değil dedim. | Open Subtitles | لمْ أقل أنّها ضاعت بل قلت أنّها ليست هنا وحسب |
Bize verilmiş olan her andaki fırsat için minnettar olabiliriz dedim ve hatta çok zor bir şeyle karşı karşıya geldiğimiz zaman, bu fırsat için yükselip, bize verilmiş olan fırsata karşılık verebiliriz. | TED | بل قلت يمكن أن نكون شاكرين في كل لحظة موهوبة على الفرصة التي تحملها، وحتى إن واجهنا أمرا في غاية الصعوبة، يمكننا أن نرتقي بهذه الفرصة ونستجيب لهذه الفرصة الممنوحة لنا. |
Beğendiğimi söylemedim. Okudum dedim. | Open Subtitles | لم اقل انى اعجبت به , بل قلت قراته |
Başkasına demedim, sana dedim ben! | Open Subtitles | أحداً لا يتكلم عن أمك لم أقل "أحداً" بل قلت أنتما |
Hayır, başkan olmak istemiyorum diyemem dedin. | Open Subtitles | كلّا، بل قلت أنّك لن تنفي رغبتك في الغدوّ شيخًا للصيادين. |
"Kule'nin karşısındaki restoran" dedin. | Open Subtitles | بل قلت "المطعم الذي على الجانب الآخر من البرج" |
Ben onu öldürelim demiyorum. Sadece uzaklaştıralım diyorum. | Open Subtitles | لم أقل أننا سنقتله بل قلت سنزيحه |
Ben onu öldürelim demiyorum. Sadece uzaklaştıralım diyorum. | Open Subtitles | لم أقل أننا سنقتله بل قلت سنزيحه |
Evet, benim suçum olduğunu, senin ilk yaptığının doğru olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أجل قلت لهم أنها غلطتي بل قلت لهم بأنك محق طوال الوقت |
Hayır, ne dediğini hatırlamadığımı söyledim. | Open Subtitles | لا بل قلت أننى لا أتذكر ما قالته |