"بما فيه الكفاية بالنسبة" - Translation from Arabic to Turkish

• için yeterince
• için yeteri kadar
• için yeterliydi
• için yeterli

ayrıca veriler bizim için yeterince ayrıntılı olmazdı.
كذلك، لن تكون البيانات دقيقة بما فيه الكفاية بالنسبة لنا.

Sizin için yeterince kötü, onlar için kim bilir nasıl?
هذا سيىء بما فيه الكفاية بالنسبة لكم، فكيف هو الحال بالنسبة لهم؟

Senin için yeterince iyi olmadığımı biliyorum.
وأنا أعلم أنني لست جيدة بما فيه الكفاية بالنسبة لك.

Senin için yeteri kadar iyi terapist olup olmadığımı nasıl anlayacaktın?
كيف سنعرف بأنني معالج جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لك ؟

Benim için yeterliydi.
هذا كان جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لى

Evet ve senin için yeterince hırslı değildim.
و لم أكن طموح بما فيه الكفاية بالنسبة لك

Sizin için yeterince "etnik" değilsem özür dilerim.
أنا أعتذر إذا أنا لا العرقي بما فيه الكفاية بالنسبة لك.

Sanki senin için yeterince iyi değilmişim gibi.
مثل لم أكن جيدا بما فيه الكفاية بالنسبة لك.

Bu benim için yeterince gerçek.
هذا هو حقيقي بما فيه الكفاية بالنسبة لي.

Ama bu ailem için yeterince iyi değil.
لكن هذا ليس ذكياً بما فيه الكفاية بالنسبة لعائلتي

Ne zaman onlar için yeterince iyi evlat bir olabileceğim?
متى سأكون جيّداً بما فيه الكفاية بالنسبة لهم؟

Bu sizin için yeterince ateşli miydi?
كان ذلك ساخنة بما فيه الكفاية بالنسبة لك؟

Benim için yeterince iyi, evlat.
انه لامر جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لي، الصبي.

Hastalığı tam olarak bilmiyorum hastalığın ne olduğunu ama saklanmaması için yeterince tehlikleli.
أنا لا أعلم تفاصيل محددة عن هذا الموضوع أيـًا كانت. ولكن هذا خطيرًا بما فيه الكفاية بالنسبة لها لإخفائه

Hayır,hayır, onlar için yeterince merkezi değil.
رقم لا، انها ليست المركزي بما فيه الكفاية بالنسبة لهم.

- Sanki kimse benim için yeterince iyi değilmiş gibi.
وهذا لا يعني أنهنّ ليس جيدات بما فيه الكفاية بالنسبة لي. أنا فقط أهتم لأمرك.

Bu köle senin için yeterince iyi mi?
هل هذا العبد جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لك؟

Acaba onun için yeteri kadar zeki bir kız mı?
أنا أتساءل إذا كانت ذكية حقا بما فيه الكفاية بالنسبة له؟

Senin için yeteri kadar iyi değil mi?
إنّها ليست جيّدة بما فيه الكفاية بالنسبة لك؟

Senin için yeteri kadar iyi değil miyim?
إنّني لست جيّدة بما فيه الكفاية بالنسبة لك؟

Seni öpmenin arkadaştan da öte olmayı denemenin... bilmem için yeterliydi.
بما فيه الكفاية بالنسبة لي أن أعرف أن ... أقبلك... يحاول أن يكون أكثر من الأصدقاء ...

Madem Mackenna seninle gitmeyi göze alıyor... bu benim için yeterli.
لو ماكينا اخذ فرصة معك فأن ذلك يكون جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لي