"بما يخص" - Translation from Arabic to Turkish

    • hakkında
        
    • ilgili
        
    • konusunda
        
    Bayan Smith, dün öğleden sonra, sevgili arkadaşımız Bayan Matilda Jenkyns'in başına gelen talihsizlik hakkında bugün burada bulunan tüm hanımlar ile konuştum. Open Subtitles آنسة سميث عصر الأمس تناقشت مع السيدات الحاضرات هنا اليوم بما يخص موضوع المصيبة التي حلت على صديقتنا العزيزة
    Birçok kadın, çocuklarının babası hakkında yalan söylüyor. Open Subtitles الكثير من النساء يكذبن بما يخص ابوة اطفالهن
    Seninle elaman değişimi hakkında görüşmek istiyorum. Open Subtitles أود أن اتناقش معك بما يخص تغيير بعض الموظفين
    Umarım en azından onun geleceğiyle ilgili söz hakkım olduğunu kabul edersiniz. Herşeyden öte, onun vasisiyim. Open Subtitles أتمنى بأن توافقني على قولي بما يخص مستقبلها على الأقل
    Babama göre gitarcılar penalarıyla ilgili böyle düşünürler. Open Subtitles وفقاً لأبي، فعازفو الغيتار لديهم ولع بما يخص ريشتهم
    Kuzey'de gelişme kaydedebilmek için, uzun zamandır ertelediğimiz planlar konusunda fikir birliğine varmalıyız. Open Subtitles كان يجب علينا أن نتفق بما يخص خططنا المتأخرة كثيرا للتقدم في الشمال
    Siz Majesteleri ile kızınız Leydi Mary için uygun olacak bir evlilik konusunda anlaşmamı istedi. Open Subtitles للتفاوض مع صاحب الجلالة بما يخص الزواج اللائق لأبنتك السيدة ماري
    Hayır, o edep ve nezaket hakkında yazılmamış bütün kuralları ihlâl eder. Open Subtitles لا، إنه يُشكل خرقا لجميع القواعد الغير مُدونة بما يخص الذوق و الكياسة
    Muhafazakâr değerler hakkında konuşmak isteyen birinin konuşmasının yaratacağı sonuçlar hakkında korkacak ne var? Open Subtitles ما الذي يجب أن يخافه أحدهم ليتحدث بشأن القيم المحافظة بما يخص العواقب؟
    Şeytan kerhanesi hakkında ne yapacağız? Open Subtitles ماذا سوف نفعل بما يخص المتعفنين بدخول محلاتنا؟
    Şimdilik haftada 200.000 çocuğa mesaj atıyoruz. Mesajların içeriği de çocukların okullarını daha yeşertmeleri ve evsiz kimseler hakkında çalışmalar yapmak gibi benzeri şeyler. TED نقوم حالياً بإرسال رسائل لحوالي 200,000 طفل في الأسبوع حول حملاتنا المختلفة لجعل مدارسهم أكثر ملاءمة للبيئة, أو لنعمل بما يخص المشردين وأشياء أخرى من هذا القبيل.
    Çünkü onlar güç hakkında ciddi değil,nedeni bu. Open Subtitles لأنهم ليسوا جديين بما يخص القوة.
    Tıp mesleği hakkında meclise birkaç yasa tasarısı hazırlıyordum. Open Subtitles إجهز فواتير البرلمان بما يخص مجال الطب
    Ekselansları, kendilerini bildikleri şeyler ve sakladıkları yasak gereçlerle ilgili sorgulamak istiyor. Open Subtitles سموه يود سؤالهن بما يخص معرفتن وحفظهن للمواد المحرمة
    Bu, Bayan Van de Kamp'ın rahat vicdanıyla... ilgili ifadesinin tam aksini gösteriyor. Open Subtitles انه ينقض شهادة السيدة فان دي كامب بما يخص ضميرها الخالي
    Bundan önce vereceğin ifadeyle ilgili haklarını söylemek istiyorum. Open Subtitles قبل ان اقوم بذلك سوف أقوم بقرأة حقوقك عليك بما يخص الإفادة التي ستقوم بها الآن حسنا؟
    Bir de ölüm sebebiyle ilgili gelişme var mı? Open Subtitles و.. هل أحرزتم أي تقدم بما يخص سبب الوفاة؟
    Bay Risley size yapılacaklar konusunda yardımcı olacak. Open Subtitles سيقوم السيد رايسلي بتجهيزك بما يخص خط السير
    Lord'larım, Kuzey'de gelişme kaydedebilmek için, uzun zamandır ertelediğimiz planlar konusunda fikir birliğine varmalıyız. Open Subtitles بما يخص خططنا المتأخرة كثيرا للتقدم في الشمال
    Sen de kitabımın ruhsuz olduğu konusunda haklıydın. Open Subtitles حسنا، لقد كنتِ محقة بما يخص كتابي أنه نوعاً ما يفتقر إلى الروحانية
    Onüç'ün "Ne ekersen onu biçersin" teoremi konusunda bazı sorularım var. Open Subtitles اسئلوا بعض الأسئئلة عن كون 13 تؤمن حقا بعاقبة القدر او تريد ذلك أما بما يخص المريض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more