Gerektiğinde susmayı bilecek kadar zekiyim. Ve şu anda susuyorum. | Open Subtitles | أنا ذكية بما يكفي لأعرف متى أغلق فمي، وسأغلقه الآن. |
İyi tavsiyeye değer veririm ve neyi bilmediğimi bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | أقدر الإستشارة الجيدة، وأنا ذكية بما يكفي لأعرف ما لا أعرفه |
Ne yapabileceğini ve ne yapamayacağını bilecek kadar uzun o kürsüde durdum. | Open Subtitles | لقد كنت على منصة القضاء طويلا بما يكفي لأعرف ما يمكنك وما لا يمكنك القيام به |
Saçmalığı duyduğum zaman anlayacak kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | كبير بما يكفي لأعرف التفاهة عندما أدهس عليها |
Bana canlı ihtiyaçları olduğunu anlayacak kadar zekiyim. | Open Subtitles | أنا ذكي بما يكفي لأعرف أنكم تريدوني حيًا |
Galaksinin her tarafında bilginin güçle ilgili olduğunu bilecek kadar uzun bir süredir dolaşıyorum ve Eskiler'in teknolojilerinin ve geride bıraktıkları bilgilerin bunların içinde en güçlüsü olduğunu anladım. | Open Subtitles | سافرت حول المجرة بما يكفي لأعرف أن المعرفة قوة وفهم تقنية القدماء هي المعرفة الأقوى |
Çünkü hayat sana bu kadar korkunç bir şey yaptığında bunun üstesinden... gelmek için hiçbir kural olmadığını bilecek kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | لأنني مسنة بما يكفي لأعرف متى تقوم الحياة بفعل شئ فظيعلكهكذا, فلا هناك قواعد حينها لتخطي هذا |
Seni hiçbir zaman kontrol etmediğimi bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | أنا ذكي بما يكفي لأعرف أني لم أسيطر عليك أبداً |
Yanlış bedende olduğumu bilecek kadar büyümüştüm | Open Subtitles | كبير بما يكفي لأعرف على وجه اليقين اني خلقت في الجسم الخاطئ |
Sakin olmanın iyi olduğunu bilecek kadar bu durumlara düştüm. Tamam mı? | Open Subtitles | لأنني مررت بهذه الحالة بما يكفي لأعرف أن ذوي الرؤوس الهادئة هم من ينتصرون، حسناً ؟ |
- Dalia'yı pamuk gibi kalbi olmadığını bilecek kadar tanıyorum. | Open Subtitles | اعرف داليا جيدآ بما يكفي لأعرف انها كانت لا خوخ ولا كريمه |
Şüpheli bir mektupta istenilenleri yaptığımız için bizi cinayetle suçlayacak bir yasa olmadığını bilecek kadar iyi kavrayan biriyim. | Open Subtitles | سريع بما يكفي لأعرف أنّه لا يُوجد قانون سيُديننا بالقتل بناءً على الإستجابة لرسالة غامضة. |
Arkadaşlarından daha zekisin. Buranın benim değil senin gerçekliğin olduğunu bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | أنت أذكى من أصدقائك - ذكي بما يكفي لأعرف أن هذا عالمك - |
Ama onu, bize bir uğurlama yapmaya dayanamayacağını bilecek kadar iyi tanıyorum. | Open Subtitles | لكني أعرفها معرفة جيدة بما يكفي لأعرف أنها لا تستطيع مقاومة منحنا وداعاً كبيراً |
Şuan ne yaşadığını bilecek kadar uzmanım. | Open Subtitles | بما يكفي لأعرف ما تمرين بِه الآن |
Bana bu rüyayla ilgili her şeyi anlatmadığını anlayacak kadar zeki. | Open Subtitles | أنا بارع بما يكفي لأعرف أنّكِ لا تُخبريني كلّ شيءٍ حول هذا الحلم. |
Onların tozlarını aldığımızı anlayacak kadar zeki değiller! | Open Subtitles | مازلت ذكيًا بما يكفي لأعرف أننا حصلنا على غبارهم! |