| Ona istediğin yakınlıkta durabilirdin... ve o gece Thursby'den aldığın silahla vurdun onu. | Open Subtitles | كان بأمكانك الوقوف قريبا منه بقدر ما تشائين.. , وان تقتليه بمسدس اخذتيه من ثورزبى تلك الليلة, |
| Bir subayı silahla tehdit mi ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل أعتبر هذا يا سيدى , أنك تهدد ضابط صديق بمسدس يا سيدى |
| Neden kendi işini yapmak için kafana bir silah dayamıyorsun? | Open Subtitles | وماذا عن عملك؟ لم لا تمسك بمسدس وتصوبه إلى رأسك؟ |
| Ama Archer'i öldüren silah, onun üstünden çıkan silah değil. | Open Subtitles | لقد كان يحمل مسدس ماركة لوغر فى جرابه, و ارتشر لم يُقتل بمسدس لوغر |
| Ölünün yanında duran eli silahlı bir adamı aramak gibi. | Open Subtitles | كما لو أننا رأينا أحداً يقف أمام جثة رجل بمسدس |
| Televizyonda bir keresinde bir şov görmüştüm adamın teki çivi tabancasıyla kafasından vuruluyordu. | Open Subtitles | رأيتُ عرض في التلفاز ذات مرة عن رجل أصيب في الرأس بمسدس مسامير |
| Hayır, arenada babanla idi, onu oyuna getirdi, ve sonra onu yatıştırıcı tabancayla vurdu. | Open Subtitles | كلا كان يحتال عليه ثم أطلق عليه بمسدس تخدير |
| Ölen bir polisin silahıyla ne yapıyordunuz? Cevap verin! | Open Subtitles | ما الذى تفعله بحق الجحيم بمسدس شرطى ميت ؟ |
| Bir subayı silahla tehdit mi ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل أعتبر هذا يا سيدى , أنك تهدد ضابط صديق بمسدس يا سيدى |
| İnsanın silahla gafil avlayan biri olacağını düşündüm. | Open Subtitles | فكّرت أنك قد تكون شخصاً سيتسلل خلفي بمسدس |
| Ama onu beklerken, elimdeki silahla kanepesinde düşünmeye başladım. | Open Subtitles | ولكن وأنا جالس على الأريكة في الظلام أمسك بمسدس الكهربائي |
| Eğer cinayet işleyebilseydim, buraya silahla gelir ve... ..kıçına bir kurşun sıkardım. | Open Subtitles | لأني لو فعلت ذلك لقتلت مؤخرتك الآن تأتي إلى هنا بمسدس |
| Dolu bir silahla çıkılır mı? | Open Subtitles | الخروج دون فعل هذا كأنه الخروج بمسدس مليء بالطلقات. |
| Elimde silah evde mi oturayım? Havadan erzak ikmali mi yapayım? | Open Subtitles | وأجلس بمنزلى ممسكا بمسدس محشو وأطلب البقالة جواً ؟ |
| Hepiniz biliyorsunuz ki, Rance Stoddard'ın eline bir silah tutuştursanız bile, onunla başındaki şapkayı bile vuramaz o. | Open Subtitles | تعلمون جميعا أن رانس ستودارد لايستطيع اطلاق النار بمسدس بيده على قبعته التي على رأسه |
| - silah! - silahı nereden bulacağını biliyorum. | Open Subtitles | مسدس أَعْرفُ من أين يُمْكِنُ أَنْ تأتي بمسدس |
| Az sonra eli silah tutan herkese ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانكَ ما فعلتُ هذا, ستحتاج كل رجل بمسدس عندما يصل المسلحون المسلحون؟ |
| silahlı soygun. Bu herif asla bırakmaz. | Open Subtitles | مسلحا بمسدس هؤلاء الرجال لا يتركون السرقة ابدا |
| Bunun yanında birisini paintball tabancasıyla vurmaktan yine tutuklanmışsın. | Open Subtitles | وكنت للتو اعتقل مرة أخرى بتهمة الاعتداء بعد ان قتل شخص ما كنت بمسدس الطلاء. |
| O uzaklıktan hareketli hedefi tabancayla vurmak, beceri gerektirir. | Open Subtitles | الأمر يتطلب مهارة استثنائية لإطلاق النار على هدف متحرك بمسدس من تلك المسافة |
| Seni babasının silahıyla vuracağım ve hayatının sonuna kadar kabuslar görecek. | Open Subtitles | وعليها أيضا. سوف أطلق عليكي النار بمسدس أبيها. وسوف تعيش معقدة ما بقي لها من عمر. |
| Bir tane karşılıksız iyilikçi ayakta kaldı, silahı tuttu ve yukarı doğrulttu, tıpkı bir İsa heykeli tutar gibi, tıpkı ayda bir delik açmakla tehdit ediyormuş gibi. | TED | وبقي ما تبقى من عديمي المنفعة واقفاً أمسك بمسدس ووجهه الي، وكأنه يمسك باليسوع رهينة، ويهدد وكأنه سيحدث ثقباً في القمر. |
| Ev hırsızı, zorla girip küçük şeyler çalıyor. Hiç tabanca ya da bıçak ile yakalanmamış. | Open Subtitles | لص منازل , من مستخدمى العتلات خفيفى الحركه لم يضبط ابدا بمسدس او مطواه |
| Bütün seneyi, eski bir kurutma tabancası ve alçı bıçağı ile boyayı kazıyarak geçirir, kazıdığı yerleri tekrar boyar, bu böyle devam ederdi. | TED | كان يقضي كل السنة بتقشير الدهان بمسدس التسخين والمكشطة وبعد ذلك سيطلي بالدهان ما قد كشط ليكرر الأمر مرة أخرى السنة التي تليها |
| Soygunculardan biri de, .45'lik ile 8 defa ateş etmesi haricinde. | Open Subtitles | و كذلك أحد المسلحين,بإستثناء أنه تلقى 8 رصاصات بمسدس عيار 0.45 |
| Sırtından dört kurşun yemiş. Yolun karşı tarafından bir 44'lük veya 45'likle ateş edilmiş. | Open Subtitles | لقد اصيب فى ظهره ب 4 أو 5 طلقات بمسدس عيار 44 او 45 من الجهة المقابلة للشارع |
| Şimdi şu senin silahınla insanları öldürenle aynı kişi. | Open Subtitles | يصدف أن يكون نفس الرجل الذي يتجول ويقتل الناس بمسدس شرطي ما |
| O tartıştığı Crow'u hızlı bir şekilde silahını çekerek öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتل كرو، الذي يتحدثون عنه جيدا حول سرعته بمسدس |
| - Baba, kamyonumu aldı. - Sende su tabancanla oyna. | Open Subtitles | أبي ، لقد أخذ شاحنتي فلنلعب بمسدس الإشعاع |