| Sizin gibilerin eve Yalnız gitmelerine izin verirsek, çoğunuz eve gitmezsiniz. | Open Subtitles | إذا تركناكم تعودو إلى منازلكم بمفردكم الكثير منكم لا يعودون إلى المنزل |
| Buraya Yalnız ve silahsız geldiğinize göre çok cesursunuz. | Open Subtitles | همم.يجب أن تكونوا واثقين تماما لتأتو إلى هنا بمفردكم غير مسلحين |
| Sizi Yalnız bırakayım. O pastayı da alsak iyi olur. | Open Subtitles | . لذا سأعطيكم وقت بمفردكم . نحن من المحتمل يجب أن نجلب الكعك أيضاً |
| Etrafta tek başınıza dolaşmanın zamanı değil. | Open Subtitles | فهذا ليس بالوقت الملائم كي تبقوا بمفردكم |
| Hepinizin bir arada kalmasını öneririm. Etrafta tek başınıza dolaşmanın zamanı değil. | Open Subtitles | أنصحكم بالبقاء معاً فهذا ليس بالوقت الملائم كي تبقوا بمفردكم |
| Siz ikiniz kendi başınıza işe çıkmışsınız, ve biz ortada para görmeyecek miyiz? | Open Subtitles | أنتم الإثنان هناك بمفردكم و لا نري منكما شيء؟ |
| Pekala, ben kumruları baş başa bırakayım. | Open Subtitles | حسناً سأترككم بمفردكم أيتها العصافير المتحابه |
| Siz başınızın çaresine çok iyi bakıyorsunuz. | Open Subtitles | إنّكم تبلون بلاء حسنٌ بمفردكم. |
| Mutlaka duymuşsunuzdur, ama bir kez daha söyleyeceğim: Pusu nişancıları Yalnız iş görmez. | Open Subtitles | أنا أعرف أنكم قد سمعتم هذا و لكني سأقوله مرة ثانية أيها القناصة لا تعملوا بمفردكم |
| Seni Yalnız bırakmak zorundayım, çabucak geleceğim. | Open Subtitles | انا مضطر ان اترككم بمفردكم, سأعود سريعا. |
| Yalnız değilsiniz. İnsanlar bizimle protesto ediyor. | Open Subtitles | أنتم لستم بمفردكم , أنتم لستم بمفردكم الناس تحتج معنا |
| Bu yasa dışı çılgınlığa maruz kalan vatandaş Yalnız değilsin. | Open Subtitles | للمواطنين الذين وقعوا ضحية تهديد المقتصّين، لستم بمفردكم |
| Çok azını Yalnız başınıza yapabileceğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف إنه يمكنكم أن تقوموا بالقليل بمفردكم |
| - Ama öncesinde değil. Sanırım sizi Yalnız bırakmamalıyım. | Open Subtitles | حسناً، لا أعتقد من أن علي أن أتركم بمفردكم |
| tek başınıza fazla bir şey yapamayacağınızı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف إنه يمكنكم أن تقوموا بالقليل بمفردكم |
| tek başınıza düşünmenizi istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أريدكم أن تفكروا جيداً بمفردكم |
| Kimse bu işi tek başınıza yaptırmayacak. | Open Subtitles | لا احد هنا سيترككم تفعولنها بمفردكم |
| Ve bence, kendi başınıza hiçbir yere varamayacağınız için devamlı etrafta koşuşturup, milletin kıçını yalıyorsunuz. | Open Subtitles | وأظن أن السبب الوحيد لركضكما في الجوار تتملقون الجميع لأنه تعرفون أنكم لن تنجحوا بمفردكم. |
| Çocuklara dedim ki, "Bugün okula kendi başınıza hazırlanacaksınız." | Open Subtitles | وقلتُ لأولادي إستعدوا للمدرسة بمفردكم اليوم |
| İkinizi baş başa bırakıp birilerinin telefonlarına cevap vereyim. | Open Subtitles | سأتترككما بمفردكم وسأذهب لأرد على بعض المكالمات |
| Aksi takdirde, başınızın çaresine bakacaksınız. | Open Subtitles | غير ذلك, فأنتم بمفردكم. |
| Ameliyatı ben yapacağım. Ama bundan sonra, tek başınasınız. | Open Subtitles | سأقوم بالعملية، لكن خلاف ذلك، أنتم بمفردكم |