Ne bir telefon açmama ne de bir avukatla görüşmeme izin verdiler. | Open Subtitles | لم يُسمح لي بمكالمة على الإطلاق. ولم يحضُر أي محامٍ على الإطلاق. |
Bart Avustralyalı bir çocuğu 900$'lık ödemeli telefon görüşmesi için kardırdın mı? | Open Subtitles | بارت، هل خدعت ولداً استرالياً لكي يقبل بمكالمة على حسابه بـ900 دولار؟ |
Bir arama yapmak için tek parmağını bile kıpırdatmadı. | Open Subtitles | لم يرفع حتى أصبعآ واحدآ ليقوم بمكالمة هاتفية قصيرة , وقد تعديت الأمر |
Ama sen bu işi bir telefonla halledeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتي أنك ستسوين الموضوع بمكالمة هاتفية واحدة |
George, Ira'yı aradım, mesaj bıraktım. Telefonda başka biriyle konuşuyormuş. | Open Subtitles | جورج , لقد اتصلت باير لقد كان مشغول بمكالمة اخرى , فتركت له رسالة |
Beni dinle traşlı maymun. Bir telefonumla size 10 yıl boyunca çöp toplattırabilirim. | Open Subtitles | استمع لى ايها القرد , استطيع بمكالمة واحدة ان اجعلكم تلتقطون القمامة من على الطرق السريعة لبقية حياتكم |
Gazetedeki ilanı kim arayıp iptal edecek? | Open Subtitles | من سوف يقوم بمكالمة الجريدة لكي تقوم بسحب الاعلان |
Güzel! Bir telefon ettikten sonra hemen geliyorum. | Open Subtitles | حسناً . سأمر لأراك بمجرد أن أقوم بمكالمة |
- telefon parasını öde! - Sen de taksi paramı! | Open Subtitles | ـ أنت تدينني بمكالمة هاتفية ـ لسيارة الأجرة |
Edward Rooney'e başka biriymişim gibi telefon ettirttin. | Open Subtitles | و قد جعلتنى أقوم بمكالمة مصطنعة لادوارد رونى |
Bobby, ailene telefon edebilirsin ve onlar da tekrar konuştuğumuzda yanında olacak bir avukat ayarlarlar. | Open Subtitles | سنسمح لك بمكالمة هاتفية يمكنك الإتصال بأبويك ويمكنهما إرسال محامٍ ليكون معك، عندما نتحدث ثانيةً |
arama yapmak için ve bu konuda gidecek. | Open Subtitles | لأنك ستقوم بمكالمة هاتفية من أجلنا .. وستقربنا منه |
arama yapmam lazım. Cumhurbaşkanı, alaycı bir ses tonuyla hitap ederken başkan yardımcısı istifini bozmayarak belki de... | Open Subtitles | يتوجب علي أن أقوم بمكالمة. بينما الرئيس قال بنبرةٍ ساخرة, |
Eşinizin telefon kayıtlarına göre o akşam tam 20.43'te bir arama yapmış. | Open Subtitles | لا. وفقاً لسجل إتصالات هاتف زوجتك, قامت بمكالمة هاتفية في ال8: |
Bir tek telefonla onu alabilirim. Numarayı biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنه بمكالمة واحدة سيكون عندي أنت تعرف الرقم |
Hayır, hayır, telefonla ilişki bitirme safhasını çoktan geçtin. | Open Subtitles | لا، لا، لقد تخطيت مرحلة الانفصال بمكالمة هاتفية. |
Merak etme, seni bir telefonla Caltech'e sokabilirim. | Open Subtitles | لا تقلق يمكنني ان أدخلك الى جامعة كاليفورنيا التقنية بمكالمة واحدة |
Sabah terapi, Telefonda biraz gevezelik. | Open Subtitles | تخضع لعلاج نفسي في الصباح و بعدها تقوم بمكالمة قصيرة عبر الهاتف |
Tek bir telefonumla, inan bana bu dünyada gezdiğin bilinemeyecek. | Open Subtitles | بمكالمة واحدة، سيختفي كل شيء يدل على أنك مشيت على الأرض |
Alışveriş merkezindeki tüm müşterilerimi arayıp "s"li sözcüğü kullanarak tüm satışlarımı iptal mi ettin? | Open Subtitles | هل قمت بمكالمة كل زبائني في المركز التجاري؟ و قمت بإلغاء كل الصفقات معهم مع استخدام كلمات بذيئة؟ |
Gelecek hafta işe başlaman bir telefonuma bakar. Ne diyorsun? | Open Subtitles | بمكالمة واحدة منّي ستبدأ العمل بالأسبوع المقبل، فما رأيكَ؟ |
İş arkadaşımı aramak için tek bir telefon açtım, ki eminim o da kayıt edilmiştir. | Open Subtitles | وقمت بمكالمة واحدة فقط، لزميلي والتي أنا متأكد من أنه تم تسجيلها |
Birini aramam lazım, burada telefon pek çekmiyor. | Open Subtitles | يجب علىّ القيام بمكالمة ، الإستقبال ليس جيداً جداً هُنا |
Yemeği yarılamıştık ki telefonu kullanmak için kalktı ve geri dönmedi. | Open Subtitles | بعد تناول الطعام قال أنه يريد القيام بمكالمة هاتفية , و لم يعد بعدها أبداً |
Ama her aramanda, bu sana bir şeylere mal olacak. | Open Subtitles | و لكن كل مرة ستقوم بمكالمة سوف يكلفك شيئاً |