GPS üzerinden her an nerede olduğunu görmemi sağlayacak. | Open Subtitles | سوف يستخدم مُحدّد المواقع بهاتفكِ ليُخبرني بمكانكِ على الدوام. |
GPS üzerinden her an nerede olduğunu görmemi sağlayacak. | Open Subtitles | سوف يستخدم خليّة مُحدّد المواقع لإخباري بمكانكِ في جميع الأوقات. |
Radyo müdürünü nerede olduğunu söylesin diye azarladım maalesef. | Open Subtitles | أخشى إنني وبخت مدير محطتك كي يخبرني بمكانكِ |
- Yerini söylemek için onları arayabilirsin. | Open Subtitles | ألا يمكنكِ مهاتفتهم لتخبريهم بمكانكِ |
Yerini söylemesi için yalvardım ama reddetti. | Open Subtitles | توسلتُ إليه ليخبرني بمكانكِ, لكنّه أبى. |
Beni ara ve nerede olduğunu bileyim. | Open Subtitles | فقط اتصلي بي اعمليني بمكانكِ ...و إذا كان لديّكِ |
Bir damla bile olsa kanımı içersen hep nerede olduğunu bilir ve seni koruyabilirim. | Open Subtitles | -ماذا ؟ أسمعي، إذا شربتي دمي، حتى ولو قطرة، سأعلم دائماً بمكانكِ |
nerede olduğunu söyle de konuşalım. | Open Subtitles | أخبريني بمكانكِ حتى يمكننا التحدث |
Bana nerede olduğunu söyle hemen. | Open Subtitles | أنتِ من يجب أن تـُـخبريني بمكانكِ |
Bana nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريني بمكانكِ. |
Leith senin notunu Rev'e verecek, nerede olduğunu söyleyecekti. | Open Subtitles | ليث) كان سيبيع المذكرة للكاهن) ويخبره بمكانكِ |
Güzel. nerede olduğunu bilmesini istemeyiz. | Open Subtitles | هذا جيد، لا نريد له أن يعرف بمكانكِ{\pos(190,230)}. |
Güzel. nerede olduğunu bilmesini istemeyiz. | Open Subtitles | هذا جيد، لا نريد له أن يعرف بمكانكِ{\pos(190,230)}. |
Bana nerede olduğunu söylemelisin. | Open Subtitles | عليكِ أخباري بمكانكِ. |
nerede olduğunu bilmiyorduk. | Open Subtitles | -لم نكن على علمٍ بمكانكِ |
nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريني فحسب بمكانكِ . |
- Senin evinde oturuyorduysa, Hans Pekk senin Yerini söylemez miydi? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة من أن (هانز بك) لن يخبر بمكانكِ.. -لو أنه هنا بدلًا منكِ؟ -هانز بك) مات) |
Ferrington'u biraz sıkıştırdım. Yerini o söyledi. | Open Subtitles | لقد لويت ذراع (فيرنجتن) كي يُخبرنـي بمكانكِ. |