"بمكانها" - Translation from Arabic to Turkish

    • nerede olduğunu
        
    • yerini
        
    • yerine
        
    • yerde
        
    • yerinde
        
    • nerde
        
    • Onun nerede
        
    Siz ikiniz artık saçmalamayı bırakın da nerede olduğunu söyleyin. Open Subtitles ينبغي على كلاكما التوقف عن الهراء و إخباري بمكانها الآن
    nerede olduğunu söyleyemem ama hızlıca bulmazsanız her şey biter. Open Subtitles بإمكاني إخباركم بمكانها ولكن إن لم تجدوها سريعاً، فسينتهي الأمر
    nerede olduğunu söylemezsen, ne olacağını biliyorsun. Open Subtitles لو لم تخبرنى بمكانها, فانت تعرف ما سوف يحدث, اين هى ؟
    Birkaç kişi hariç kimse sikkelerin yerini bilmiyordu. O insanlar, senin atalarındı. Open Subtitles ولم يعرف أحد بمكانها سوى فئة قليلة من الناس، وأولئك هم أسلافك
    - yerini söylememen hoşuma gitmiyor. - yerini bildiğimi kim söylemiş? Open Subtitles ولا احب الا تخبرنى بمكانها ومن اخبرك انها معى ؟
    Tekrar yerine dikilmeye hazır bir el ve ben bunun olması için gücümün yettiği kadar her şeyi yapacağım! Open Subtitles يد جاهزة لإعادة خياطتها بمكانها وسأفعل ما بوسعي لتحقيق هذا
    Kartlar olması gereken yerde mi diye bakıyorum. Open Subtitles أتأكد من أن بطاقات الأماكن بمكانها الصحيح
    Pek çok vakada mağdur, tüm umudunu kaybetmiş ve olay yerinde vefat etmiş. TED في كثير من الحالات، بعد فقدان الأمل تماماً، تسقط الضحية ميتة بمكانها.
    Hadi ya? Peki, nerede olduğunu söyleyene kadar suratın üzerinde bir penseyle birkaç saat çalışmama ne dersin? Open Subtitles أو أقوم بالعمل على وجهك بزوج من الكماشات لعدة ساعات ، حتى تخبرينا بمكانها
    Lana sana nerede olduğunu söyleyebilecek midir sence? Open Subtitles أتعتقد بأن لانا ستكون قادرة على إخبارك بمكانها
    Bü yüzden, muhtemel en sert terimlerle nerede olduğunu söylemenizde ısrar ediyorum. Open Subtitles لذا أنا أستحلفك بكل ما هو غال أن تخبرينى بمكانها
    nerede olduğunu bilen varsa lütfen bebeğimi eve getirmeme yardım etsin. Open Subtitles إذا كان احدكم يعلم بمكانها ارجوكم ساعدوني
    Bana nerede olduğunu söylerseniz size 5.000 Dolarlık bir çek yazmaya hazırım. Open Subtitles سأحرر لكِ شيك بـ5000 دولار إذا أطلعتني بمكانها
    Görüyorsun, eli boş dönemem. Şimdi bana nerede olduğunu söyle. Open Subtitles كما ترى , لا يمكنني العودة خاوي اليدين الآن أخبرني بمكانها
    Evet. Peki neden bizi arayıp nerede olduğunu söylemiyor? Open Subtitles أجل، لماذا لم تتصل بنا لتخبرنا بمكانها إذاً؟
    Ve yerini de söylemiyor, 50$'lık oyuncak bir uçak. Open Subtitles ولا يريد ان يخبرنا بمكانها,الطائرة اللعبة قيمتها 50 دولارا
    Sekizgen bir şekil, avucumun içi kadar. Bana yerini söyle! Open Subtitles شكلها ثماني بحجم راحة يدي أخبرني بمكانها
    Canını yaktırtma bana ve yerini söyle. Open Subtitles لذا لما لاتوفر على نفسك الكثير من العذاب وتخبرني بمكانها
    Eğer isteseydim, onları sana yerini söylemeden önce alırdım. Open Subtitles إن أردتها كنت سآخذها قبل أن أخبرك بمكانها
    Fakat koparılan her kafanın yerine anında iki tane kafa çıkmaktadır. Open Subtitles ولكن كلما أقتلع أحد الرؤوس ينمو اثنان بمكانها
    İlk yardım beklediğinde bunu ilk baktığın yerde bulman gerekir. Open Subtitles عندما يحتاج المرء إلى عدّة الإسعافات الأولية، يتوقع أن يجدها بمكانها المعتاد
    İşe yarıyor. Nesneleri yerinde tutan enerji alanını bozdu. Open Subtitles لقد عطلت مجال الطاقة الذي يحافظ على الأشياء بمكانها
    - Sen izin vermedikçe, Zack onların nerde olduğunu bana söylemiyor. Open Subtitles زاك لن يخبرني بمكانها مالم تعطيه أنتِ الأذن
    Onun nerede olduğunu bilmemeli. Open Subtitles أثناء مكوثها هنا. لا ينبغي عليه أن يعرف بمكانها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more