(Kahkaha) Bu başlangıcın ardından, iki çok önemli sosyal eğilimi tartışmak istiyorum. | TED | بهذا التمهيد أبدأ بمناقشة أعمق إتجاهين إجتماعيين |
Anne, bunu artık tartışmak umurumda değil. | Open Subtitles | أمي انا لا اهتم بمناقشة الامر اكثر من هذا |
Benim ödülüm, benim ödülüm, kurallar ve sonuçlar konusunda tartışma kabul etmemenin ödülü, onlardan kazandığım saygı. | TED | مكافأتي، مكافأتي لكوني لا أسمح بمناقشة قواعدي ونتائج ذلك هو اكتساب احترامهم. |
Hey, gerçek hakkında heyecanlı bir tartışma ister misin? | Open Subtitles | مهلاً، أتريد القيام بمناقشة مثيرة عن الحقيقة؟ الشرف؟ |
İkincisi, özel hayatımı, kız arkadaşı şeyine taktığı çorap olan biriyle tartışacak değilim. | Open Subtitles | وثانياً,وأنا لن أقوم بمناقشة حياتي الشخصية مع واحد تكون حبيبته الحالية جورب رياضي |
Dün gece barda hararetli bir tartışmaya yaşadım. | Open Subtitles | قد قمت بمناقشة حامية الوطيد في البار ليلة أمس |
Önce erişimi tartışarak başlayalım. | TED | لذا لنبدأ أولًا بمناقشة إتاحة الوصول لهذه البحوث. |
Başkan Obama bu ülkede ırkçılıkla ilgili bir münazara sözü verdi. | Open Subtitles | إن الرئيس أوباما قد وعد بمناقشة القضايا العرقية في هذا البلد |
Benimle konuşmak isterseniz, konuyu onunla şahsen konuşup size haber vereceğimden emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | إن رغبتِ بمناقشة الأمر معي سأدرس شخصياً المسألة معه و أرسل لك الرد |
- Evet , ve biz daha sonra tanışmak istiyorum olduğu tartışıldı . - Dr Murphy , o gitti . | Open Subtitles | نعم,و قمنا بمناقشة هذا و قررنا ان اقابله فى وقت اخر دكتور مارفى, لقد رحلت |
Ve açıkça, seni burada tutan şeyi tartışmak istemediğin sürece buradan çıkmak için bir nedene ihtiyacın var. | Open Subtitles | وبصراحة , أنت بحاجة لقضية للخروج من هذه الحجرة مالم تود البدء بمناقشة ما الذى يُبقيك هنا |
Bakın, bunu belki de otoparkta tartışmak istersiniz? Bir saniye. | Open Subtitles | هل ترغبون بمناقشة تلك المسألة بمكان آخر؟ |
Ve bence bu ilişkimizi tartışmak için güzel bir an olabilir. | Open Subtitles | فاعتقدت أن هذه هي اللحظة المناسبة لنقوم بها بمناقشة علاقتنا |
Peki okul çapında yaptığımız tartışma konusu da mı umurlarında değil? | Open Subtitles | ماذا عن الأهتمام الكبير في مدرستنا بمناقشة الكلمات ضد الصور؟ |
Daha büyük bir savaştan kaçınmak için küçük bir savaşı kullanmıştı, böylece biz de durup bu hareketin doğru mu, duruma göre doğru mu yoksa yanlış mı olduğu hakkında iyi bir felsefi tartışma gerçekleştirdik. | TED | و بذالك قد إستعملت حربا صغيرة لتتجنب حربا أكبر، فتوقفنا للقيام بمناقشة فلسفية مفيدة حول صحة ما تم القيام به، حسن أو لا. |
Oldukça ateşli ve derin bir tartışma içindeydiler. | Open Subtitles | كانا يحظيان بمناقشة حميمية للغاية |
Bunu daha fazla tartışacak ne zamanım ne de isteğim var. | Open Subtitles | 00 ليس لدي وقت ولا أرغب بمناقشة هذا مرة أخرى |
Bunu daha fazla tartışacak ne zamanım ne de isteğim var. | Open Subtitles | ليس لدي وقت ولا أرغب بمناقشة هذا مرة أخرى |
Hem başladığımız şeyden bu kadar kolay vazgeçince seninle bunları tartışmaya gelmedim. | Open Subtitles | بجانب، أنا لا أهتم بمناقشة هذا معكِ نظرًا لمدى سهولة نسيانك ما بدأناه |
Bu davayı veya anlaşmayı tartışmaya izin vermiyorum. | Open Subtitles | غير مسموح لي بمناقشة القضية او التسوية. |
Ama nerdeyse hiç ama hiç şaşmayan şey ise, kendimizi Twitter'da tartışarak bulmamızdı. | TED | و كنا غالبا و في كل مرة ، ننتهي بمناقشة التويتر. |
Sanırım, bu geceyi, ruhu tartışarak bitirebiliriz. | Open Subtitles | فكرت فى ... إنهاء هذه الليلة بمناقشة عن الروح. |
Bu insanlar, mantıklı bir bilimsel münazara kazanmaları gerekmediğinin farkında. | Open Subtitles | هؤلاء السادة لا يعرفون كيف ،ينتصرون بمناقشة بالحديث فقط |
Bu konuyu seninle konuşmak konusunda hiç rahat değilim, Bernard. | Open Subtitles | انا لا اشعر بالراحة تماما بمناقشة ذلك معك. |
Çok da tartışıldı. | Open Subtitles | قاموا بمناقشة الأمر |