"بمواجهة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yüzleşmek
        
    • yüzleş
        
    • önüne
        
    • yüzleşmeye
        
    • karşıya
        
    • yüzleşmemi
        
    • yüzleştirmek
        
    • yüzleştiklerinde
        
    Bence yakında zor gerçeklikler ile yüzleşmek zorunda kalacaksın, Phoebe. Open Subtitles أعتقد أنكِ ستقومين بمواجهة بعض الحقائق القاسية قريباً ، فيبي
    Ve çocuk doğduğunda, annesi şu an kulağımda yankılanan sorularla yüzleşmek zorunda kalmıştı. Bu çocukla ne yapacağım sorusu. "Aslında herkes gibisin sadece biraz daha kısasın?" TED وعندما ولدت بابنتها، وجدت نفسها فجأة بمواجهة سؤال والذي بالنسبة لي الآن بدأ يدوي.
    Bi yüzleş artık bunlarla hoşuna gitsin ya da gitmesin Open Subtitles عليك بمواجهة الأمر. تلك مسؤوليتك سواء راقك ذلك أم لا.
    Annemin önüne koyacağım orospu çocuğunu ve gözlerinin içine bakarak onu neden terk ettiğini anlatacak. Open Subtitles سوف أقوم بمواجهة إبن العاهرة ... أمام أمي وأجعله ينظر في عينيها ويشرح لماذا غادر
    Yine de sonunda her şey kendimizle yüzleşmeye gelir, dayanır. Open Subtitles ورغم ذلك , في النهاية , كُل شيء ينتهي بنا بمواجهة أنفسنا
    Ve bu gösteriler bizim de daha önceden aşina olduğumuz üzere polis ve işçilerin üzücü bir şekilde karşı karşıya kalmalarına sebep oldu. Open Subtitles انضموا للمظاهرات التي نعلمها جميعا والتي انتهت بمواجهة أليمة بين العمال والشرطة
    Bana her zaman gerçeklerle yüzleşmemi söyledin kaçmamı değil. Open Subtitles لقد تعودت دائماً على إخبارى بمواجهة الحقيقة وليس الهرب منها
    Ve Sör Eustache Carmichael'i geçmiş günahlarıyla fazlasıyla aleni bir şekilde yüzleştirmek için onların korku ve yıldırma yöntemlerinden ilham aldı. Open Subtitles وكانت قادرة على الاستفادة من أساليبهم في نشر الخوف والرعب علنًا وعلى الملأ بمواجهة السير (يوستيس كارمايكل) بخطايا ماضيه
    Gözden düşmüş amaçlarının başarısızlığıyla yüzleştiklerinde şiddet yanlıları ellerinde kalan son kartı oyuna sürmeyi tercih ettiler. Open Subtitles "بمواجهة الآن مع فشل مصداقيتهم الرجال المسببين للعنف أختاروا بالشهور الماضية القليلة ليقوموا باللعب بما يمكن أن يكون ورقتهم الأخيرة
    Sanırım tek yapabileceğiniz cesur olup bu şüphelerinizle yüzleşmek. Open Subtitles أعتقد أن عليك التصرف كرجل بمواجهة هذه الشكوك
    Yani, senin iyi olmadığını biliyordum ama bununla yüzleşmek istemedim. Open Subtitles أعلم أنك لم تكن على حق لكنني لم أرغب بمواجهة الأمر
    Zırhlı ve disiplinle terbiye edilmiş ordularla yüzleşmek bize yalnızca kendi ölümümüzü getirir. Open Subtitles بمواجهة الاعداد التي لديهم ودروعهم وإنضباطهم .. لن يكسبنا شيء سوى الموت
    "George, karısının onu aldattığını zevkle öğrendikten dört gün sonra, onunla yüzleş..." Open Subtitles بعد أربعة أيام من تأكد جورج من لذا فلقد قام بمواجهة
    Starbuck bütün saldırılarla yüzleş ve ateş et dedi. Open Subtitles فاتنة الفضاء أمرت بمواجهة أي هجوم إطلاق سلاح كثيف
    # Gerçeklerle yüzleş Bir yalanda kalmışsın # Open Subtitles ♪ ♪ابدأ بمواجهة الحقيقة♪ ♪أنت عالق في كذبة♪
    Ormanlarla, tepelerle ve vadilerle karşı karşıya geldikçe, ...bir hayvan ve diğer varlıklar olarak geçirdiğim önceki hayatlarım gözlerimin önüne gelir. Open Subtitles بمواجهة الغابة والتلال والوديان، تظهر أمامي" "مراحل حياتي السابقة كحيوان أو مخلوق آخر
    Christo, Roman Polanski'yi gözümün önüne atıp ortalıktan kayboldu. Open Subtitles كلا , "كريستو" وضعني بمواجهة هذا الشخص و إختفى
    Belki bununla henüz yüzleşmeye hazır değilsiniz. Open Subtitles ربما أنك لم تقومى بمواجهة الأمر بعد
    Acınla yüzleşmeye başladığında Jerome, ancak o zaman iyileşmeye başlayacaksın. Open Subtitles عندما ستبدأ بمواجهة آلآمكَ يا (جيروم) سيمكنك أنْ تشفى مجدداً فحسب
    İki Kral teke tek karşı karşıya. Open Subtitles لذلك يجب أن يدخلوا في قتال بمواجهة الواحد للأخر
    Çok zorlu bir çocukluk geçirdim EST olanlarla yüzleşmemi ve affetmemi sağladı. Open Subtitles عانيت من طفولةٍ صعبة والـ إي اس تي , ساعدتي بمواجهة ماحصل وان اسامح
    Ve Sör Eustache Carmichael'i geçmiş günahlarıyla fazlasıyla aleni bir şekilde yüzleştirmek için onların korku ve yıldırma yöntemlerinden ilham aldı. Open Subtitles وكانت قادرة على الاستفادة من أساليبهم في نشر الخوف والرعب علنًا وعلى الملأ بمواجهة السير (يوستيس كارمايكل) بخطايا ماضيه
    Gözden düşmüş amaçlarının başarısızlığıyla yüzleştiklerinde şiddet yanlıları ellerinde kalan son kartı oyuna sürmeyi tercih ettiler. Open Subtitles "بمواجهة الآن مع فشل مصداقيتهم الرجال المسببين للعنف أختاروا بالشهور الماضية القليلة ليقوموا باللعب بما يمكن أن يكون ورقتهم الأخيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more