"بموقع" - Translation from Arabic to Turkish

    • yerini
        
    • yerinde
        
    • mahallinde
        
    • yeri
        
    • konumda
        
    • mahalline
        
    • yerindeki
        
    • alanı
        
    • yeriyle
        
    • alanındaki
        
    • nerede olduğunu
        
    • sitesine
        
    • sitelerinde
        
    Jack, Alfa üssünün yerini gizli tutmak istediğinizi biliyorum, ancak başka alternatifimiz yoktu. Open Subtitles جاك، أعلم أنك تريد الإحتفاظ بموقع ألفا في السرية التامة و لكن ليس لدينا بديل لا يمكننا الإنتظار
    Belirli bir grup düşmanın yerini öğrendim. Şu an korunmasızlar. Open Subtitles لقعد علمت بموقع أعداء محددين إنهم الآن غير محصنين
    Ölüm sebebi, kafatasının arkasına aldığı darbeler gözüküyor ki olay yerinde bulunan kanlı golf sopası da bunu destekliyor. Open Subtitles سبب الوفاة ناجمة عن عدّة ضربات بمؤخرة الجمجمة تتطابق مع مضرب غولف ملطخ بالدماء تمّ العثور عليه بموقع الجريمة
    Polis kaza mahallinde bulduğunu söyleyip bana getirdi. Open Subtitles الشرطة جلبت هذا لي ويقولون أنهم وجدوه بموقع الحادث
    Olay yeri fotoğraflarında bir şey gördüm, yerinde kontrol etmek istiyorum. Open Subtitles لقد رأيت بعض الأشياء في صورِ مسرح الجريمةَ أريد التأكٌد منها بموقع الجريمة
    Senden iyilik isteyecek konumda değilim, Pierre. Open Subtitles انا لست بموقع يسمح لى أن أطلب منك أى خدمات يا بييار
    Olay mahalline gittiğinizde cesetler hâlâ orada mı oluyor? Open Subtitles حسنا، عندما تكونين بموقع الجريمة هل تكون الجثث موجوده؟
    Olay yerindeki izler arabayla ve araziyle eşleşiyor. Open Subtitles البصمات بموقع الجريمة مضاهية للتي بالسيارة وبداخل المنزل.
    Buna bağlı kalın, başka şeylerle ilgilenmeyin ve en önemlisi de, olay yerini ilk gördüğünüzde. kendi gözlerinize güvenin. Open Subtitles إلتزموا به لا تتعجلوا وقبل كل شيئ فى لقائكم الأولى بموقع الجريمة ثقوا بأعينكم فقط
    Çamur deliğinin yerini, eskiden beri bildiğini itiraf ettin. Open Subtitles لقد اعترفتي للتو انك على معرفة سابقة بموقع ذلك الوحل
    Bize bombanın yerini söyle yoksa küçük sevimli kız arkadaşının kafasına bir kurşun sıkarız. Open Subtitles ستخبرنا بموقع القنبلة أو سنضع رصاصة في رأس صديقتك الجميلة الصغير
    Taşlar şehir dışına gidiyor. Burada olay yerini cok iyi gören bi ARGUS kamera var, Open Subtitles هناك كاميرا مراقبة بموقع ممتاز لمكان الجريمة
    Bana hafıza kartının yerini söyle ben de hepinizi gitmesine izin vereyim. Open Subtitles اخبرني بموقع كارت الذاكرة، و سأطلق سراحكم.
    Bence artık bana bu sihirli kuyunun yerini söylemenin vakti geldi. Open Subtitles أظنّكَ يجب أن تخبرني بموقع ذلك البئر السحريّ
    Bakalım olay yerinde bulunmuş mu. Open Subtitles ونرى إذا بإمكاننا إثبات وجودها بموقع الجريمة
    Başlarımızın hâlâ yerinde durduğuna şükretmeliyiz. Open Subtitles لا ، الأمر يبدو و كأنه ما من شخص واحد بموقع سلطة بهذا المكان
    Suç mahallinde başka bir şey buldum. Open Subtitles في الحقيقة .. وجدتُ شيئاً آخر بموقع الجريمة
    Habersiz izleme. Olay mahallinde misin? Open Subtitles ـ وإخضاعه للمراقبة ـ هل أنتِ بموقع الحادث؟
    Buluşma yeri belirle ya da direk sana gelelim. Open Subtitles اتصل بي كي نلتقي بموقع أو نحن بطريقنا إليك
    20 ise, daha yüksek konumda bir nokta ile, alttaki sıfırı gösteren bir kabuk şekliyle yazılıyordu. Open Subtitles العشرين كانت نقطة بموقع مرتفع مع الصدفة التي بالاسفل تعني صفر
    Tesadüfen cinayet mahalline geldiğimizi ve temizlediğimizi söyleyeceğiz. Open Subtitles حسناً، نقول أننا مررنا بموقع الجريمة هذا ونحن ننظف المكان
    Olay yerindeki herkesi taramamız gerekli. Open Subtitles علينا فحص جميع من كان موجود بموقع الجريمة.
    Hiç arkeolojik veya herhangi bir kazı alanı izine rastlamadım. Open Subtitles أنا لا أرى أي أثر لدليل أو أي نوع آخر بموقع الحفر
    - Cinayet yeriyle bağlantısını kurabilecek fiziksel bir kanıtın var mı? Open Subtitles ألديك أية أدلة مادية تربطه بموقع جريمة القتل؟ ليس بعـد.
    Kaza alanındaki tekerlek izlerinin kalıplarını da çıkarıyorlar. Open Subtitles يقولون أنّه مُجرد مسح روتيني بموقع الحادث، لكنّهم يصنعون قوالب لآثار إطارات سيّارة.
    - Onlara nerede olduğunu söylemiş. - Kim olduğunu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles لم يصدقوه حتى قام بأخبارهم بموقع البضاعه.
    Annem hep kötü erkeklerle olurdu ben de onun adına bir çöpçatan sitesine üye oldum. Open Subtitles أميكثيراًما تأتىبالبيتبصحبةمُطارحيّالغرام ، لذا إشتركت لها بموقع مُواعدات..
    O pislik herifin kredi kartlarının limitini porno sitelerinde doldurduğunu söylemiş miydim? Open Subtitles هل قلت لكم بأن ذلك المختل قد استخدم بطاقتهم الإتمانية بموقع إباحي ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more