"بناءً على" - Translation from Arabic to Turkish

    • dayanarak
        
    • üzerine
        
    • bağlı olarak
        
    • bakılırsa
        
    • bakarak
        
    • dayalı
        
    • güvenip
        
    Yerel polis teşkilatları da bu bilgilere dayanarak senin kim olduğuna karar veriyor. TED وتتخذ دوائر الشرطة المحلية قرارات بشأن ما يعتقدونه عنك بناءً على هذه المعلومات.
    5 değişik doktor, aynı delillere dayanarak 5 değişik teşhis koyabilir. Open Subtitles خمسة أطباء مختلفون أتوا بخمسة تشخيصات مختلفة بناءً على نفس الأدلة
    5 değişik doktor, aynı delillere dayanarak 5 değişik teşhis koyabilir. Open Subtitles خمسة أطباء مختلفين أتوا بخمسة تشخيصات مختلفة بناءً على نفس الأدلة
    Bay Ruskin deniz manzarası resmi üzerine varsayım yürütmek başka bir şeydir.. Open Subtitles سيدي راسكين أن تحزر بناءً على عناصر لوحة مشهد بحري, هذا شيء
    Çalışmalar çoğu zaman katılımcıları coğrafya, yaş, cinsiyet veya diğer birçok faktöre bağlı olarak sınırlamaktadır. TED غالباً تحدد الدراسات المشاركين بناءً على الموقع الجغرافي أو العمر أو الجنس، أو على عوامل أخرى.
    Ölüm saati? Çürümeye ve şişmeye bakılırsa, 10-12 gün önce. Open Subtitles بناءً على التحلل و الإنتفاخ من 10 إلى 12 يوماً
    Paranoyak teorine dayanarak bir kadını kocasını öldürmeye çalışmakla suçlamayacağım. Open Subtitles لن أتهم امرأة بمحاولة قتل زوجها بناءً على نظرية مهووسة
    Neyse ki bu sayede neye benzediği konusunda fikir sahibi olabiliriz. Kurbanların yüzlerine dayanarak yaklaşık bir eskiz çıkardık. Open Subtitles لحسن حظنا، هذا يعني أن لدينا فكرة جيدة عن شكله بناءً على شكل وجوه الضحايا لدينا صورة مركّبة أولية
    Sadece bir tahmine dayanarak hastayı öldürebilecek ilaçlar vermeye karar verdik. Open Subtitles لقد قرّرنا للتوّ إعطاء أدوية قد تقتل مريضة بناءً على تخمين
    Sadece bir tahmine dayanarak hastayı öldürebilecek ilaçlar vermeye karar verdik. Open Subtitles لقد قرّرنا للتوّ إعطاء أدوية قد تقتل مريضة بناءً على تخمين
    Bu güce dayanarak yatırım yapıp manyok kökünden nişasta gibi değerli ürünler ihraç etmeye başladılar. TED بناءً على هذه القوة، جذبوا الاستثمارات وبدؤوا في المعالجة، قدرتهم على تصدير منتجات ذات قيمة عالية مثل النشا من كسافا
    Yani, 2,7 milyarlık bir proje koruyucu ve önleyici tıp çağını vaadediyordu, benzersiz genetik yapıya dayanarak. TED وكما تعلمون، مشروع 2.7 مليار دولار وعد بعصر من الطب التنبؤي والوقائي بناءً على تركيبنا الجيني الفريد من نوعه.
    CA: Yani buna dayanarak, bu şekilde görünen Gezegenler Arası Ulaşım Sistemi'ni geçenlerde tanıttınız. TED إذن، بناءً على هذا، قدّمتَ مؤخرًا نظام النقل بين الكواكب، والذي تم تصوُّره على هذا النحو.
    Bu aletin başarılı olması da sinyal moleküllerini deşifre edebilmesine ve bağlama dayanarak çevirebilmesine bağlıdır. TED ولتكون أداة ترجمة حقيقية، كان يجب أن تمتلك القدرة على فك شفرة جزيئات الإشارة وترجمتها بناءً على سياق الحديث.
    Atlas Okyanusu'nun ötesinde yeni bir millet bu ideallere dayanarak bağımsızlık hakkını iddia etti. TED عبر المحيط الأطلسي، طالبت أمةٌ جديدة بحقّها في الاستقلال بناءً على هذه الأفكار.
    Bu, modellerini inşa ettikleri dijital günlük, inorganik verilere dayanarak ne görmeyi umduklarını gösterir. TED هذا هو السجل الرقمي حيث ينشئون نماذجهم بناءً على هذه البيانات غير الحيوية لإظهار ما يتوقعون رؤيته.
    Fakat ben interaktif kelime işlemciler ve istenilen kişisel ölçümleme üzerine çalışmıştım. TED ولكنّني عملت على معالجة الكلمات التفاعلية والحوسبة بناءً على الطلب الشخصي.
    Dünya çapında baz düzenleyicileri 6000 defadan fazla istekleri üzerine 1000'den fazla araştırmacıya gönderildi. TED تم إرسال محرري القواعد أكثر من 6،000 مرة بناءً على طلب أكثر من 1،000 باحث حول العالم.
    Sorun şu ki, bu görüşe bağlı olarak nasıl davranırız? Open Subtitles والسؤال الوحيد هو ، كيف نتصرف بناءً على هذه البصيرة، وهذه المعرفة؟
    Görünüşüne bakarak bir araya geldiğin kişilerin ne tür olduklarını anlayabilirsin. Open Subtitles يمكن دائمًا قول نوع الشخص الذي تتعامل معه بناءً على نظرتهم.
    Ve her bir kişiye, buna dayalı olarak tavsiyeler veriyor. TED ومن ثم ينقل المشورة لكل شخص منهم بناءً على ذلك.
    Askerlerinin canını sihre güvenip riske atamazsın. Open Subtitles لا يُمكنك أن تُخاطر بحياة جنودك بناءً على خُدعةٍ سحريّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more