"بنادق" - Translation from Arabic to Turkish

    • silah
        
    • tüfek
        
    • silahları
        
    • silahlar
        
    • tüfekleri
        
    • tüfeği
        
    • tüfekler
        
    • silahlı
        
    • silahı
        
    • tüfeğimiz
        
    • tüfeklerini
        
    • silahlarımız
        
    • tüfeklerimiz
        
    • tabancası
        
    - Her... - Balistik raporlarına göre, her olayda farklı silah kullanılmış. Open Subtitles المقذوفات يؤكد أن الرصاصات 4 وجاء في الفترة من 4 بنادق مختلفة
    Vay canına, adamın üç tabanca ve iki tüfek ruhsatı varmış. Open Subtitles تمهل ، إنه مسجل لأجل 3 مسدسات وإثنين من بنادق الهجوم
    Kask ve silahları da var ama ben annenin yanına silahsız gidiyorum. Open Subtitles لديهم أيضاً خوذات و بنادق و أنا ذاهبة إلى والدتك غير مُسلَّحة
    - Hepsi bu silahlar için mi? - Başka bir sebebi yok. Open Subtitles كل ذلك من اجل بنادق مسروقة انها تساوي له اكثر من ذلك
    Birkaç avcı tüfekleri var, birkaç kriket sopası beyzbol sopasına benzerler biraz. Open Subtitles معهم بعض بنادق الصيد إضافة إلى بعض مضارب الكريكت إنها كمضارب البيسبول
    Birkaç geyik tüfeği ile başlayıp güya adalet anlayışıyla çalıştılar. Open Subtitles بدأوا ببضعة بنادق صيد واحساس منحرف بالعدالة
    Gelişkin taktik füzeler, aşamalı plazma kabzalı tüfekler, roketle atılan bombalarımız sonic, elektronik top patlatıcılarımız var! Open Subtitles بنادق البلازما . ألا بى جى ولدينا أسلحه اليكترونيه صوتيه مدمرة
    İnsanlarıma eğer saldırıya uğrarlarsa kendilerini korumaları için silah verdik. Open Subtitles لقد أعطينا لقومي بنادق لحماية أنفسهم إذا تم الإغارة عليهم
    Patronlar, köpekler, şerifler... hayatımda hiç görmediğim kadar çok silah. Open Subtitles ...رؤساء كلاب , رجال شرطة بنادق لا تعد ولا تحصى
    Üzerine doğrulu 4-5 silah var bu yüzden onu almaya çalışmayın. Open Subtitles اربعة او خمسة بنادق موجهه نحوه لذلك لاتحاول الاقتراب منه او تحريكه
    Dünyada bu mermiyi ateşleyecek güce sahip sadece dört tüfek var. Open Subtitles هناك 4 بنادق في العالم تمتلك القوة الكافية لإطلاق رصاصة كهذه
    Almanlar ormana doğru ilerliyor makineli tüfek ve havanlarla. Open Subtitles الألمان يتحركون نحو الغابات معهم مدافع مورتر و بنادق آلية
    Jesse'yle beni şu kilisenin kulesine yerleştir elimize de birkaç tüfek ver, neye uğradıklarını şaşırırlar. Open Subtitles يمكنك وضع جيسي العجوز وانا اعلى في برج الكنيسة مع زوج من بنادق ونشيستر سوف لن يعرفوا أبدا ما ضربهم
    Onların da elektromanyetik silahları var. Bu boyutta gemilerde asla görmediğim bir şey. Open Subtitles لديهم أسلحة بنادق أيضاً ، لم أراهم في سفن بتلك الحجم من قبل
    Hepsinin silahları vardı, bazılarının ise taarruz tüfekleri. TED كانوا جميعًا يحملون مسدسات، وبعضهم كان يحمل بنادق هجومية.
    Sersemletici silahlar, ağlar ve ayı tuzakları falan satın aldılar. Open Subtitles اشتروا بنادق التخدير وبعض الفخاخ والشباك
    Bu, buradaki insanlardan tasarlamalarını istediğim son tüfek. Daha önce buraya getirdiğimiz silahlar çok ağır çıktı. Open Subtitles هذه اخف بنادق , طلبت من هؤلاء الناس ان يصنعوهن البنادق التي احضرناها معنا ثقيله
    Ya ikişer tabancaları, ya tüfekleri varsa? Open Subtitles ماذا لو الواحد معه مسدسان اى 72 رصاصة ربما لديهم بنادق أيضا
    Birkaç geyik tüfeği ile başlayıp güya adalet anlayışıyla çalıştılar. Open Subtitles بدأوا ببضعة بنادق صيد واحساس منحرف بالعدالة
    Pompalılar, sürgülü tüfekler, Belçika FLN'leri. Open Subtitles بنادق رش, مواسير بلجيكية اف ال ان بنادق بترباس
    silahlı ve üniformalı insanların hayatı oldukça zorlaştırdığı bir kasabadan geldim. Open Subtitles ..لقد اتيت من مدينة حيث الرجال مع بنادق بازاء يجعلون الحياة غير لطيفة جدا
    ama bu mantıklı gelmiyor. silahı olan bütün beyazlar onları öldürmeye çalışırken benim silahımı almamışlar. Open Subtitles أنهم تركوني أحتفظ بها رغم أن كل الرجال البيض الذين يملكون بنادق يحاولون قتلهم
    tüfeğimiz, havan topumuz, patlayıcımız, botumuz, paltomuz yok. Open Subtitles لا بنادق.. ولا قذائف لا متفجرات ، ولا أحذية، ولا معاطف
    Bu boyutta para vermek için insanın piyade tüfeklerini çok sevmesi lazım. Open Subtitles عليك حقا مثل بنادق هجومية لإعطاء هذا النوع من المال.
    Ama silahlarımız var. Onları ele geçirebilirdik. Şu anda belki de benzinimizi çalıyorlardır. Open Subtitles ولكن بحوزتنا بنادق تمكننا من النيل منهما والان محتمل استيلائهما علي وقودنا
    Tabancalarımız var. Bir de tüfeklerimiz. Open Subtitles سيكون معنا جميعاً بنادق قويه بالإضافه لأسلحتنا.
    Ona bir su yatağı, bir su tabancası ve biraz balmumu ayarladığını söyle. Open Subtitles أخبرها إنك رتبت سرير مائي ، بعض بنادق الرش وقليلا من الشموع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more