| Issız bir yer olduğunu kendin söylemiştin. Sadece bir kişi zarar görebilir. | Open Subtitles | لقد قلت بنفسك أن المنطقة غير مأهولة لن يكون هناك إلا ضحية واحدة |
| Issız bir yer olduğunu kendin söylemiştin. Sadece bir kişi zarar görebilir. | Open Subtitles | لقد قلت بنفسك أن المنطقة غير مأهولة لن يكون هناك إلا ضحية واحدة |
| Bu fikrin saçma olduğunu kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت بنفسك أن الفكرة بأكملها سخيفة |
| Dün gece içiyorduk. Öldürmenin yanlış olduğunu sen dedin. | Open Subtitles | لقد كنا ثملين بالأمس وقلت بنفسك أن القتل فعل خاطئ. |
| Binbaşı, bu adamların kangrenli uzuvlar, bu kasabadan atılması gereken bir hastalık olduğunu kendiniz söylediniz. | Open Subtitles | أيها الرائد، لقد قلت بنفسك أن هؤلاء الأشخاص مثل الأطراف المريضة المرض الذي يجب نزعه من هذه المدينة |
| Bak, bu herifin bir pislik olduğunu kendin söyledin. | Open Subtitles | أسمع, لقد قلت بنفسك أن هذا الرجل مدمن |
| Bu budalaların tehlikeli olduğunu kendin söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ بنفسك أن هؤلاء الحمقى خطرون. |
| - Kimse öldürülmeyecek. Bu budalaların tehlikeli olduğunu kendin söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ بنفسك أن هؤلاء الحمقى خطرون. |
| Skye'ın tıpkı senin gibi yufka yürekli olduğunu kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت بنفسك أن (سكاي)رقيقة، مثلك تماماً. |
| Gibbs'in fazla ateşli olduğunu kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت بنفسك أن (غيبس) منفعلٌ جداً |
| Şuanda en önemli şeyin Gözyaşı Taşı'nı bulmak olduğunu sen söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت بنفسك أن أهم شيئ الأن "هو أيجاد"حجارة الدموع |
| Boktan bir şey olduğunu sen söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بنفسك أن هذا هراء |
| Ama bunun kalın kafalılık olduğunu kendiniz söylediniz. | Open Subtitles | أنت قلت بنفسك أن هذا مضجر جداً |