Bir insansız hava aracı aynı işi daha etkin şekilde yapmak üzere kullanılabilir. | TED | ويمكن استخدام طائرة للقيام بنفس العمل أكثر كفاءة. |
Öncesinde, aynı işi, farklı tesislerde yapıyordum. | Open Subtitles | قبل ذلك، قمت بنفس العمل في منشئات مختلفة |
Haksızda sayılmazdı, çünkü Marcus'da PP de çalışıyordu, ve gerçekten benimle aynı işi yapıyordu. | Open Subtitles | وهذا يبدو منطقيا ماركوس أيضا يعمل في بي بي وفي الحقيقة يقوم بنفس العمل الذي اقوم به |
Son 50 yılda aynı işte çalışıp, aynı evde oturdum ve aynı kahvaltıyı yaptım. | Open Subtitles | لقد عملت بنفس العمل وعشت بنفس المنزل ,و أكلت نفس الإفطار كل يوم على مدى 50 سنة ماضية |
Jeffrey, yaptığımız işlerden sıkılmaya başladı... gösteri yapmak, el ilanı dağıtmak, mektup yazmak falan. | Open Subtitles | لقد بدأ جيفرى بنفس العمل الذى نصنعه الترابط ، والانتشار و كتابة المنشورات |
Baba, her gün aynı işi yapmaktan hiç sıkılmıyor musun? | Open Subtitles | أبي، هل مللت من قبل من القيام بنفس العمل كل يوم؟ |
Adam, Doug'la aynı işi yapıyordu her ne kadar New York'ta birlikte vakit geçirmeseler de arkadaş sayılırlardı. | Open Subtitles | آدم كان بنفس العمل الذي يعمل فيه دوغ و كانا صديقان رغم أنهما لم يقضيا الكثير من الوقت في نيويورك |
Yapmaya çalıştıklarını anlıyorum, evlat. aynı işi ben yaptım. Gururla hem de. | Open Subtitles | أقدر ما تحاول القيام بهِ يا بُني كنتُ سأقوم بنفس العمل على الأرجح |
Görüyorum ki aynı işi yapıyorsun. | Open Subtitles | أرى أنك ما زلت تقوم بنفس العمل |
Hayır, hâlâ aynı işi yapıyorum. Bu sefer babam olmadan ama. | Open Subtitles | لا, أنا أقوم بنفس العمل, فقط من دون أبي |
Şansım yaver giderse, hayatı boyunca aynı işi yapıp, aynı kamyonu sürüp aynı kadını sevecek. | Open Subtitles | ...و بأي حظّ، سيعمل بنفس العمل ...يقود نفس الشّاحنة و يحب نفس المرأة لبقية حياته |
Dur bakalım. Yani orada da mı aynı işi yapıyor muşum? | Open Subtitles | إذاً هل كنتُ أقوم بنفس العمل هناك؟ |
Hayır, hâlâ aynı işi yapıyorum. Bu sefer babam olmadan ama. | Open Subtitles | لا, أنا أقوم بنفس العمل, فقط من دون أبي |
Ve benim duyduklarım arasında en iyisi -- Eminim bunu bazılarınız daha önce duymuştur -- iyi bir işin tanımı: Eğer parası yetiyorsa -- para sorun değilse -- aynı işi yapıyor olurmuydunuz? | TED | وأجمل لإجابة سمعتها-- متأكد من أن بعضكم سمعها من قبل-- تعريف العمل الجيد هو: إذا كنت تملك المال الكافي -المال ليس ذو أهمية- هل كنت ستقوم بنفس العمل الذي تقوم به اليوم؟ |
İkimiz de aynı işi yapıyoruz. | Open Subtitles | أنا وأنت نقوم بنفس العمل. |
Ve şimdi oğlu aynı işi benim için yapıyor. | Open Subtitles | والآن ابنه يقوم بنفس العمل لي |
(Kahkahalar) Erkeklerin, kadınlardaki potansiyeli görmesi onlar her ne iş yapıyorsa, kadınların da aynı işi yapabileceklerini bilmeleri gerektiği için, erkekleri eğitmeye başladık. | TED | (ضحك) لذلك بدأنا بتدريب الرجال لأنه يجب أن يعرفوا إمكانيات المرأة، يعرفوا إلى أي مدى تصل إمكانيات الرجل، وكيف يمكن لهؤلاء النساء القيام بنفس العمل الذي يقوم به الرجال. |
- Bilirsin, beş yıldan beridir aynı işi yapıyorum ve... sıkıldım. | Open Subtitles | - حسناً، تعلمين لقد كُنتُ أقومُ بنفس العمل لخمس سنوات و أنا... . |
aynı işte olduğunu müşteriler için kapıştıklarını biliyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نعلم أنه بنفس العمل ويتقاتلون من أجل الزبائن |
Bende onlarla aynı işte sıkışıp kaldım! | Open Subtitles | ! أنا عالق بنفس العمل معهم |
Jeffrey, yaptığımız işlerden sıkılmaya başladı-- gösteri yapmak, el ilanı dağıtmak, mektup yazmak falan. | Open Subtitles | اخبرنى المزيد عن جيفرى لقد بدأ جيفرى بنفس العمل الذى نصنعه |