"بنيتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• kurdum
• inşa
• ekibimle

Aslına bakarsanız bu şirketi, tepeden tırnağa, burada, Amerika'da kurdum.
أتعلمون.. لقد بنيتُ هذه الشركة من الصفر .هنا في أمريكا

Hiç bırakmamak için evimi bu hislerin üzerine kurdum.
والصداقةُ الوطيدةُ التي لم تكن في الحسبان لقد بنيتُ منزلي

Bu işi ellerimle kurdum. Bu parayı ben kazandım.
لقد بنيتُ هذا العمل من الصفر, وربحتُ هذه الأموال

Sizin için sağlam ve iyi bir gemi inşa ettim. Yeterince cankurtaran sandalı var.
لقد بنيتُ لكِ سفينة جيّدة، قويّة ومُخلصة، وإنّها قارب النجاة الذي تحتاجيه.

Sahayı ben inşa ettim ve rekor bende ama kim sayıyor ki?
أمزح , لقد بنيتُ الملعب بنفسي و لديّ السجل

ekibimle birlikte dokuyu tarayacak çok büyük bir teçhizat yaptık.
بنيتُ وفريقي معدّات مختبر لتصوير الأنسجة.

Bu işi ellerimle kurdum. Bu parayı ben kazandım.
قد بنيتُ هذه التجارة من الصفر, وأنا أستحق هذه الأموال

Bu şirketi çocuklarım için torunlarım için kurdum.
لقد بنيتُ هذه الشركة لأطفالي، حسناً،

Şirketimi dünya çapında bir lider olmak için kurdum.
لقد بنيتُ شركتي لأكون قائد العالم

Seni büyüteceğime bir imparatorluk kurdum.
،بدلاً من تربيتـك بنيتُ إمبراطوريـة

- Şirketimi bunun üzerine kurdum.
نعم، كنتُ على وشك أن أكشف لكِ سوء فهمكِ لخوارزميّة التعلّم العميق. لقد بنيتُ شركتي على سوء فهمي لخوارزميّة التعلّم العميق.

Ama ben hayatımdaki herşeyi Harry'nin ne olmam gerektiğini söylemesi üzerine kurdum.
ولكني بنيتُ كلّ شيء بحياتي على ما قال (هاري) أنّه يُفترض بي أن أكونه

Burada kendime bir hayat kurdum.
لقد بنيتُ حياة هنا

Komitenizi ben kurdum.
أنا بنيتُ لجنتُكِ

Yüz yıl kadar önce alt kattaki tesisleri kurmuştu. Ben onunkilerinin üzerine kurdum. Şimdiyse Evie Cho benim üzerime kuruyor.
بنى منشأة قبل زمن، بنيتُ فوق ما بناه والآن (إيفي تشو) بنَت فوقي

İnsanların ve Ziyaretçilerin tespit edemeyeceği gizli kaçış kapsülleri inşa etmiştim.
بنيتُ مراكبَ نجاةٍ سرّيّة، مخفيّةٌ عن أنظارِ البشر و الزائرين.

Bay Başkan, tüm kariyerimi sosyal hayatımı ve değerlerimi, güçlü, tutucu Hıristiyan değerleri üzerine inşa ettim ve biliyorum ki bu size ve siyasi topluluğa güçsüz bir hareket olarak gelebilir.
سيدي الرئيس، لقد بنيتُ حياتي المهنية كلها وحياتي العامة أيضًا على مبادئي مبادئ مسيحية متحفظة قوية

Gizli bir imparatorluk inşa ettim. Binlerce insanın hayatlarını kontrol ettim.
لقد بنيتُ إمبراطوريّة سرّية، وأتحكّم في حياة الآلاف من الناس.

Sırf barış hâli bozulmasın diye hiçliğin ortasına bu yeri inşa ettim ben.
لقد بنيتُ هذا المجتمع في مكانٍ ناءٍ حتى يتركونا نعيش في سلام.

- Arka bahçeme bir havuz inşa ettim.
وكيف أصبحت تعرف هذه الأمور؟ لقد بنيتُ حوض سباحة في فناء منزلي.

Roseanna ve bebeğin yaşayabilmesi için kulübe inşa ettim.
(بنيتُ مقصورة لى ولـ (روزانا وللطفلة كى نقطن بها سويّاً

O yüzden ekibimle bu büyük teçhizatı yaptık, amacımız kusursuz bir mimariyle beklenmeyen durumları test etmek ve çip tasarımlarımıza ince ayar yapmak, ancak bunlar sonrasında her bir çip için milyonlarca dolar harcamaktı.
وبهذا بنيتُ وفريقي معدّات مختبر لنكمل هيكلنا ونختبر الحالات الصعبة ونحسن تصميمات شرائحنا حقًا، قبل أن ننفق ملايين الدولارات لصنع كل شريحة.