Fransızlar bu savaşı başlattıkları için cezalandırılmayı kesinlikle hak ediyorlar. | Open Subtitles | يستحقّ للفرنسيين بالتأكيد أن يُعاقبوا للبدء بهذه الحرب |
bu savaşı kazanmak için, odaklanman gerekir. | Open Subtitles | , للفوز بهذه الحرب يحتاج الأمر إلى التركيز |
Ancak bu savaşı kazanma ihtimalimiz sıfır. | Open Subtitles | لكن بالتأكيد ليس هناك فرصة لنا للفوز بهذه الحرب |
Bu savaş öncelikle ideallerimizin tartışma götürmez gücüyle kazanılacak. | Open Subtitles | سيتم النصر بهذه الحرب في المقام الأول بالفضائل السلمية العسكرية ومثلنا الأعلى |
Bu savaşta onlara yol göstereceksek, onlara yol göstermeye istekli olduğumuzu göstermeliyiz. | Open Subtitles | إذا كنا سنقودهم بهذه الحرب يجب أن نريهم بأننا قادرون على ذلك |
Bir yıl önce bu savaşı kazanmak için ne gerekiyorsa yaptın. | Open Subtitles | قبل عام كنتَ لتفعل كل ما يلزم للفوز بهذه الحرب |
Eğer bu savaşı kazanacaksak gereken bütün önlemleri almalıyız. | Open Subtitles | لو علينا أن نفوز بهذه الحرب لايجب أن توجد أنصاف حلول |
Çünkü bunu yapabilirsek bu savaşı kazanabiliriz. | Open Subtitles | لأنّنا إن استطعنا القيام بذلك، فسنفوز بهذه الحرب |
Sahip olduğumuz birliklerle, gerçekten bu savaşı kazanabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا فعلا الفوز بهذه الحرب بالقوات التى لدينا؟ |
bu savaşı, her seferinde bir mücadeleden zaferle çıkarak kazanmalısın. | Open Subtitles | عليك بأن تفوز بهذه الحرب علي عدة معارك كُل علي حدي |
Bunlar, bu savaşı çevreleyen sır perdesini delip geçen belgeler. | Open Subtitles | هذه أمور تنطبع على السرية المحطية بهذه الحرب |
İnşa ettikleri o büyük silahı tamamlarlarsa, bu savaşı kazanabiliriz. | Open Subtitles | لو أتموا سلاحهم الكبير هذا فلربما سنفوز بهذه الحرب |
Onların düşman ve silah bilgisiyle bu savaşı kazanabileceğimize inanıyorum. | Open Subtitles | أؤمن بأننا بمعرفتهم بعدونا وأسلحته.. بإمكاننا الفوز بهذه الحرب |
İnşa ettikleri o büyük silahı tamamlarlarsa, bu savaşı kazanabiliriz. | Open Subtitles | لو أتموا سلاحهم الكبير هذا فلربما سنفوز بهذه الحرب |
Çocuk yerlilere ulaşırsa, bu savaşı kazanma şansımız kalmaz. | Open Subtitles | لو وصل هذا الفتى للسكان المحليين، عليك حينها نسيان أي فرصة لنا للفوز بهذه الحرب |
Elimizden gelen bu savaşı kazanmak ve hatıralarını, fedakarlığını onurlandırmaktır. | Open Subtitles | كل ما نستطيع فعله هو مواصلة القتال لنفوز بهذه الحرب ونشرّف ذكراهم وتضحياتهم |
bu savaşı kazanmak için gereken enerji var, değil mi? | Open Subtitles | إنه فقط عنفوان الطاقة الذي سنحتاجه للفوز بهذه الحرب |
Evet zayiatlar olacaktır ama şu durumda, bu savaşı kazanmamızın tek yolu bu. | Open Subtitles | بالتأكيد , سيكون هناك ضحايا , ولكن في الوقت الراهن هذه الطريقة الوحيدة لنفوز بهذه الحرب |
Bu savaş zerre ilgimi çekmiyor. | Open Subtitles | لستُ مهتمًا بهذه الحرب إطلاقًا. |
Bu savaşta başka şansımın olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | بالكاد يمكنني التصديق بأنني سأحظى بفرصة بالاشتراك بهذه الحرب |
Bu savaşa girebilmemin tek yolu bu. | Open Subtitles | هذا السبيل الوحيد للإشتراك بهذه الحرب |