"بهذه المحادثة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu konuşmayı
        
    • bu konuşmaya
        
    • konuşmadan
        
    • bu sohbeti
        
    • bu tartışmayı
        
    • olarak saklamalısın
        
    Bu yanıtı sıralayamıyorum ve bu konuşmayı yapıyorum. TED أنا غير قادر على إبداء هذه الاستجابة، وأنا أقوم بهذه المحادثة.
    bu konuşmayı içinizden biri evleneceği zaman yapmaya ne dersiniz? Open Subtitles ماذا لو قمنا بهذه المحادثة عندما يتزوج احد منكم؟
    bu konuşmayı şu anda yapmamız şart mı? Open Subtitles هل يتوجب علينا ان نقوم بهذه المحادثة الان؟
    Hayır, bu konuşmayı her halükarda yapmamalıyız çünkü bu benden başka kimseyi ilgilendirmez. Open Subtitles لا لم يكن ينبغي ان نقوم بهذه المحادثة ابداً لإن هذا في الحقيقة ليس من شأن احد سواي انا
    Curtis bu konuşmaya bağlı mı? Open Subtitles هل كيرتس متصل بهذه المحادثة ؟ أنا متصل بيل
    Sen bu konuşmayı yapmayı düşündüğüm en son adamsın. Open Subtitles أنت آخر شخص توقعت أن أحضى بهذه المحادثة معه
    Siz ikiniz bu konuşmayı başka bir yerde yapmak ister misiniz? Open Subtitles حسنا, هل تريدوا ان تقوموا بهذه المحادثة في مكان آخر لوحدكما؟ لماذا لاتزال واقفا هنا؟
    Öyle olsaydı bu konuşmayı yapıyor olmayacaktık. Open Subtitles لأنّه على خلاف ذلك, لم نكن لنحظى بهذه المحادثة
    Eğer ben planlasaydım Efendim, inanın bana şu an bu konuşmayı yapıyor olmazdık. Open Subtitles إذا كنتُ خططتها يا سيدي فصدقني لن نحظى بهذه المحادثة
    Eğer ben planlasaydım Efendim, inanın bana şu an bu konuşmayı yapıyor olmazdık. Open Subtitles إذا كنتُ خططتها يا سيدي فصدقني لن نحظى بهذه المحادثة
    Pekâlâ, bu konuşmayı yapmazsak seninle beraber olamam. Open Subtitles حسناً, اذا لم نحض بهذه المحادثة, لن استطيع البقاء معك
    Neyse, sen en iyisi gidip kafayı çekmeye devam et hiç değilse birimiz bu konuşmayı hatırlamamış oluruz. Open Subtitles حسنا, إذا لربما تود الذهاب للحصول على النشوة لكي يكون واحد منا على الأقل قد نسيّ بأننا حظينا بهذه المحادثة
    Uzun zamandır seninle bu konuşmayı yapmak istiyordum ama bunu kaldıracak kadar olgun musun emin değildim. Open Subtitles كنت اريد القيام بهذه المحادثة معك منذ وقت طويل لكني لم اكن متأكذة كفاية انك سوف تتقبليها
    bu konuşmayı yaptığımız için çok teşekkür ederim gerçekten. Open Subtitles وأنا سعيدة حقًا أننا حظينا بهذه المحادثة
    Kabul edileceğimi bile bilmiyorum onun için bu konuşmayı yapmak istemedim. Open Subtitles لا أعلم هل يتم قبولي أم لا لهذا السبب بالتحديد ، لم أرد أن نحظى بهذه المحادثة
    Sadece bu konuşmayı yapmalıyız diye düşünmüştüm. Open Subtitles إعتقدتُ فقط بأنه علينا أن نحظي بهذه المحادثة
    Ben işerken bu konuşmayı yapmasak nasıl olur? Open Subtitles أيمكننا أن لا نحظى بهذه المحادثة بينما أتبول؟
    bu konuşmayı yapmak istemediğini söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت بأنكِ لا تريدين خوض بهذه المحادثة.
    Vicky, lütfen. Tekrar bu konuşmaya girmeyelim. Olur mu? Open Subtitles أرجوك، لا يجب أن ندخل بهذه المحادثة مرة ثانية
    Konuşmam sürerken bunu hissedebiliyorum ve şu anda binlerce insanın duygusunu gerçek zamanlı olarak toplayacak biçimde bağlıyım, bu yeni türde bir insan deneyimi, çünkü şu anda insanların nasıl hissettiğini ve konuşmadan ne kadar zevk aldığını bilebiliyorum. TED وفي هذه الأثناء، وأنا أشعر بهذا، وبالتالي أنا موصول بأحاسيس تشمل آلاف البشر فوريًا وفي الزمن الفعلي وهذه تجربة جديدة للإنسان، لأنني أعلم الآن كيف يشعر الجميع، ولأي مدى أنتم مستمتعون بهذه المحادثة.
    O senin paran. Annene de ki... bu sohbeti herkesin önünde yapmasak olur mu? Open Subtitles أخبري أمّكِ ـ حسناً ،أيمكننا أن لا نحضى بهذه المحادثة أمام الجميع
    Bak, biraz sakin olur musun? Ve de, ve de, bu tartışmayı oğlumun önünde yapmak istemiyorum. Open Subtitles وأنا لا أريد أن أحظى بهذه المحادثة أمام ابني
    Ve her ne olursa olsun bu konuşmamızı kendi iyiliğin için bir sır olarak saklamalısın. Open Subtitles ولكن فى هذه الحالة أفترض أنك ستنسى أننا قمنا بهذه المحادثة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more