"بهوية" - Translation from Arabic to Turkish

    • kimlikle
        
    • kimliğini
        
    • kim olduğunu
        
    • kimlik
        
    • kimliği
        
    • kimliğiyle
        
    Anlamı yarattıktan sonra bu anlamı yeni bir kimlikle birleştirmeniz gerekir. TED بعد أن تُصِغْ المعنى تحتاج إلى دمج ذلك المعنى بهوية جديدة.
    Yaptığın her şeyin, araba kiralama vesaire, sahte kimlikle yapılmasını istiyorum. Open Subtitles كل ما تفعله , ايجار سيارة اياً كان افعله بهوية مزورة
    911, ateş edenlerden birinin olası kimliğini saptamış. Open Subtitles إن الطوارئ لديها تعريف محتمل بهوية أحد مطلقى النار
    Bir gizli ajanın kimliğini bilen birinin bilgi sızdırmasının yasak olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles تدركين أن أي شخص ذو معرفة رسمية بهوية عميل مكتب التحقيقات الفدرالي يحظر عليه حسب القانون نشر مثل هذه المعلومات
    Bayan Boatman, doğmamış çocuğunun, babasının kim olduğunu söylediğinde alaka ortaya çıkacaktır. Open Subtitles التعلق سيكون واضحاً عندما تقوم السيدة بالإعتراف بهوية أب طفلها الغير مولود
    Daha da önemli olan nokta, hala bu çocuğun kim olduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles حسناً، الأمر الأكثر أهمية هو جهلنا بهوية هذا الفتى
    Bu ada dünyadaki bütün haber kanallarıyla dolmadan yeni bir kimlik ile, kendini kurtarmak İstemesinden belki? Open Subtitles و تهرب بهوية جديدة قبل أن يأتي نصف صحفيي العالم لهذه الجزيرة؟
    Sayıların ilk bölümünün denizcilerin kimliği olduğunu fark etmiş. Open Subtitles تعرّف على جزء الرّمز الذي يعرّف بهوية جندي البحرية الأمريكية.
    Kriminal sabah cesedin kimliğiyle geldi. Open Subtitles وجاء تقرير الطب الشرعي هذا الصباح بهوية الجثة
    Geçen sürede başka bir kimlikle Çin üzerinden dolaştı durdu. Open Subtitles خلال هذا الوقت، لقد كان يتجول .في الصين بهوية مُختلفة
    Ya başka şehirde yeni kimlikle,insanları öldürmeye devam ederse? Open Subtitles أعني ، ماذا لو ظهرت في مدينة جديدة بهوية جديدة وقتلت مزيداً من الناس ؟
    Anlaması zor olabilir ama yıllardır gizli kimlikle yaşıyordum. Open Subtitles ربما هذا صعب الفهم ولكن لسنوات كنت أعيش بهوية سرية
    Seni temin ederim. CIA de hiç kimse babanın gizli kimliğini bilmiyordu. Open Subtitles أعدك لا أحد في وكالة الاستخبارات المركزية يعلم بهوية أباك السرية
    Asla müşterinin kimliğini ve gerekçesini söylemezler. Open Subtitles ولا يخبرونني أبداً بهوية العملاء ولا أهدافهم
    Bana Tahran'daki CIA casusunun kimliğini söyle. Open Subtitles أخبرني بهوية جاسوس المخابرات الأمريكية في طهران
    Ama kim olduğunu söyleyemiyor çünkü günah çıkarırken söylemiş. Open Subtitles لكنه لا يستطيع أن يخبرني بهوية هذا الشخص لأنه أخبره أثناء الإعتراف
    En azından köstebeğin kim olduğunu öğrendik artık. Open Subtitles اجل ، حسناً ، علي الاقل نعلم بهوية الجاسوس الآن ، صحيح؟
    Bilgilendirmeni aldım. kim olduğunu bulma şansımız var mı? Open Subtitles وصلتني رسالتكم، هل صادفكم الحظ وعلمتم بهوية المُخترق؟
    Kızın buraya girdiyse, kesin sahte kimlik kullanıyordur. Open Subtitles اذا كانت ابنتك دخلت الى هنا,فمن المؤكد انها دخلت بهوية مزورة
    İşte bu yüzden de sahte bir kimlik arkasına saklanarak çok uzaklarda para aklama işine giriyorum. Open Subtitles لذلك أبذل كلّ هذا العناء ،من أجل غسل الأموال كلّ ذلك مع التخفي بهوية مزيفة
    Buradaki işiniz bittiğinizde, onu sahte bir kimlik ile rastgele bir polis karakolunda koruyucu gözaltına yerleştireceksin. Open Subtitles عندما تنتهي هنا تضعها في الحجز الوقائي في قسم شرطة عشوائي بهوية مزيفة
    Etrafta başkasının kimliği ile dolaşan bir sen mi varsın sanıyorsun? Open Subtitles أتظن حقاً أنك الوحيد الذيّ يترجل هنا بهوية آخرى؟
    Yaşlı bir Amerikalı kadın kimliğiyle oda tutar. Open Subtitles تأخذ غرفة بهوية امرأة مسنّة أمريكية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more