"بوجودي" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğumu
        
    • varlığımdan
        
    • olmaktan
        
    • Varlığımı
        
    • olduğum
        
    • olduğuma
        
    • olmam
        
    • olduğumdan
        
    • olmamın
        
    • olmamla
        
    • olmamdan
        
    • olmama
        
    • var olduğumun
        
    Gözleri kapalıydı ama orada olduğumu biliyordu. TED كانت عيناه مقفلتين لكنه كان يدري بوجودي.
    Burada olduğumu bilseydin, gelmezdin. Open Subtitles ما كنتِ لتهبطي إلى هنا لو كنتِ تعلمين بوجودي
    Karım burada olduğumu öğrenirse beni öldürür. Open Subtitles لو كانت زوجتي تعلم بوجودي هنا لقامت بقتلي
    Gerçekten aptalca, varlığımdan bile haberi yok. Open Subtitles إن ذلك غباءٌ مِنّي. إنه لا يعلم بوجودي أصلاً.
    Ayrıyken onu hayal edeceğim... ve onunla olmaktan daha da keyf alacağım. Open Subtitles سأحلم به أثناء افتراقنا وسأستمتع بوجودي معه أكثر وأكثر
    Glee kulübünde beraber olmayınca, Puck ve Santana'nın benim Varlığımı algılayacaklarını mı sanıyorsunuz? Open Subtitles سيعترفون حتى بوجودي لمرة و نحن لسنا بنادي غلي مع بعضنا بعد الآن
    Öncü aracın önünde olduğum için şanslıydım, yoldan çıktım hemen. Open Subtitles كنت محظوظا بوجودي بقرب الشاحنة الرئيسية لذا إنطلقت على الطريق
    Bazı iblisler belli ki hayatta olduğumu biliyorlar ya da en azından şüpheleniyorlar. Open Subtitles هنالك شياطين تعلم ببقائي حياً، أو يشتبهون بوجودي
    Ben onun eski bir arkadaşıyım ve burada olduğumu bilmek isteyecektir. Open Subtitles أترين, أنا صديق قديم له و هو لا يعرف بوجودي
    Sanırım nazik olarak, öksürmek ve burada olduğumu belli etmem gerekirdi. Open Subtitles أعتقد أن قواعد التهذيب تنص على أن أسعل لأعلمك بوجودي
    Hayır, yani Doktor'a orada olduğumu haber verip... sonra mı beklesem diye soruyorum. Open Subtitles لا، أعني أيجب أن أطرق الباب وأعلم الطبيب بوجودي ثم أقف خارجاً؟
    Mükemmel. Ayak altında dolaşmayacağım, burada olduğumu farkına varmayacaksınız. Open Subtitles هذا ممتاز حسناً لن أقف في طريقكم و لن تشعروا بوجودي
    Annesine burada olduğumu haber verecek bir bahane bulur musun? Open Subtitles هلا تجد الذريعة لتبلغ المرأة بوجودي هنا ؟
    Başkanların varlığımdan bile haberdar olmaması için çok uğraşıyorum. Open Subtitles إنني اعمل جاهدا أن لا يعلم بوجودي أي رئيس.
    Birine aşığım ama onun, benim varlığımdan haberi yok. Open Subtitles أنا واقعة في الحب مع شخص ما ولكنه لا يعلم بوجودي دوج ، دوج
    Sizlerle beraber olmaktan çok mutluyum çocuklar ve bunu paylaşabildiğimiz için kendimi çok şanslı hissediyorum. Open Subtitles سعيد بوجودي معكم يا شباب .. أشعر بأننى محظوظ .. بأننى أشارك معكم هذه اللحظه ..
    Sevdiğim ve evlendiğim bu kızla olmaktan dolayı çok mutluydum. Open Subtitles لقد كنت فقط اشعر بالسعادة بوجودي مع هذه الفتاه التي احببتها وتزوجتها
    El yordamıyla saatini arayan bir kadın ise Varlığımı hissediyordu. Open Subtitles والمرأة المكفوفة التي كانت تتلمس ساعتها وشعرت بوجودي
    Yani hayatında ben olduğum sürece gayret etmeyeceksin. Open Subtitles كأن بوجودي في حياتك، لن يكون عليك أبداً أن تحاول.
    Her durumda, Bath'da değil de burada olduğuma çok memnunum. Open Subtitles أنا سعيدة بوجودي هنا على أن اكون في باث مهما كانت الظروف
    Onu daima koruyacağım. Bence benim burada olmam ikiniz için de daha iyi. Open Subtitles إنّي دائماً ما أحميها، وإنّكما أفضل حال بوجودي إلى جانبكما.
    Bugün burada sizlerle olduğumdan dolayı gururluyum. TED أنا فخورة بأنني أقف هنا و بوجودي معكم اليوم.
    Uzun süre babamla görüşmedim ve şimdi ise burada olmamın sebebi o olmuş oldu. Open Subtitles لم أتحدث مع أبي ...لمدة طويلة، والآن لآن أشعر أنه هو السبب بوجودي هنا
    Sana söylediği şey yüzünden kaçtın, değil mi? Bunun, benim hapiste olmamla bir ilgisi yoktu. Open Subtitles لقد هربت بسبب ما قاله ، صحيح؟ ليس للأمر علاقة بوجودي في السجن
    Bende her zaman benim aile içinde olmamdan hoşlanmadığını düşündüm. Open Subtitles ظننت أنك أنتِ لم ترغبي بوجودي في عائلتكِ
    Biri bu kadar uzak bir mesafede olmama rağmen Varlığımı hissetti. Open Subtitles إحداهن أستطاعت أن تشعر بوجودي من هذه المسافة البعيدة
    Sence var olduğumun farkında mıdır? Open Subtitles أتظنها تعرف بوجودي ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more