"بوقت رائع" - Translation from Arabic to Turkish

• harika vakit
• iyi vakit
• harika zaman
• güzel vakit
• güzel zaman
• iyi zaman
• muhteşem zaman

- Geçen gece harika vakit geçirdim. - Ben de öyle.
ـ لقد حظيت بوقت رائع البارحة ـ وانا ايضاً

Geçen gece harika vakit geçirdim.
لقد حظيت بوقت رائع بموعدنا السابق الم تحظي بذات الشيء؟

- İn oradan, hadi. - Sadece iyi vakit geçiriyorum.
ـ أنزلي من عندكِ ـ أنّي فقط أحظى بوقت رائع

Bu gece seninle harika zaman geçirdim. Gerçekten inanılmazsın.
لقد حظيت بوقت رائع بصحبتك الليلة أنتِ مدهشة حقاً

Eğer sonra söylemeyi unutursam bu gece çok güzel vakit geçirdim.
انها مفاجأة لقد حظيت بوقت رائع حقا اليوم

- Söylediklerinizi ciddiye almıyorum. - güzel zaman geçireceksin.
انني احاول ان لا استمع لتلك الحكايات ستحظين بوقت رائع جداً

Sen harika vakit geçiriyorsun, ben harika vakit geçiriyorum, önemli olan da bu.
مـا يهم هو أنك تحظى بوقت رائع و أنـا أحظى بوقت رائع

Çığlık atan hayran kalabalığıyla harika vakit geçir.
و لكن أنتِ اذهبي و احضي بوقت رائع.. مع حشد من المعجبين الصارخين.

- Bay Muhteşem! harika vakit geçirdim.
حسناً, حظيت بوقت رائع أتمنى لو كان بإمكاني البقاء لفترة أطول

Herkes harika vakit geçiriyor gibi görünüyor.
حسنا , يبدوا لي ان الجميع سيحظى بوقت رائع هنا

Senle dün akşam harika vakit geçirdik.
كما تعلم .. لقد حظيت بوقت رائع معك الليلة الماضية

Heh-heh-heh-heh! Ve... işte bizim Baccarat hikâyemiz. Sanırım herkes iyi vakit geçirdi, değil mi?
فقط ليغيضها هذه قصتنا مع باكارت أعتقد أن الجميع حظي بوقت رائع ؟

Aslında ben herkesle gayet iyi vakit geçiriyordum.
حسنا انا بالواقع احضى بوقت رائع مع الجميع

Bir şeye önem verdiğini göstersen veya iyi vakit geçirdiğini kabul etsen, havan mı sönecek sanki?
كفى ، لن أفضحك لو إعترفت أنك أنجزت شيئا أو لا سمح الله حظت بوقت رائع

Benim iç çamaşırım içimdeydi. harika zaman geçiriyordum.
كنت ألبس سروالى الداخلى وكنت أستمتع بوقت رائع

Sizin için buradalar Bay Monk. - Çocuklar, harika zaman geçirdik.
هيي، يا رفاق، حظينا بوقت رائع - أنت لن ترحل -

Geçen yaz harika zaman geçirdik ama bitti.
لقد حظينا بوقت رائع في الصيف الماضي و لكنه أنتهى

- güzel vakit geçireceğiz. - Sadece keyif yapacağız.
ـ سوف نحظى بوقت رائع ـ صحيح، سوف نسترخي وحسب

Ama umarım güzel vakit geçirmişsinizdir. Gerçekten umuyorum.
آمل بأنكم جميعاً حظيتم بوقت رائع رغم ذلك آمل ذلك حقاً

Tamam, sadece uyumlu davran, gülümse, güzel zaman geçirmişiz gibi davran.
حسناً، فقط قومي باللعب، ابتسمي، تصرفي وكأننا حظينا بوقت رائع

Bugün çok güzel zaman geçirdim.
إذاً، لقد حظيت بوقت رائع الليله

Yarın önemli bir gün benim için. Beyler siz iyi zaman geçirin.
بجانب أن لدي يوم حافل غداُ ولكن هيا تمتعوا أنتم بوقت رائع

Kural iki, muhteşem zaman geçirin.
القاعدة رقم اثنين ، أستمتع بوقت رائع