O halde diğer istasyonlar görüntüyü yayınlamadan bir açıklama yapalım. | Open Subtitles | اذاً سننشر بياناً قبل أن تبدأ المحطات الأخرى بأعادة بثه |
Bayanlar baylar, başkanımız birazdan bir açıklama yapacak. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي ستقدم الرئيسة بياناً مختصرًا الليلة |
Bir şey öğrenir öğrenmez resmi açıklama yapacağız. | Open Subtitles | فور توصلنا بمستجدات، سنصدر بياناً رسمياً |
Sahte olduklarına dair yazılı ifade lazım sadece. | Open Subtitles | على اية حال نحن نحتاج فقط بياناً مكتوباً يقول ان هذه مزيفة |
Bugün Senato'da büyük bir şey olduğunda destek açıklaması yapan ilk senatörlerden biri sen olmalısın. | Open Subtitles | حين يحدث شيء كبير في مجلس الشيوخ اليوم، يجب أن تكون من أول الذين سيطلقون بياناً داعماً. |
Önümüzdeki saatlerde daha detaylı bir açıklama yapacağım ama şimdilik bu barış süreci sona ermek zorunda. | Open Subtitles | سوف ألقي بياناً كاملاً في غضون الساعة لكن بالوقت الراهن عملية السلام هذه وصلت إلى نهايتها |
Bir onay getirmeye çalışırım, açıklamasıyla ilgili, ama bunun gibi bir açıklama çok yakından korunuyor olacaktır. | Open Subtitles | يمكنني أن أحصل على تأكيد أنه سيطلق بياناً الليلة، لكن خطابه، لن أحصل عليه ببساطة. |
Beyaz Saray'dan durumu ile ilgili bir açıklama henüz yapılmadı. | Open Subtitles | مازلنا ننتظر بياناً من البيت الأبيض عن حالته |
Ülkedeki elektrik kesintileri sona ermeye başlarken başkan, bugün yaşanan sistem çöküşünün sorumlusunun Çin hükümeti olmadığını belirten bir açıklama yaptı. | Open Subtitles | بعد عودة شبكات الإنترنت و الكهرباء للعمل أصدر الرئيس بياناً بأن الحكومة الصينية ليست مسؤولة |
O zaman bir açıklama yap veya caydığını yayınla bir yerde. | Open Subtitles | إذاً أدلي بتصريح أو انشري بياناً في مكان ما |
Evet efendim. Bir açıklama hazırlamamı ister misiniz? | Open Subtitles | أجل، يا سيدي، هل تريدني أن أصوغ بياناً للرد؟ |
Bununla ilişkisi hakkında bir şey söylemeyen doğal dünya hakkında açıklama yapamazdınız. Mesela, İbrahimi gelenekteki yaratılış hikayesi, Tevrat'ın ilk kitabındaki yaratılış hikayesi. | TED | لا يمكنك أن تقدم بياناً عن العالم الطبيعي اذا ما ذكر شيئا عن علاقته، على سبيل المثال، بقصة الخلق في التقاليد الإبراهيمية، قصة الخلق في الكتاب الأول من التوراة. |
Söylentiler başlamadan önce bir açıklama hazırlayın. | Open Subtitles | ضع بياناً عاماً قبل أن تبدأ الشائعات |
Bu olmadan önce bir açıklama yapmak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أصدر بياناً قبل أن يحدث ذلك |
Bu işi halletmesi kolay. "Vandallar yargılanacaktır" yazan bir ifade yayınlarız. | Open Subtitles | هذا امرٌ يسهل التعامل معه سأصدر فقط بياناً اقول فيه سيتم محاكمة المخربين. |
Eğer uyanıp ifade vermesini bekliyorsanız pek umutlanmayın derim. | Open Subtitles | اذا كنتي تنتظرين منه ان يستفيق ليكتب لك بياناً .. ستنتظرين طويلاً |
Beyaz saray, başkanın yorum yapmayacağını ifade etti. | Open Subtitles | أصدر البيت الأبيض بياناً ذكر فيه أن الرئيس لن يُعلق على القرار |
Bugün Senato'da büyük bir şey olduğunda destek açıklaması yapan ilk senatörlerden biri sen olmalısın. | Open Subtitles | حين يحدث شيء كبير في مجلس الشيوخ اليوم، يجب أن تكون من أول الذين سيطلقون بياناً داعماً. |
O yüzden, bir basın açıklaması yapmamı istediler. | Open Subtitles | لذا طلبوا مني أن أوجه بياناً للصحافة |
Şimdi, salgınla nasıl baş edeceğine dair bir duyuru yapman gerektiğini düşünüyorum. Hayır. | Open Subtitles | الآن أعتقد أنك قد تريد أن تعلن بياناً عن كيفية التعامل مع الاطلاق |
Bayanlar ve baylar, hepinize iyi akşamlar dilerim. Başkan tarafından yapılmış bir açıklamayı ileteceğim. | Open Subtitles | "عمتم مسائاً، سيداتي وسادتي لديّ بياناً من الرئيس" |
açıklamada bulundum ve başka soru almıyorum. | Open Subtitles | {\pos(200,240)} لقد أصدرتُ بياناً ولن أردّ على أية أسئلة |